Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1427 E. 2021/1327 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 05.05.2016 tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, davacının yaralandığını ve bacağında çok sayıda kırık olması nedeniyle bacağının diz üstü orta kesimden ampute edildiğini, bu nedenle protez kullanmak zorunda olduğunu belirterek, HMK.107. maddesi gereğince 1.000,00 TL protez ve tedavi gibi sair giderlere dair masrafların kaza tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında dava değerini 76.141,36 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davalının sorumluğunun meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğu hallerde geçerli olduğunu, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinin kanuni değişiklik ile …’ya devredildiğini, davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca trafik sigorta poliçesine dayanan tazminat taleplerinden kaza tarihinden faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı … A.Ş.ne sigortalı çekici sürücüsü …olayda %75 oranında, yaya …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda davacının trafik kazası sonrasında sağ uyluk orta kesiminde ampütasyon operasyonu yapıldığı, hastanın protez ihtiyacının olduğu, … Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki…..yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ortalama ömrünün 14 sene olduğunu, protezin ortalama ömrünün 5 yıl kullanımına göre 2030 yılına kadar 3 adet yeni protez ihtiyacının olacağı, 5 yılda bir değişim, 10 yılda bir … ödemesi dikkate alındığına, aradaki farkın davacı alacağı olacağı (150.000,21 TL-62.660,20 TL=87.340,01 TL.) davalının kusuru dikkate alındığında 65.505,00 TL davacının protez giderine yönelik zararı olduğunu, protez bakım ve onarım giderinin 10.636,00 TL. olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile; 65.505,00 TL protez gideri 10.636,36 TL protez bakım gideri olmak üzere toplam 76.141,36 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının taleplerinin 1.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre teminat dışı bırakıldığını, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5.b.maddesi gereğince tedavi giderlerinin ….nın sorumluluğunda olduğunun düzenlendiğini, 6111 sayılı Yasa gereğince sigorta şirketinin tedavi giderinden sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan protez bedeli ve protez bakım giderlerine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının bacağının diz üstünden kesilmesi nedeniyle protez kullanmak zorunda kaldığının belirterek protez bedeli ve protez bakım giderlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu kaza 05.05.2016 tarihinde meydana gelmiş, aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 03.03.2016 tarihinde düzenlenmiştir.
Davalı … davacının talebinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre teminat dışı olduğunu ve tedavi giderlerinden ….nın sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90.maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışına bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde….. K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde … K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.”
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. Maddesi 23.04.2015 tarihinde 6645 sayılı kanun ile değişiklik yapılmış “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanır. Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” denilerek, …’nın sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi için düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere tedavi gideri kapsamında bulunan protez giderlerinin 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanacağı düzenlenmiş olup … tarafından karşılanmayan bir bedel olduğunun tespiti halinde TBK.nın 54. maddesinde de belirtilen bu zarardan KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince davalı … sorumludur.
Açıklanan nedenlerle, davacının tedavi giderleri kapsamında olan protez bedelinin ve protez bakım giderlerinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporlarında, davacının durumuna göre kullanması gereken protez bedeli ve protez bakım giderinin olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesi gereğince … tarafından ödenecek miktar mahsup edilerek … tarafından ödenmeyen miktar yönünden davalının sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük görülmediğinden dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL.nın mahsubu ile kalan 23,40 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.