Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1433 E. 2021/1867 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …… tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile güvence altına alınan, davalı sürücü …’nin maliki olduğu aracın davacının sevk ve idaresindeki motosiklete 20.06.2014 günü çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacının geçici iş görmezlik, daimi iş görmezlik, iş ve kazanç kaybı, araç hasar bedeli, ekonomik geleceğinin sarsılması sebebiyle zarara uğradığını, manevi olarak sarsıldığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, 100.0000,00-TL manevi tazminatın davalı …’nden kaza tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte; 1.000,00-TL geçici ve 1.000,00-TL daimi iş görmezlik, 1.000,00-TL tedavi giderleri, 1.000,00-TL araç hasar bedeli ile 1.000,00-TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zararlar toplamı olmak üzere şimdilik 5.000,00-TL tazminatın davalı … şirketinin sigorta poliçesiyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile davalı …’nden ise kaza tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 13.12.2018 günlü ıslah dilekçesi ile de geçici iş görmezlik tazminatını toplam 8.531,11-TL yükseltmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunarak, kusur ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını, tazminata yasal faiz yürütülebileceğini, tedavi gideri ve geçici iş görmezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, yetki ve görev itirazları yanında, trafik kazasının oluşumunda kusurunun bulunmadığını, zararların kanıtlanması gerektiğini ve manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, …. Başkanlığı’nca düzenlenen 16.11.2015 günlü raporda davacıda daimi iş görmezliğe neden olacak maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş görmezliğinin 3 ay olduğunun saptandığı, rapora yapılan itirazlar üzerine alınan …’nun 14.06.2017 günlü raporunda davacıda daimi iş görmezliğe neden olacak maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş görmezliğinin 9 ay olduğunun belirlendiği, birbirini doğrulayan raporlar gereğince davacıda daimi iş görmezliğe neden olacak bir maluliyet bulunmadığının kanıtlandığı, 21.05.2018 günlü aktüer, doktor, hasar bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda, geçici iş görmezlik tazminatının 8.531,11-TL, tedavi giderinin 1.613,00-TL olarak belirlendiği, davacı aracına ilişkin bir kanıt sunulmadığından zarar hesabı yapılmadığı, bilirkişilerin niteliği, raporun objektif ve dayanakları gösterilerek hazırlanmış olması nedeniyle hükme esas alındığı,
Davacının manevi tazminat istemine gelince; 12.08.1966 günlü …..sayılı …..dikkate alınarak davacı ile davalı …’nin sosyo-ekonomik durumları, davacının daimi iş görmezliğe neden olan mağduriyetinin bulunmaması, geçici iş görmezliğinin dokuz ay ve davalının tam kusurlu olması ile kaza tarihindeki paranın satın alma gücü gözetilerek davalı …’nin manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, 8.531,11-TL geçici iş görmezlik ve 1.000,00-TL sağlık ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.531,11-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 10.000,00-TL manevi tazminatın 20/06/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLER
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK hükümleri gereği davalı …’nin, Sivas ili merkez ilçede ikamet ettiğini, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın ikametgahının Sivas ili merkez ilçesi olduğunu, fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yerin Sivas ili merkez ilçesi olduğunu, davacının Sivas ili merkez ilçeye bağlı Kurtlapa köyünde yaşadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun “görevli ve yetkili mahkeme” başlıklı değişik 110. Maddesi hükmüne göre poliçenin Sivas’ta düzenlendiğini, sigorta şirketinin merkez adresinin … olduğunu, davanın davalı …Ş’ nin merkez adresi olan İstanbul’da veya sigorta acentesinin adresi olan Sivas ili merkez ilçede, sözleşmenin yapıldığı Sivas ili merkez ilçede veya trafik kazasının meydana geldiği yer olan Sivas ili merkez ilçede açılmadığını,yetkili mahkemenin Sivas ili merkez ilçe Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davalı …’nin olayda kusuru olmadığını, olay öncesinde ve olay anında trafik kurallarına aykırı davranmadığını, şerit ihlali yapmadığını, Olaya; trafik kurallarına aykırı olarak seyreden davacı motosiklet sürücüsü …’ın neden olduğunu, tam ve birinci derecede asli kusurlu olduğunu, zarar nedeniyle davalı …’nin hukuki sorumluluğundan söz edilemeyeceğini,
6098 Türk Borçlar Kanunun 74. Maddesi gereğince; Hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığını, ceza yargılaması sürecinde düzenlenen kusur oranlarını gösterir bilirkişi anlatımlarını ve raporları kabul etmediklerini, dosyanın kusur oranının saptanması istemiyle yeni bir bilirkişi kuruluna gönderilmesini ve yeni bir bilirkişi raporunun düzenlenmesini istediklerini, kaza sonucunda davacının ağır kayıp ve zararlara uğramadığını, beyin kanaması geçirmediğini, sağlık, tedavi, hastane, ilaç gibi ve benzeri başkaca giderlerin davacının “yeşil kart” sağlık güvencesi nedeniyle kamu tarafından ödendiğini, kamu tarafından ödenen giderlerin, gerçek zarardan indirilmesi gerektiğini, bu hususların göz ardı edildiğini,
… düzenlenen 16/11/2015 günlü … sayılı raporda “…….davacıda geçici iş görmezliğin 3 ay olduğunun ileri sürüldüğünü, Adli Tıp Kurumunun 14/06/2017 günlü … K. nolu raporunda geçici iş görmezliğin 9 ay olarak belirlendiğini, çelişkinin giderilmediğini, tedavi giderleri Devlet sağlık birimleri tarafından karşılandığından ayrıca 1.000,00-TL bakıcı ve tedavi giderine hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacının bakıcı tuttuğuna yönelik delil bulunmamasına karşın bakıcı giderine hükmedildiğini,
Davacının, köyde yaşayan işsiz birisi olduğunu, davalının yoksul, sade birisi olduğunu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları; yaralanmanın niteliği, yaralanmanın geçici süreli iş görmezliğine neden oluşu dikkate alınmadan 10.000,00-TL gibi yüksek bir manevi tazminat bedeline hükmedildiğini, hükmedilen manevi tazminat bedelinin davalının yoksullaşmasına neden olacağını, manevi tazminat bölünemeyeceğinden bir defada bütün olarak açılması gerektiğini, kısmi açılamayacağını ve ıslahla artırılamayacağını, davacının maddi tazminat yönünden fazlaya dair haklarını saklı tutmasını kabul etmediklerini, HMK’nın “belirsiz alacak ve tespit davası” başlıklı 107. Maddesinde: “kısmi dava” başlıklı 109. maddesinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmediğini, cevap dilekçesinde bildirilen tanıklarının dinlenilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik, tedavi gideri, ekonomik geleceğin sarsılması zararı, araç hasarı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketinin bölge müdürlüğünün Ankara’da olması sebebiyle mahkeme davaya bakmakta yetkilidir. KTT ve davalının şüpheli sıfatı ile taraf olduğu ceza mahkemesinde mahallinde yapılan keşiften sonra alınan trafik bilirkişi raporu ile itiraz nedeniyle İTÜ bilirkişi heyetince düzenlenen raporda davalının şerit ihlali yapması nedeniyle tamamen kusurlu olduğu, davacının olayda kusurlu olmadığı belirlenmiş, davalı tarafça olaya ilişkin görgüsü olduğu bildirilen tanıkların ceza mahkemesinde dinlendikleri, tanık beyanları da değerlendirilerek kusur tespiti yapıldığı, çarpma noktasının davacıya ait motosikletin seyir şeridinde olduğu, motosikletin seyir şeridinde ona ait kazıntı izleri bulunduğu, davalı tarafa ait kamyonetin iki tekerine ait kazıntı izlerinin sol şeride taşar vaziyette olduğun tespit edilmiş, bu somut veriler ışığında davalının şerit ihlali yaptığı ve davalı sürücünün olayda tam kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, kusur durumunun kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin dinlenmediğini ileri sürdüğü diğer tanıkların, tarafların Sosyal Ekonomik durumlarının tespitine ilişkin bilgilerinin alınması için dinlenmelerinin talep edilmesi, bu hususun zaten resmi görevlilerce dosya kapsamında tespit edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutma hakkının yasadan kaynaklanması, davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasının mümkün olması, manevi tazminatın tek seferde istenmiş olması, sonradan artırıma konu edilmemesi, davacı tarafça talep edilen tedavi giderinin, … tarafından karşılanmayan ancak yaralanma nedeniyle davacı tarafça yapılması zorunlu olan belgesiz tedavi giderlerinden olması, davacının yaralanma durumu, kontrolü vb. hususlar gözetilerek konusunda uzman doktor bilirkişi tarafından yöntemine uygun şekilde belirlenmesi, AÜTF hastanesince düzenlenen maluliyete ilişkin rapora itiraz üzerine İstanbul ATK İhtisas Dairesince düzenlenen raporda, öncesinde dosyada mevcut olmayan (bu nedenle AÜTF hastanesince incelenemeyen), İstanbul ATK’nın talebi üzerine davacı yönünden yeniden yaptırılan son durum raporu, grafisi, MR çekimi, röntgen gibi ilave teşhis ve tedavi belgelerinin de değerlendirilmesi, bu değerlendirmeden ve davacının muayenesinden sonra davacının yaralanması sebebiyle 9 ay geçici iş göremezlik süresi tespit edilmesi, her iki sağlık kurumu tarafından değerlendirmeye konu olan tıbbi belge ve bilgiler farklı olduğundan raporlar arasında çelişkiden söz edilememesi, davacının kaza sonucu sağ baldır iç kısmı ile sol bacak ön kısmından da yaralanması, dikişlerinin olması, kafa travması ve hayati tehlike geçirdiğinin anlaşılması, el bilekleri ile burunda kırık olması, sağa uzun, sola kısa atel uygulanması, 30.09.2015/08.10.2015 tarihleri arasında hastanede yatarak tedavi görmesi, 9 ay geçici iş göremezlik hali bulunması, kaza tarihinde 26 yaşında olması, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluşmasına, mahkemece davacı için hükmedilen manevi tazminatın, davalının tam kusurlu olması, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı kaza sonucu yukarıda belirtildiği şekilde yaralanması, tarafların …, davacının yaşı, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, yaralanma durumu, iyileşme süreci, paranın satın alma gücü, ekonomik şartlar, davacının bu yaralanma nedeniyle maruz kaldığı acı, ağrı, elem, üzüntü, keder, sıkıntı, ıstırap, manevi tazminatın amacı göz önüne alındığında makul bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davalı … vekilinin bu hususa ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’den alınması gereken 1332,37 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 170,78 TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.161,59 TL harcın adı geçen davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından yatırılan 150,00 TL gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın ilgili davalıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.