Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1262 E. 2021/1893 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/12/2016 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen kazada, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkillerinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 750.00 TL geçici iş göremezlik, 250 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, 20/11/2018 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik ve sürekli iş görmezlik tazminatlarını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 15.070,25 TL olarak davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müracaatı üzerine müvekkili tarafından 20.343,65 TL hesaplama yapıldığını, davacıya ödeme yapıldığını, ancak davacının evrakları sunmadığından ödeme yapılamadığını, geçici iş göremezlik zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, ….. Kurumu’ndan alınan raporda kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında, davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, kaza nedeniyle davacının %8 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve 9 ay iş göremez kaldığı, aktüer bilirkişiden alınan raporda geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı toplamının 15.070,25 TL hesap edildiği, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı dışında olması halinde talep edilecek tazminatın 11.914,46 TL olduğunun belirtildiği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının geçici iş görmezlik zararının sigorta teminatı kapsamında kalmadığı, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 11.914,46 TL’nin 15/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle reddedilmesinin isabetli olmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, ZMMS kapsamında, sigorta şirketinden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, sürekli iş görmezlik tazminatının, bilirkişi raporuna göre kabulüne, geçici iş göremezlik tazminatının ise sigorta teminatı kapsamında olmadığından bahisle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından geçici iş göremezlik tazminatının da sigorta teminatı kapsamında kaldığından bahisle istinaf edilmiştir.
Uyuşmazlık, trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanma nedeniyle meydana gelen geçici iş göremezlik zararının sigorta teminatına kapsamında kalıp kalmadığına yöneliktir.
Davacı, 27/12/2016 tarihinde meydana gelen kazaya neden olan aracın 09/09/2016 – 09/09/2017 tarihleri arasında davalı tarafından ZMMS ile sigortalı olduğundan bahisle geçici iş görmezlik zararlarından da davalının sorumlu olduğundan bahisle geçici iş göremezlik zararlarının tazminini de talep ettiği anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince sigortanın sorumluluğu, özellikle AYM’nin 90. ve 92 maddelerinde yapmış olduğu kısmi iptal kararından sonra TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından davalı sigorta şirketinden talep edilebilir. Her ne kadar, davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik zararlarının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları gereğince sağlık giderleri teminatı kapsamına alındığından sorumluluğun 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince …… olduğu ileri sürmüş ise de, Yargıtay Yerleşik içtihatlarında geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
KTK’nın 98. maddesine 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Bu konuda Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairesi içtihatlarında farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir. Kaza tarihinde ve poliçe tanzim tarihinde sigortanın sorumluluğunu kaldıran bir yasal düzenleme de bulunmadığından, sorumluluğun yasa ile belirlendiği durumda, genel şartlar ile sorumluluk daraltılamayacağından, geçici iş göremezlik zararları KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalmadığından sigorta teminatı kapsamındadır.
Bu itibarla, davalının üçüncü kişilerin zararlarından sorumluluğunun zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanması, kanun ile belirlenen sigortanın sorumluluk sınırları, ikincil norm olan genel şartlar ile daraltılamaması, kaldı ki 2918 Sayılı Yasanın 92 ve 90. maddelerinde Genel Şartlara atıf yapan hükümlerin de AYM tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik zararlarından davalının sorumlu olmayacağına yönelik yerel mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Buna göre, davacı vekilinin istinaf talebi yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, davada geçici iş göremezlik zararları yönünden de rapor alınmış olmasına, davacının istinaf sebeplerinin geçici iş görmezlik zararları ile sınırlı olmasına ve yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, davacının geçici iş göremezlik taleplerinin de kabul edilerek davanın esası hakkında yeniden karar verilmesine, karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararında, istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 31/01/2019 tarihli, …..Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine,
Buna göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 11.914,46 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 3.155,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 15.070,25 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 15.06.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 1.029,45 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 50,00 TL harcın düşümü ile kalan 948,05 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye gelir kaydına,
3-Peşin ve başvuru harcı ile tamamlama harcı olarak alınan 112,80 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma, rapor ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.253,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden düzeltilen karar tarihindeki A.A.Ü.T. uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 55,00 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 176,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V- Kararın taraflara usulüne uygun tebliğine
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.