Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/118 E. 2021/429 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/02/2016 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı …. plakalı aracın, taşıt yolundan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.200,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının, başvuru tarihinden itibaren 15 gün sonra işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, talep artırım dilekçesi ile geçici iş görmezlik tazminatını 11.676,01 TL, sürekli iş görmezlik tazminatını ise 22.995,88 TL olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı eksik evrak ile müvekkiline müracaat ettiğinden, dava şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi, esas yönden ise sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğu, davacının kusur, zarar ve maluliyeti kanıtlaması gerektiği, maluliyet durumunun ve sürekli sakatlık tazminatının sigorta genel şartları hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, geçici iş göremezlik zararının ise sigorta teminatı kapsamında olmadığı, SGK’nın sorumlu olduğu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği belirtilerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, davacının trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle, geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının tazminini talep ettiği, alınan maluliyet raporuna göre davacının %5,2 maluliyetinin meydana geldiği ve 9 ayda iyileşebileceğinin tespit edildiği, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre davacının kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre ise davacının sürekli iş göremezlik zararının 22.995,88 TL, geçici iş göremezlik zararının ise 11.676,01 TL olduğu davacının zararlarının sigorta teminatı kapsamında olduğu, gerekçesi ile talep artırım dilekçesi de nazara alınarak; davanın kabulü ile 11.676,01 TL geçici iş göremezlik, 22.995,88 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere, toplam 34.671,89 TL’nin 25/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalından tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza tarihi itibariyle, müvekkili açısından yeni genel şartların uygulanması gerektiğini, buna göre davacının maluliyetinin “Özürlülük Ölçüt ve Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, ayrıca geçici iş göremezlik zararlarının da sigorta teminatı kapsamında olmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazası neticesinde meydana gelen cismani zarar nedeniyle, ZMSS kapsamında davalı sigorta şirketinden, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından alınan raporun ZMMS Genel Şartlarında belirtilen yönetmeliğe uygun olmadığından ve geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminatı olmadığından bahisle istinaf edilmiştir.
Davacının tazminat talebine konu trafik kazasının 23/02/2016 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumlu olduğu zararlar TBK hükümlerine göre ve Yargıtay tarafından benimsenen “gerçek zarar” hesabında nazara alınması gereken usul ve ilkeler çerçevesinde belirlenir. Davalı tarafından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren “Genel Şartlar” gereğince mahkemece alınan maluliyet raporunun uygun olmadığı, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Rapor Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre engellilik durumunun belirlenmesi gerektiği iddia edilerek karar istinaf edilmiş ise de, davalının sorumluluğu kanun ile belirlenmiştir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren “Genel Şartlar”, kanuna göre ikincil norm olduğundan, kanun ile belirlenen tazminat sorumluluğu Genel Şartlar ile daraltılamaz, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınan usul ve ilkeler değiştirilemez, 2918 sayılı Yasanın 91. maddesinde sigortanın üstlendiği sorumluluk (2918 sayılı Yasanın 92. maddesindeki istisnalar hariç) işletenin sorumlu olduğu zararlara yönelik olmasına göre, sürücü ve işletenden ayrı bir hesaplama tarzı “Genel Şartlar’da” kararlaştırılmaz. Aksi durumda Kanun ve Yargıtay tarafından benimsenen “Gerçek Zarar” hesabında benimsenen ilkelere aykırı Genel Şartlardaki düzenlemeler uygulanamaz. Buna göre “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Rapor Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerinin, TBK’nın 54. maddesi kapsamında talep edilebilecek “Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpların” hesaplanmasında (özellikle sürücü ve işletenin sorumluluğun belirlenmesinde) alınması gereken rapor olduğuna ilişkin yerleşik Yargıtay içtihadının bulunmamasına, kaza tarihinde maluliyet tespitinde öteden beri esas alınan “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğin’de” düzenlenen “iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle “maluliyet oranının tespitine yönelik hükümlerinin ve cetvellerinin (Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bir kısım hükümleri yürürlükten kalkmış ise de, “iş kazası ve meslek hastalığı” nedeniyle maluliyet oranının tespitine ilişkin hükümleri ve ek cetvelleri yürürlükten kaldırılmadığından) halen yürürlükte bulunmasına göre, Mahkemece “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde alınan maluliyet raporuna göre karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalının alınan rapora ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu tutulmaması gerektiğine yönelik istinaf talepleri yönünden de; kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 90, 91 ve 92. maddeleri ve TBK’nın 54. maddesi değerlendirildiğinde geçici iş göremezlik zararlarının da sigorta teminatı kapsamında olmasına göre davacı lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalının bu nedenle yaptığı istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Buna göre dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının kaza tarihi itibariyle geçici iş görmezlik zararlarından KTK gereğince sorumluluğunun bulunmasına ve maluliyet durumun belirlenmesi açısından “gerçek zarar” tespiti açısından TBK ve Yargıtay tarafından benimsenen ilkeler çerçevesinde, sürücü ve işleteninde sorumluluğunun belirlendiği şekilde ve usulde alınacak rapora göre maluliyetin belirlenmiş olmasına göre Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 2.368,44 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 595,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.773,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.