Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1127 E. 2021/1425 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 14.02.2017 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, yolcu taşımacılığı yapan…. plakalı minibüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının kızı … ve eşi …’un vefat ettiğini, davacıların da yaralı olarak kurtulduklarını, davacı …’un çalışamadığını, kendisinin, kızının ve evinin bakımı için bakıcı bulması gerektiğini, davacı babanın iyileşip çalışabilecek duruma geldiğinde de kendisi işteyken kızına ve ev işlerine bakılması için bu bakıcının çalışmaya devam edeceğini, özellikle henüz 2 yaşında annesiz kalan …’in ihtiyaçlarının karşılanması ve ayrıca eşi de öldüğünden ev işlerinde yardımcı olması için bakıcıyla anlaştığını, sigorta şirketinden bakıcı giderleri ile cenaze kaldırma ve defin giderleri isteme hakkı bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından 01.08.2017 tarihinde ödenen 45.388,44 TL ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek; HMK.nın 107. maddesi gereğince …’nın desteğinden yoksun kalan davacı … için 500,00 TL, davacı … için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve kazada yaralı olarak kurtulan küçük …’in bakımı için tutulan bakıcı için şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebinin davacı … … için 64.381,97 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davalı şirkete yapılan başvuru doğrultusunda oluşturulan hasar dosyası kapsamında hatalı değerlendirme sonucu 01.08.2017 tarihinde 45.388,44 TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan gerçek zarar ödemeleri ile davanın konusuz kaldığını, davalı şirketin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olmadığını, taşımacılık sigorta poliçesinin bulunmaması halinde Güvence Hesabı’nın sorumlu olduğunu, müteveffanın kusur oranının hesaplanmasında kendi can güvenliği için gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığının da irdelenmesi gerektiğini, müteveffanın araçta hatır için taşındığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;… plakalı minibüste … ile …’un yolcu olarak bulundukları, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği, meydana gelen kaza sonucu … ve …’un da aralarında bulunduğu 6 kişinin vefat ettiği, ATK raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde sürücü …’in %100 oranında kusuru olduğunun belirtildiği, davacı …’un kızı …’un vefatı nedeniyle 64.381,97 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin zararının bulunduğunun hesaplandığı, davacı …’un ise kardeşi …’un vefatı nedeniyle destekten yoksun kalmaya ilişkin herhangi bir zararının bulunmadığı, ayrıca …’un yaşının küçük olması nedeniyle tutulacak bakıcı giderinin de davalı … şirketinden TBK’nın 53. maddesi hükümlerine göre istenilemeyeceği gerekçesi ile davacı …’un davasının kabulü ile, 64.381,97 TL destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla temerrüt tarihi olan 01.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı …’un destekten yoksun kalma ve bakıcı giderlerinden oluşan maddi tazminat davasının reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporu ile hesap hatası yapılmış ve fahiş miktar hesaplanmış olduğunu, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmadığını, davacı/babanın başvurusu üzerine 01.08.2017 tarihinde davacıya, TRH/1,8 teknik faiz esaslarına göre yapılan hesaplama neticesinde 45.388,44 TL. ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibariyle ödenmesi gereken tazminat miktarı dikkate alınarak, hesaplanan tazminat ile ödenen tazminat arasında fahiş fark bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi yönde yapılan değerlendirme ile ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapmadan direk güncellenmek suretiyle mahsup edildiğini, hesaplanan ve dahi hatalı destek süresi ve paylaştırma yapılarak elde edilen tazminat miktarı üzerinden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 16.01.2019 tarihli tazminat bilirkişi raporu ile ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmadan ödenmesi gereken tazminat miktarının 64.381,97 TL. olarak hesaplandığını, mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere bilirkişi raporu ile 01.08.2017 tarihinde yapılan 45.388,44 TL ödemenin Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde güncellenmediğini, ek rapor alınarak yapılan ödemenin uygun şekilde güncellenmesi gerektiğini, davacıya yapılan ödemenin tarihi ile rapor tarihi arasında azımsanmayacak bir süre olduğunu, hükme mesnet yapılan bilirkişi raporu ile ayrıca hesaplamada da maddi hata yapıldığını, mahkeme raporu ile aynı destek süreleri ve paylaştırma oranları dikkate alınmasına rağmen davacının talebi ile ilgili olarak 4.219,35 TL bakiye tazminat hesabı yapıldığını, mahkeme raporu ile hesaplanan rakam arasında 60.000 TL gibi ciddi ve fahiş fark bulunduğunu, itirazları gözetildiği takdirde ve yeniden hesaplama yapıldığında yapılan ödemenin davacının talebini karşıladığı ve ödemenin yeterli olduğunun görüleceğini, sadece 4.219,35 TL bakiye tazminat miktarının fahiş olmadığını, sigortalı … plakalı araca ait poliçenin tanzim tarihinin 27.04.2016 olması sebebiyle 01.06.2015 yürürlük tarihli yeni genel şartlar ile belirlenen usul ve esaslar ile 26.04.2016 tarih ve 6704 sayılı yasa değişikliği sonrası düzenlenen bir poliçe olduğunu, davadan önce davacıya ödeme yapılarak sorumluluk yerine getirmiş olduğundan, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı davadan önce ödeme yapmış olmakla dava açılmasına sebebiyet vermediğini faiz ve diğer yargılama giderlerine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı yolcu taşımacılığı yapan … plakalı minibüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının kızı … ve eşi …’un vefat ettiğini, davacıların yaralandığını, davacının kendisinin, 2 yaşındaki kızı … ve evinin bakımı için bakıcı bulması gerektiğini, sigorta şirketi tarafından müteveffa …’un vefatı nedeniyle davacı babaya yapılan 45.388,44 TL ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek …’nın desteğinden yoksun kalan davacı … için 500,00 TL, davacı … için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve kazada yaralı olarak kurtulan …’in bakımı için tutulan bakıcı için 500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebinin davacı … için 64.381,97 TL olarak belirlemiş, mahkemece davacı …’un müteveffa kızı …’un desteğinden yoksun kaldığı gerekçesi ile 64.381,97 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece davacı …’un müteveffa kızı …’un desteğinden yoksun kalması nedeniyle zararının belirlenmesi için 16.01.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda müteveffanın 18 yaşında babasına destek olmaya başlayacağı kabul edilerek sağ olan babanın geliri üzerinden %5 oranında yetiştirme gideri belirlenmiş, müteveffanın annesinin de aynı kazada vefat etmesi nedeniyle destekten çıktığı kabul edilerek annenin destek payı babaya eklenmiş ve TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak rapor tarihi itibariyle davacı baba için 115.735,57 TL tazminat belirlenmiş, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme yasal faizi ile güncellenerek mahsup edilmesi sonucu 64.381,97 TL bakiye tazminat hesaplanmıştır.
Davalı … şirketi vekili tarafından her ne kadar davacının zararının sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi verilerine göre hesaplanmadığı, zararın ödeme tarihi itibariyle karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmediği ileri sürülmüş ise de; sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi ile mahkemece alınan hesap rapor tarihi arasında 1 yıl 5 ay süre bulunduğu, davacının zararının ödeme tarihinde 45.388,44 TL olduğu, 1 yıl 5 ay sonra yapılan hesaplamada ise 115,735,57 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda müteveffanın annesinin aynı kazada vefat etmesi nedeniyle Yargıtay uygulamalarına göre destekten çıkan anne ve babadan birinin ölümü halinde diğerinin payının sağ kalana eklenmesi gerektiğinden babanın destek payına annenin payı da eklenerek hesaplama yapılmış ve 115.735,57 TL bulunmuştur. Aktüer bilirkişi raporu ile sigorta hasar dosyasında ödemeye esas alınan raporda destek pay oranların daha az belirlenmiş olması nedeniyle gerçek zarar verilerine göre ödeme tarihi itibariyle ödeme yetersiz olacağından yeniden ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılmasına gerek bulunmadığı ve usulüne uygun olarak yapılan ödemenin güncellenerek tazminattan mahsup edilmiş olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına ve istinafa başvuranın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılması ve istinafa başvuran tarafın aleyhine değerlendirme yapılamamasına göre davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.397,93 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.100,00 TL. nın mahsubu ile kalan 3.297,93 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.