Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1088 E. 2021/1818 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2019
NUMARASI :…….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı Davalılar……..vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan … ……..poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalanan davalı …….sürücüsü olduğu… plakalı aracın sebep olduğu 07/10/2014 tarihli kazada davalılardan … … …… poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalanan … plakalı aracın sürücüsü davacı … ve araçta yolcu olarak bulunan kızı…… ağır derecede yaralandığını, kendilerinde geçici ve kalıcı maluliyetler oluştuğunu, kazanın… plakalı araç sürücüsünün kusurlu davranışı sonucu meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere … için 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın … şirketlerinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, … için 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın … … … dışındaki tüm davalılardan poliçe limiti ile sınırlı olarak işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların büyük acı ve üzüntü yaşadığı, halende yaşamaya devam ettiğini,……. kazayı hafif yaralanma şeklinde atlatmışlarsa da kendilerinin maruz kaldığı kaza ve … ile …’in uzun süre yatağa mahkum olmalarının psikolojik etkileri nedeniyle her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın … şirketleri dışındaki gerçek kişi davalılardan işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen … şirketleri yönünden dava tarihinden itibaren davalı gerçek kişiler için ise kaza tarihi olan 07/10/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde; davanın asliye ticaret mahkemesinde açılamayacağını, taraflardan ticari işletmesi olan bir tek … şirketi bulunduğunu, diğer davalı ve davacılardan hiçbirinin meydana gelen kazada ticari iş olarak nitelendirilebilecek her hangi bir işlemi veya işi olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının tam kusurlu olduğunu, davacı araç sürücüsü ……. kazanın oluşumundaki etkisinin büyük olduğunu, araç güvenliği bakımından yetersiz aracın yaşı itibari ile de hurdaya ayrılması zorunlu bir araç olduğunu, davacıların üzerine düşen emniyet tedbirlerini almadığını, emniyet kemerini takmadıklarını,….. hakkında maluliyet oluştuğundan bahsedildiğini ancak kaza sonrasında ayakta tedavi görüp taburcu olduklarını, davacıların beyanlarında samimi olmadıklarını, manevi tazminat talebinin tarafı fakirleştirmeyecek düzeyde olması gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilmesi halinde davacı tarafın tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Japan … vekili cevap dilekçesinde; davaya konu … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde……. poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, dava dilekçesinde taleplerin …’e ilişkin olduğunu, … yönünden herhangi bir talep olmadığından bu konuda itirazlarının sunulmadığını, maluliyet oranının tespiti bakımından adli tıp kurumuna tevdi edilmesi gerektiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas kurumuna sevk edilerek rapor aldırılması gerektiğini, geçici iş görmezlik, tedavi giderleri, bakıcı giderlerinin bulunması durumunda 6111 sayılı yasa gereği teminat dışı olduğundan davanın reddi gerektiğini, poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olunduğunu, dava tarihine kadar davacının herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, araç hususi araç olduğundan avans faizi talebinin reddi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; 07/10/2014 tarihli trafik kazasında maluliyet sebebi ile aleyhe açılan davada… plakalı aracın 30/12/2013-30/12/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …… numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması veya malul olması söz konusu olduğu takdirde sigortacının, … poliçesinde belirten azami limitler ile sigortalının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini, …’in küçük olduğu belirtildiğinden küçüğün kaç yaşında olduğu, hangi koltukta oturduğu, çocuk koltuğunda oturup oturmadığı hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, Karayolu Trafik Yönetmeliğinin 150.maddesinin 3. Fıkrasında 150 cm’den kısa ve 36 kg’ın altında çocukların (10-12 yaşa kadar) araba koltuğunda taşınmasının zorunlu olduğunun düzenlendiğini, davacıların, davalı şirkete başvuru yapmadığını, faiz başlangıç talebinin dava tarihi olarak kabulü gerektiğini, haksız fiilde uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu ileri belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacılar vekilinin 08.02.2019 tarihli oturumda; … … A.Ş. vekili ve …’e velayeten kendi adına asaleten …,….. ve davacılar vekilleri arasında yapılan 10/11/2017 tarihli Sulh Protokolü ve İbranamedir başlıklı belgeye istinaden davalı … şirketi ile araç sürücüsünün kusuru oranında zararın karşılanmak üzere uzlaşma sağlandığını, protokol gereğince maddi tazminat davasından feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğinin belirtildiğini, tarafların kusur durumları, olayın oluş şekli, her iki araç sürücüsünün olaydaki kusur durumları, paranın satın alma gücü ve davacıların yaşadığı elem ve ızdırap, dava dilekçesiyle bağlılık ilkesi ve somut hadisede avans faizi uygulanmasını gerektirir şartlar bulunmadığı göz önüne alınarak davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, sürücü araç sahibi … yargılama sırasında öldüğünden davaya dahil edilen mirasçılarından ve sürücü…… 3.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şahıslardan (… şirketleri hariç) tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar…… vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin, her türlü emniyet önlemini alarak ve hız başta olmak üzere bütün trafik kurallarına uygun olarak yolda seyir halinde iken davacı tarafın içinde bulunduğu ve kullandığı aracın hız limitlerinin üzerinde bir sürat ile tali yoldan ana yola kontrolsüz bir şekilde çıktığını ve müvekkilin aracına çarptığını, davacı tarafın araç kullanımında emniyet kemeri takmak dahil kurallara riayet etmeyerek zararın artmasına yol açtığını, davacıların ve özellikle … ve …’in iş gücü kaybı olacak bir durumu da olmadığını, bilirkişi raporunda müvekkil için belirlenmiş oranın, kaza nedeniyle oluşmuş zararın %20’sine müvekkilin yol açtığı şeklinde yorumlanamayacağını, bir an için bilirkişi raporu doğru kabul edilmiş olsa dahi, bilirkişi raporunda tespit edilmiş kusur oranı ile müvekkilinin ödemesine hükmedilen toplam manevi zarar arasında orantısızlık olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkilin kusurunun %20 olarak belirlendiğini, her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzer 40.000,00 TL manevi zarar talep edildiğini, isnat edilen kusur oranına göre her bir davacı için 2.000,00 TL olmak üzere 8.000,00 TL manevi zarar ödemesine hükmedilmesi düşünülebilecekken gerekçeli kararda da görüleceği üzere müvekkilinin toplamda 15.000,00 TL manevi zarar ödemesine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava; yaralamalı trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına ilişkin olarak; 6098 TBK’nın 56/1.maddesi hükmüne göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.’aynı maddenin 2.fıkrasına göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ve 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, davacı …’in %20, davalı …’in % 80 oranında kusurlu olduğunun belirlenmiş olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacı …’in 6 ay süreyle mutat iş ve gücünden kalması ve % 21 olan maluliyet oranı, davacı …’in 2 ay süreyle geçici iş göremezliğe maruz kaldığı, davacıların çektiği acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına, manevi tazminat davalarında kusur oranlarının tespiti manevi tazminat miktarının takdirinde etkili ise de, tek başına ve matematiksel oranda etkili bulunmamasına göre, davalılar….. vekilinin istinaf başvurusunun (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı….. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalılar….. alınması gereken 1.024,65 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 257,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1281,65 TL harcın davalılar…… tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalılar….. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalılar…….tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın bu davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile 21/10/2021 tarihinde karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.