Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1397 E. 2021/2044 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2018
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı …. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 09.09.2017 tarihinde davalıların işleteni ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu çekici ve römorkun davacıların desteği…’ın yolcu olarak bulunduğu kamyona çarpması ile meydana gelen kazada…’ın vefat ettiğini, müteveffanın … ve …’ın oğlu, …’ın kardeşi olduğunu, davalı … şirketinin İhtiyari mali sorumluluk kombine limitinin 250.000,00 TL, manevi tazminat taleplerinin limitin %25’i olan 62.500,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu belirterek baba … için 80.000,00 TL, anne … için 80.000,00 TL, kardeş … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 210.000,00 TL manevi tazminattan 62.500,00 TL’sinin davalı …. ve …. Ltd. Şti.’den, 147.500,00 TL’sinin davalı …. Ltd. Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Ltd.Şti. vekili, kazanın trafik işaret levhası ve aydınlatmanın olmaması nedeniyle meydana geldiğini, davacıların müteveffanın içinde bulunduğu araçtan talepte bulunması gerektiğini, murisin araçta yolcu olduğunu, emniyet kemeri takmadığını, kusur incelemesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiş, savunma yapılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre…… plakalı çekici sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü …’ün kusurunun bulunmadığı, müteveffa yolcu…’ın olayda müterafik kusurunun olmadığının belirlendiği, 09.09.2017 tarihinde gerçekleşen kaza neticesi vefat eden…’ın kazadaki kusur durumu ve müteveffanın ölümü nedeniyle elem ve ızdırap yaşayan, kişilik hakları zedelenen anne, babası ve kardeşinin manevi açıdan zarar görmüş olmaları göz önüne alındığında manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği, davalılardan …. tarafından sigortalanan aracın 03.10.2016 – 03.10.2017 tarihleri arasında genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı, bu sigorta kapsamında manevi tazminat taleplerinin kombine limitinin %25 ile sınırlı olarak teminat kapsamına dahil edildiği, ölen yolcu…’ın olayda temel yahut müterafik kusurunun bulunmadığı gözetilerek davalı … şirketinin davalı araç sahibi ile birlikte manevi tazminattan sorumlu olduğu gerekçesi ile; davanın kısmen kabulüne, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL manevi tazminatın 62.500,00 TL’sinin davalı ….’den dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, kalan 67.500,00 TL’sinin davalı … Ltd. Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalı …. Ltd.Şti. tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, davalının istinaf peşin karar ve ilam harcını yatırmaması nedeniyle muhtıra tebliğ edilmiş ancak süresi içerisinde harcın yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiş, ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılamamıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme tarafından davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat bedelinin yetersiz olduğunu, TBK’nun 58. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olması gerektiğini, müteveffa ile manevi tazminat talep eden davacının yakınlık durumları, müteveffa veya davacının zarara sebebiyet veren olayda kusuru olup olmadığı vb. hususları göz önüne alınması gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen toplam 130.000,00-TL manevi tazminat miktarının davacıların ıstırabını dindirmekten ve huzur duygusu yaratmaktan çok uzak olduğunu, müteveffa…’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olması, davalının %100 kusurlu olması ve sair hususlar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 09.09.2017 tarihinde davalıların işleteni ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu çekici ve römorkun davacıların desteği…’ın yolcu olarak bulunduğu kamyona çarpması ile meydana gelen kazada…’ın vefat ettiğini belirterek müteveffanın anne, babası ve kardeşi olan davacılar için manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu ….plakalı çekicinin davacıların murisi…’ın yolcu olarak bulunduğu… plakalı araca arkadan çarptığı, kamyon sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek trafik işaret levhalarına çarptığı ve yol dışına çıkarak sağ yan tarafına devrildiği olayda davalıya ait araç sürücüsünün arakadan çarpma nedeniyle tam kusurlu olduğu, murisin ve murisin yolcu olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiş, dava konusu olay nedeniyle Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasında sanık …. hakkında yapılan yargılamada sanığın tam kusurlu olduğu belirlenmiş ve taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş, karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
6098 sayılı TBK. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dava konusu olayda 09.09.2017 tarihinde meydana gelen kazada davalıya ait çekici araç sürücüsünün murisin yolcu olduğu araca arkadan çarpması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu, davacılar murisinin araçta yolcu olup kusurunun bulunmadığı, davacıların, murisin annesi, babası ve kardeşi olduğu, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, somut olayın tarihi, davalının tam kusurlu olması, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı kardeş için belirlenen tazminat miktarına yönelik itirazları yerinde görülmediğinden davacı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı anne ve baba yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davacılar vekilinin davacı Adanan ve … yönünden manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı … için 80.000,00 TL, anne … için 80.000,00 manevi tazminatın davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsili için HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kesinleşen yönler ve istinafa başvuran taraf lehine olan hususlar korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Davacılar vekilinin davacı … yönünden İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacılar vekilinin davacılar … ve … yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 80.000,00 TL. davacı … için 80.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi 62.500 TL. ve dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile sınırlı olarak davalı …. Ltd. Şti, 09.09.2017 olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Davacılar yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin gereğince belirlenen … … için 11.200,00 TL., davacı … için 11.200,00 TL, davacı … için 3.600,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi sorumlu olduğu miktarın tazminata oranına göre sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-Davacı … yönünden reddine karar verilen miktar üzerinden davalı … … Ltd. Şti. vekil ile temsil edildiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı ….Ltd.Şti ne ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 778,50 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 700,65 TL’nin (davalı … şirketinin sorumluğu 249,12 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacı … üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.978,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 717,26 TL harcın mahsubu ile kalan 12.261,64 TL (davalı … 4.269,37 TL’sinden sorumlu olmak üzere) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Peşin alınan 717,26 TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Davacılar vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 46,63 TL yargılama giderlerinin davalı … … Ltd. Şti.den tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 11.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.