Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1114 E. 2021/1786 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların 02.08.2010 tarihinde sürücüsünün ……. plaka sayılı araç ile yolcu olarak Sivrihisar istikametinden … istikametine seyir halinde iken sürücünün aracın kontrolünü kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında yaralandıklarını, davacı …’un %11, davacı …’un %25 oranında sakat kaldıklarını, aracın ZMMS sigortasının davalı ……… tarafından yapıldığını belirterek her bir davacı için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza tarihi itibarı………. plaka sayılı aracın 175.000,00 TL azami limit ile ZMMS ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyası sonucunda davacı …’ye 26.599,06 TL, davacı …’ya ise 97.554,53 TL ödeme yapıldığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, ödenen tazminatların da güncellenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, araç sürücüsü …’un olay tarihinde uykulu ve dalgın olarak seyredip direksiyon hakimiyetine gerekli önem ve özeni göstermeyerek yolun sağındaki demir bariyerlere çarparak su kanalına takla atması sonucunda meydana gelen olayda %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacılar … … ve …’un kaza sırasında araçta yolcu olarak bulundukları, müterafik kusurlarının bulunmadığı, maluliyet yönünden …… alınan raporda davacı …’un %12,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği, diğer davacı … …’in ise %32,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik süresinin ise 45 güne kadar uzayabileceği, kusur ve maluliyet oranı ile asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucunda düzenlenen aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada sigorta ödemeleri de güncellenip tazminat miktarından düşüldüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile; Davacı … … için 77.455,47 TL geçici-kalıcı iş göremezlik tazminatının ve davacı … için 9.556,60 TL geçici-kalıcı iş göremezlik tazminatının 12.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, şirket tarafından dava öncesi davacı … için 09.11.2015 tarihinde 26.599,06 TL ve davacı … … için 12.11.2015 tarihinde 97.554,53 TL sürekli maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığını, Mahkeme bilirkişisince kusur ve maluliyet oranı ile asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucunda düzenlenen aktüerya bilirkişi raporunda dava öncesi yapılan ödemeler güncellenip tazminat miktarından düşüldüğünü, davacı …’un sürekli iş göremezlik tazminat alacağının 7.726,45 TL, geçici iş göremezlik tazminat alacağının 1.810,15 TL olduğu; davacı … …’in geçici iş göremezlik tazminat alacağının 915,08 TL, sürekli iş göremezlik tazminat alacağının 108.494,53 TL olduğu ancak bakiye teminat limiti ile sınırlı olarak davacının 77.455,47 TL talep edebileceğinin belirtildiğini (175.000 – 97.554,53 = 77.455,47) oysa şirketin 12.11.2015 tarihinde … … için yaptığı 97.554,53 TL ödemenin güncel değeri 119.191,40 –TL olduğunu (97.544,53-TL x %9 /365 x 900 gün = 21.646,87-TL 21.646,87-TL + 97.544,53-TL= 119.191,40-TL), hesaplanan tazminatta her ne kadar dava öncesi ödemeler güncellenip tazminat tutarından düşülmüşse de işbu hususun bakiye poliçe limiti belirlemesinde uygulanmadığını, bakiye poliçe limitinin dava öncesi ödenen tutar güncellenmeden tespit edildiğini, bakiye poliçe limiti 55.808,60 TL olarak belirlenmeliyken dava öncesi ödeme tutarı güncellenmeden doğrudan düşülerek 77.455,47-TL olarak belirlenmesinin isabetsiz olduğunu , dava öncesi ödemenin güncellenerek düşülmesi sureti ile kalan poliçe limitinin 175.000,00-TL – 119.191,40-TL = 55.808,60 TL, dava öncesi ödemenin güncellenmeden düşülmesi süreti ile kalan poliçe limitinin ise 175.000-TL – 97.554,43 = 77.455,47-TL olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişinin aktüer bilirkişi olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, ……. ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında kaza tarihi itibarıyla PMF 1931 yaşam tablosunun uygulanması yerinde olmakla beraber, Yargıtay görüş değişikliği nedeniyle PMF 1931 Yaşam Tablosu tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de hükmün sadece davalı yönünden istinaf edilmiş olmasına göre davalı lehine oluşan müktesep haklar gözetilerek bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin, güncellenmiş ödemenin poliçe limitinden düşülmesi suretiyle bakiye teminat limitinin bu şekilde belirlenmesi gerektiğine yönelik istinaf sebebine gelince,
Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarında, güncellenmiş ödemenin poliçe limitinden değil toplam tazminattan indirilmesi gerektiği benimsenmiştir. Davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi esası, parayı önceden alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesini önleme amacına yönelik olup, ödenen faizlerin poliçe limitinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Çünkü aksinin kabulü de; zarar görenlere eksik ödeme yapan sigorta şirketinin sebepsiz zenginleşmesine yol açacaktır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih ve 2014/16471 Esas, 2016/4647 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı … Sigorta AŞ vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 5943,79 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1521,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 4421, 94TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.