Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1244 E. 2021/1761 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.12.2016 tarihinde davacıya ait araç ile davalı … tarafından kullanılan aracın çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, davalılardan …’ın aracın sahibi ve sürücüsü olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiğini, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının aracının maddi zarar gördüğünü, araç onarım bedelinin davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, ancak sigorta şirketinin bu güne kadar ödeme yapmadığını, kaza sebebiyle ortaya çıkan hasar ve onarım zararının tazminine ilişkin taleplerinin kaza sebebiyle davacı aracında 30.350.00-TL parça bedeli ve 7.198,00.-TL işçilik bedeli olarak toplam 37.548,00 -TL zarar oluştuğunu, davacının bu miktarda ödeme yaptığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi hasar yönünden 5.000,00.-TL, araç değer kaybı yönünden 5.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19/11/2018 tarihli dilekçesi ile davada davacı araç sahibi olarak sehven ve maddi hata olarak…’ın gösterildiğini, gerçekte bu kişinin araç sürücüsü olduğunu, aracın ruhsat sahibinin bu kişinin babası olan … olduğunu, bu durumun ruhsat incelemesi ile fark edildiğini, davacının maddi hata ile yanlış bildirildiğinin anlaşıldığını, bu durumun HMK 124.madde anlamında dürüstlük kuralına aykırı olmayan, maddi hata olarak değerlendirilerek taraf değişikliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkemece; yapılan yargılama neticesi zarar gören aracın davacının babası dava dışı … adına trafik sicilinde tescilli olduğu, aracın… sevk ve idaresinde iken davaya konu olan trafik kazasının meydana geldiği,dava dilekçesi ile araç maliki işleten adına talepte bulunulmadığı,dava tarihinden 4 gün sonra verilen dilekçe ile davacının HMK 124 maddesi uyarınca değiştirilmesinin talep edildiği, kaza tarihinden dava tarihine kadar olan yaklaşık 2 yıllık süreçte ,araç ruhsatının davacı tarafta bulunması dikkate alındığında davacı vekilinin davacının davada taraf sıfatının bulunup bulunmadığını öğrenebilecek durumda bulunması dikkate alındığında, davada davacı değişikliğine yönelik talebin HMK 124/3 maddesindeki maddi hata olarak ya da dürüstlük kuralına aykırı olmayan talep olarak veya HMK 124/4 m deki kabul edilebilir bir yanılgı olarak kabulünün mümkün olmadığı, mevcut davada davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesi ile aracın davacıya ait olduğunu belirttiklerinin bu nedenle araç zararını araç sahibi adına talep ettiklerinin sabit olduğunu, aracın tescil sahibi … olduğu halde trafik kazası tespit tutanağında kaza sırasında aracı kullanan oğlu…’ın da adının geçmesi nedeniyle bu kişinin davacı sıfatıyla davada yer aldığını ve anılan kişinin vekaleti ile dava açıldığını, dava tarihinden çok daha eski tarihli bir vekaletin de araç sahibinden alınmış bulunduğunu, bu durumun maddi hatayı işaret ettiğini, bu hatanın tensip zaptı düzenlenmeden fark edilmesiyle taraf değişikliğinin mahkemeden talep edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli ve araç değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Dava, davacı araç sürücüsü tarafından karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve araç maliki/sürücüsü aleyhine açılmıştır. Davacının sürücülüğünü yaptığı aracın kaza tarihini kapsayan ruhsat bilgilerinden ve kaza tespit tutanağından araç malikinin davacı olmadığı, malikin davacının babası dava dışı … olduğu anlaşılmakla davacı vekili tarafından HMK 124.madde kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunulmuş, mahkemece talebin reddi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” düzenlemesi yer almaktadır.
Şu halde, davacı vekili tarafından araç ruhsat kayıtları araştırılmaksızın, kaza tespit tutanağı incelenmeksizin davacının gerçekte sürücü olan… olduğu belirtilerek eksik araştırma ile dava açılması dürüstlük kuralının ihlali niteliğinde olduğundan HMK’nın 124. maddesinin somut olay bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır.
Anılan nedenlerle dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve anılan gerekçeyle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı tarafından yatırılması gereken 59.30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.