Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1192 E. 2021/1759 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davacının yolcu olduğu, trafik sigortası ve tescil kaydı bulunmayan motosiklet ile davalı sigorta şirketinin trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında, davacının ağır şekilde yararlanarak malul kaldığını, davadan önce yapılan başvuru üzerine davalı … Hesabı tarafından ödenen 4.724,00 TL ile davalı sigorta şirketi tarafından ödenen meblağın eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kusur oranlarına göre davalıların ayı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL geçici/sürekli iş göremezlik tazminatının eksik ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 19/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … Hesabı yönünden talebini 20.764,91 TL’ye yükseltmiş, yargılama sırasında davalı … … Sigorta A.Ş. yönünden davasından feragat etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili, davacıya başvurusu üzerine ödeme yapılıp, ibra edildiklerini, motorlu bisikletlerin kullanılmasından meydana gelen zararlardan sorumluluklarının olmadığını, olayda hatır taşıması bulunduğunu, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davalı … … Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … Hesabı yönünden açılan davanın kabulü ile 20.764,91 TL tazminatın 14/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan araç sürücüsü tarafından davacının tüm zararlarının karşılandığı ve davacının bu hususta kabul beyanı ile sürücü hakkındaki şikayetinden feragat ettiği nazara alınarak davanın reddi gerektiğini, davacının diz bölgesinde meydana gelen maluliyetinin koruyucu ekipman kullanmadığını ortaya koyduğu, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, hatır taşıması indiriminin %20 olması gerektiğini, dava tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediğini ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle uğranılan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1) Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nun 52. maddesinde “Zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku … Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku … Hükümler. Y. 2012, s.418) Müterafik kusur indirimi için davranış ile zarar arasında illiyetin olması yeterli olup ayrıca, zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmamaktadır. Bunun yanı sıra, bir olayda birden fazla müterafik kusur durumu bulunsa dahi her bir müterafik kusur durumu için ayrı ayrı indirim yapılamayacağı gibi Yargıtay yerleşik uygulamasına göre müterafik kusur indirim oranı %20’yi de geçemeyecektir. Öte yandan TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyeceği gibi, bu gerekçe ile yargılama giderleri de kabul ve red oranına göre belirlenemeyecektir.
Somut olayda davalı taraf, motosiklette yolcu olarak bulunan davacının koruyucu ekipman, dizlik kullanmaması sebebi ile müterafik kusura yönelik itirazda bulunmuş olup, bu hal zararın belirlenmesinde esas alınması gereken bir kusur olmayıp, iddianın ispatı halinde hakimin tazminatı belirlerken resen gözönüne alması gereken zarar görenin müterafik kusuru oluşturacak bir olgudur.
Her ne kadar olaya ilişkin kaza tespit tutanağı kapsamında davacının kaza esnasında dizlik vb. koruyucu ekipman takmadığına yönelik bir tespit yok ise de dosya kapsamında yer alan tıbbi evraklar ve maluliyet raporu kapsamında belirlenen yaralanmanın mahiyeti dikkate alındığında davacının kaza sırasında, zararın artmasını önleyecek güvenlik tedbiri olan dizlik takmadığı anlaşılmakta olup, mahkemece yolcu konumunda bulunan davacının, somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek, hüküm altına alınan tazminatlardan %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması da gerekirken, eksik inceleme ile salt hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle hesaplanan tazminatın hüküm altına alınmış olması yerinde görülmemiştir.
2) Davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için mahkemece alınan ve hükme esas kabul edilen aktüer raporunda 01/06/2015 tarihli ZMMS … Şartlar gereği TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak davacının maddi zararının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken,…. ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında davacının bakiye ömür hesabında PMF Yaşam Tablosu’nun kullanılması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece usuli kazanılmış haklar gözetilerek, TRH 2010 yaşam tablosu ve progressif rant formülü uygulanmak suretiyle davacının hak kazanacağı tazminat hesabının yapılması amacıyla hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması, akabinde davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususu tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davalı vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen gerekçelerle kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, istinaf eden vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Hesabı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen gerekçelerle HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/01/2019 tarih…. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, istinaf eden vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinafa gelen davalı … Hesabı tarafından yatırılan 355,00 TL istinaf karar harcının bu davalıya iadesine,
3-İstinafa gelen davalı … Hesabı tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden … Hesabı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
6-Davalı … Hesabı tarafından Ankara 16. İcra Dairesinin ,,,, Esas sayılı dosyasına yatırılan 39.000,00 TL. tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.