Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/111 E. 2021/440 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :….
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2018
NUMARASI : ….

DAVACILAR :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/03/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 06.09.2016 tarihinde, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın tek taraflı kazası sonucunda davacıların desteği …. hayatını kaybettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, davanın, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, aile nüfus kayıt tablosuna göre davacıların ölenin babası ve annesi olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 14.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 92/j maddesi uyarınca Trafik Sigortası Genel Şartlarında sayılan teminat dışında kalan haller nedeniyle trafik sigortası teminatından yararlanılamayacağının düzenlendiği, kaza tarihinde geçerli genel şartların A/6-d maddesi uyarınca destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışında kaldığının düzenlendiği gerekçesi ile davacıların desteğin tam kusurlu eylemi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri belirlenerek davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her ne kadar 01.06.2015 tarihinde genel şartlarda değişiklik olmuşsa da yönetmelik değişikliğinin Yargıtay tarafından kabul görmediğini, 26.04.2016 tarihinde 2918 sayılı kanunda yapılan değişiklik sonrası ise genel şartların öncelikli olarak uygulanması gerektiğinin yasalaştığını, bu nedenle 26.04.2016 ve sonrası düzenlenen poliçeler kapsamında talep edilecek zararlarda yeni genel şartların esas alınması gerektiğini, yeni genel şartların uygulanmasında esas alınacak tarihin poliçe düzenlenme tarihi olduğunu, sigortalı araçta poliçe düzenleme tarihinin 28.03.2016 olduğunu, bu nedenle davada yeni genel şartların uygulanamayacağını,kanunun yürürlük tarihinin 01.06.2015 olarak kabul edilmesinin kanunların geriye yürümezliği ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, tek taraflı trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuruyla vefatında ölenin mirasçılarının destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla tazminat talep edebilmelerinin mümkün olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazası neticesinde,,,,, ile sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle, desteğinden mahrum kalan annesi ve babası tarafından, vefat edenin sürücüsü olduğu araç sigortacısından destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davacı zararının …teminatı kapsamında kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, 28.03.2016 tarihinde davalı tarafından.,.. poliçesi tanzim edilen aracın, 06.09.2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde kendi kusuru ile vefat eden sürücünün desteğinden mahrum kalan davacıların zararının sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığına yöneliktir.
Davalı tarafın sorumluluğu, 2918 Sayılı KTK’nun 91. maddesi gereğince, araç işleteni tarafından yaptırılması zorunlu olan ve aynı yasanın 92. maddesi kapsamındaki haller dışında kalan ve işletenin sorumluluğunu üstlenen poliçeden kaynaklanan zararlarla sınırlı olduğundan, davalı ancak sigorta teminatı kapsamındaki zararlardan sorumludur.
01.06.2015 tarihinde …. değişiklik yapılarak Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” açısından sigortanın sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile vefatı nedeniyle hak sahiplerinin destek zararları da bu kapsamdadır. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunun 4. maddesi ile 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesine eklenen “h” ve “i” maddelerinde de bu konuda düzenleme yapılmış, anılan maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi tarafından… Sayılı, 17/07/2020 tarihli karar ile teminat kapsamının belirlenmesine ilişkin 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesinin “i” bendinin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmişken, “h” bendinde yer alan sigorta teminatı kapsamında kalmadığı belirtilen “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” maddesine ilişkin gerekçesinde “2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin itiraz konusu (h) bendinde ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski…” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez.” denilerek 2918 Sayılı yasanın 85. Maddesi kapsamında kalmayan üçüncü kişilerin zararlarının, sigorta kapsamında kalmadığına yönelik bir düzenleme olduğundan bahisle düzenlemenin belirli olduğu ve Anayasaya aykırı olmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen ölüm olayında, hak sahibi üçüncü kişilerin destek zararlarından sigortanın sorumlu olup olmadığı, 2918 Sayılı Yasanın 92/h maddesinin 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve Anayasa Mahkemesi gerekçesine göre söz konusu zararların 92. maddenin “h” bendi kapsamında değerlendirilecek olması karşısında, bu tarihten sonra meydana gelen kazalarda işletenin sorumlu olmadığı hususların, sigorta teminatı kapsamında olmayacağı kanun ile düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu nedenle 26.04.2016 tarihinden sonraki tek taraflı kazalarda zarar dolaylı yada doğrudan olsun, 2918 Sayılı Yasanın 85/1. Maddesi gereğince işletenin sorumlu olmadığı durumlarda, sigortanın da sorumluluğu olmayacaktır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi …. Sayılı 08.09.2020 tarihli kararında “Yeni genel şartlar 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.” denilerek, sorumluğun belirlenmesinde poliçe tanzim tarihindeki genel şartların nazara alınacağını belirtmiş, Yine aynı kararında “01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.
Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır” denilerek, 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilen ZMMS poliçelerine istinaden yeni genel şartlar uygulanacağından, işleten veya sürücünün kendi kusuru ile vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kalan üçüncü kişilere karşı, sigortalının (işletenin) sorumluluğu olmamasına göre, yapılan düzenleme ile sigortanın da sorumlu olmayacağı belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, kaza tarihi ve poliçenin düzenlenme tarihinin 6704 Sayılı yasanın yürürlüğünden sonra olması, davanın kazaya karışan aracın ZMSS şirketi aleyhinde açılması, sigorta şirketinin somut olaya özgü olarak tazminattan sorumluluğunun tartışılıp, değerlendirilmesi, desteğin tek taraflı kazada %100 oranında kendi kusuru ile kazaya ve ölümüne sebebiyet vermesi ve bu halin KTK’nın 92/h bendi ve ZMSS Genel şartları hükümleri gereğince teminat kapsamında olmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılardan alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 04.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.