Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1266 E. 2021/1772 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/01/2016 tarihinde, davacı idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı …. idaresindeki …. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının yaralandığını, karşı taraf aracının zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını ve davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen ödemede bulunulmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacının uğradığı zarar nedeni ile 200,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 3.200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıya başvuru tarihinden 15 gün sonrasından itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/11/2018 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile talebini, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından 7.439,94-TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı bakımından 79.230,30-TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi, davacıya … tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınması gerektiğini, dava dilekçesi ile istenen faiz başlangıç tarihi ve faiz türünün yasal dayanağının olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; davacıya ait araç ile davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %15.2 oranında kayıp edecek ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, kaza nedeni ile davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 7.339,94-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 79.230,30-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 86.670,24-TL tazminatın 21/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6111 sayılı kanun ile getirilen düzenleme ve KTK’nun 92.maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5.b.maddesi gereğince davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu bulunmamasına rağmen bu yönde verilen kararın hatalı olduğunu, dava konusu kazanın aynı zamanda iş kazası olması nedeni ile … tarafından yapılan tüm ödemelerin hesaplanan tazminattan düşümünün yapılmamasının eksik inceleme olduğunu, tüm alacak miktarı için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen …’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde …. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının kazaya bağlı yaralanması nedeni ile vücut genel çalışma gücünü %15.2 oranında kayıp ettiği, 6 ay süre ile iş ve gücünden kaldığı….Başkanlığı’ndan alınan 16/11/2017 tarihli maluliyet raporu ile belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Yerel mahkeme tarafından, dava konusu kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacıya yapılan ödeme bulunup bulunmadığı …’dan sorulmuş, Kurum tarafından verilen cevapta; davacıya 366,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığı, sürekli iş göremezlik tazminatı bağlanmasına dair başvurusunun olmadığı bildirilmiştir. Davacıya ödenen 366,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının hükme dayanak alınan 21/09/2018 tarihli hesap raporunda düşümü yapılmış olup, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden ise ‘yapılmış olan bir ödeme ya da başvuru olmadığından’ mahkemece bu konuda yapılan değerlendirme de usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Yine, davacı tarafın, davadan önce, 02/02/2027 tarihinde, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu sabit olup, davalı sigorta şirketi yönünden, başvuru tarihinden itibaren 15 iş günü geçmekle, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2.maddesi uyarınca, temerrüt oluşacağından, tüm tazminat miktarı için, bu süreye uygun olarak faiz başlatılmasında da bir usulsüzlük görülmemiştir.
Tüm bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.920,44-TL karar harcından peşin alınan 1.480,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.440,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.