Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1099 E. 2021/1428 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 25.08.2016 tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya geçidinden karşıya geçmekte olan davacı yayaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile kazanın meydana geldiğini, davadan önce davalı … şirketine başvurulmasına rağmen yasal sürede herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, HMK.nın 107. maddesi gereğince şimdilik 2.200,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesinde geçici iş göremezlik talebini 200,00 TL, sürekli iş göremezlik talebini 2.000,00 TL olarak belirtmiş, yargılama aşamasında geçici iş göremezlik zararını 1.699,66 TL olarak belirlemiştir.
Davalı taraf duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; meydana gelen trafik kazasında, davalı şirkete sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %75 oranında, davacı yaya …’un %25 oranında kusurlu bulunduğu, ……. tarafından düzenlenen raporda, davacı …’a trafik kazası sonucunda maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun bildirildiği, aktüer bilirkişi tarafından 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 2.927,23 TL olduğu, … tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin kusur oranı ile sınırlı olarak 1.227,50 TL’sinin tenzili sonucu davacının olay sonrası net gerçek maddi zararının 1.699,66 TL olarak hesaplandığı, zararın davalı … şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti kapsamında kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, 1.699,66 TL geçici iş göremezlik tazminatının 18/11/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece yapılan yargılamada…Alınan raporda davacının dava konusu kaza dolayısı ile sürekli maluliyetinin oluşmadığı ve 3 ay süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğunun belirtildiğini, davacının kaza sonrası sağlık sorunları sebebiyle şikâyetlerinin devam etmekte olduğunu, adli tıp raporuna itirazları değerlendirilmeksizin karar verildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için ….Başkanlığından alınan raporda, kazadan sonra düzenlenen adli raporda hastanın araç dışı trafik kazası sonrası lomber bölgede ve kolunda ağrısının olduğu, sakrum alt kısmında sağ tarafta kırığının olduğunun belirtildiği, ……. kapalı sakrum kırığı tanısının konulduğu, rapor hazırlanırken davacının muayene edildiği, muayene sırasında davacının kaza sonrasında kuyruk sokumunun sağında kırığının olduğunu, hastanede yatmadığını, 1 ay korse kullandığını, 2 ay evde yattığını, ameliyat olmadığını, uzun süre ayakta kalmakla belinde ve bacaklarında ağrısının olduğunu, kazaya dair ek başka bir şikayetinin olmadığını ifade ettiği, fizik muayenesinde; bel eklem hareketlerinin tam olduğu, sakrum grafisinde belirgin kemik patolojisinin olmadığının izlendiği, meydana gelen sakrum kırığının sekel bırakmadan iyileştiği, geçici iş göremezlik süresinin 3 (üç) ay olduğu belirtilmiş olmasına göre raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle olaya uygun olarak düzenlenen adli tıp raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.