Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1273 E. 2021/2116 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

……

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/02/2012 tarihinde, dava dışı sürücü…… idaresindeki…… plakalı aracın davacı …’e çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile yaralanan davacının bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, tedavi sürecinde ulaşım-yemek gideri yapıldığını ve ….. tarafından karşılanmayan tedavi giderleri bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000,00-TL bakıcı gideri, 1.000,00-ulaşım-yemek gideri ve 1.000,00-TL tedavi giderinin olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan…… plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinin … tarafından karşılanması gerektiği, davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesini, davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini ve kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosya dava dilekçesinde davacı vekili özetle; 01/02/2012 tarihinde, dava dışı sürücü … idaresindeki….. plakalı aracın davacı …’e çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, bu yaralanması nedeni ile geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00-TL kalıcı maluliyet tazminatının olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmadan açılan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının maluliyetinin usulüne uygun olarak tespitinin yapılması gerektiğini ve kaza tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan…… plakalı aracın sürücü … idaresindeyken, karşıdan karşıya geçmek için bekleyen annesinin yanından yola ani olarak fırlayan davacı …’in, sigortalı aracın sol arka kapısına çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücünün %25 oranında, davacının ailesinin ise %75 oranında kusurlu olduklarını, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %3.3 oranında kayıp ettiğini ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını ve aynı sürede bakıcıya ihtiyaç duyacağını, bilirkişi incelemesi ile belirlenen rakamlar ve kusur durumları dikkate alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile 706,94-TL bakıcı gideri ve 125,00-TL ulaşım, tedavi gideri olmak üzere toplam 831,94-TL tazminatın 16/09/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 8.745,73-TL iş gücü kaybı yönünden maddi tazminatın 23/12/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olmasına rağmen, itiraz edilen ve yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmasının, bakıcı gideri hesaplanırken asgari ücretin üzerinde bir masrafın dikkate alınmamasının, belgelendirilemeyen tedavi giderlerine ilişkin olarak bilirkişinin değerlendirmesinin soyut verilere dayanmaksızın yapılmasının ve kalıcı maluliyet nedeniyle yapılan tazminat hesabının da hakkaniyete uymayacak şekilde eksik belirlenmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle bakıcı ve tedavi gideri, birleşen dava ise sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu kazadan sonra, tarafların olay yerinden ayrılmaları nedeni ile kaza tespit tutanağı tutulmadığı, olay anını gören kamera kaydının bulunmadığı, Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasının takipsizlikle sonuçlandığı görülmüştür. Yerel mahkemece, davacının annesi ve dava dışı sürücünün beyanları doğrultusunda makine mühendisi bilirkişi tarafından 09/06/2018 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporu ile kusur tespiti yapılmış ve bu rapor doğrultusunda karar verilmişse de yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, tarafların kazanın gerçekleştiğini iddia ettiği olay yerinde makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, olay mahalli de incelendikten sonra, kazanın tarafların iddia ettiği şekilde meydana gelip gelmediği konusunda hazırlanacak kusur bilirkişisi raporuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Asıl davada davacı tarafın …. tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, ulaşım ve yemek giderleri talebi bulunmakta olup; TBK 50/1. maddesindeki düzenlemeye göre davacı vekilinden talebini olabildiğince detaylandırması istenmeli, daha sonra anılan maddenin 2.fıkrasına göre işlem yapılmalıdır.
Uygulamada, tedavi giderleri çoğu zaman bu kapsamda belirlenmektedir. Ancak bu belirleme; konusunda uzman doktor bilirkişiden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmiş/belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak yapılabilmektedir.
Somut olayda hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarındaki davacının tedavisine ilişkin olarak, …. tarafından karşılanmayan ve belgelendirilen/belgelendirilemeyen tedavi giderlerine dair uzman bilirkişi tarafından düzenlenmiş bir rapor bulunmamaktadır. Davacının talep ettiği tedavi giderlerine ilişkin olarak; konusunda uzman doktor bilirkişisinden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel olan ve KTK’nun 98. maddesi kapsamında kalmayan, belgelendirilmiş ve/veya belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı ve diğer harcamaları konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekmekte olup, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Kabule göre de; kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının 4 ayda iyileşeceği uzman bilirkişi heyeti tarafından belirlenmiş ve bu süre içinde bakıcaya ihtiyaç duyacağı da tespit edilmiştir. Usulüne uygun olarak belirlenen bakıcı ihtiyacı nedeni ile brüt asgari ücret üzerinden bakıcı gideri hesaplanması gerekirken, net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08/01/2019 tarih,…… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1.a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.