Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1083 E. 2021/1608 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sevk ve idaresindeki motosikletine, davalı … tarafından ZMMS poliçesi tanzim edilen aracın 22/09/2015 tarihinde çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacının yaralanıp daimi malul kaldığını, iş gücü kaybı, bakıcı gideri zararına uğradığını, ayrıca … tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yapmak zorunda kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının geçici iş gücü kaybı zararından dolayı 50,00 TL, sürekli iş gücü kaybı zararından dolayı 50,00 TL, … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinden dolayı 50,00 TL ve bakıcı giderlerinden dolayı 50,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 28.01.2017 tarihli artırım dilekçesi ile 8.045,58 TL geçici iş göremezlik, 5.000,00 TL tedavi gideri, 10.202,18 TL bakıcı giderinin tazminini istemiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak, 01/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na göre davalı … şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı ve … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin sorumluluğunun sona erdiğini, bakıcı giderlerinin ise maluliyet oranının %70’in üzerinde olması halinde net asgari ücrete göre hesap edilmesi gerektiğini, davacının hiç maluliyetinin ve dolayısıyla davalının sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın esastan da reddini ve ayrıca davanın …’ya ihbarını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemenin 09/03/2017 gün ve… sayılı ilamı ile davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, davacı ve davalı … şirketinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 26/12/2017 gün ve ….. sayılı kararı ile HMK’nın 275. maddesi gereğince … Kurumu 3.İhtisas Kurulu’ndan…….ı bölümleri gibi kuruluşlardan davacının maluliyeti olup olmadığı, yaralanmasının niteliği, iş güçten kalma süresinin tespiti bakımından uzman bilirkişi kurulundan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmadığından kararın kaldırılmasına karar verildiği,
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan … Kusur raporuna göre; dava konusu kazada davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün %75, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, … Bilirkişi Heyetince düzenlenen raporda, davacının arızasının kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) niteliğinde olmadığı, dosya kapsamında fatura edilmiş tedavi masraflarının olmadığı, kişiye verilecek toplam kaçınılmaz tedavi masrafının 5.000,00 TL olduğu ve bu miktara 9 (dokuz) ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağı, bu hesaplanan giderin … tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği, tazminat bilirkişisinden alınan 19/10/2018 tarihli ek raporda; dosya kapsamında alınan raporlarda yapılan tespitlerde bir değişiklik olmadığı ve 2018 yılı asgari ücret artışının raporun sonuç kısmına etki etmeyeceğinin bildirildiği, davacının sürekli iş gücü kaybı zararı bulunmadığından bu talebi hariç, bilirkişi raporlarına uygun olarak ıslah edilen geçici iş gücü kaybı zararı, … tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararı ve bakıcı gideri zararı yönünden davasının kabulüne karar vermek gerektiği, davacı tarafın tazminat taleplerine temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini istediği, davacının davalıya 27/04/2016 tarihinde başvurduğu, bu süreye 8 iş günü eklemek suretiyle davalının 05/05/2016 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı tarafa sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle faizin de yasal faiz olarak uygulanması gerektiği sonucuna varılarak, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı …’in geçici iş göremezlik zararından dolayı 8.045,58 TL, … tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden dolayı 5.000,00 TL, kaza tarihinden itibaren 9 aylık dönem için bakıcı giderlerinden dolayı 10.202,18 TL olmak üzere toplam 23.247,76 TL tazminatın 05/05/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın sürekli iş görememezlik yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararı Ankara BAM 22. HD tarafından kaldırılmadan önce … Uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan 09/11/2016 tarihli raporda davacının kalıcı sakatlık niteliğinde sürekli iş göremezliği bulunmadığının belirtildiğini, kendilerince raporun sürekli iş göremezlik kısmına itiraz edildiğini, mahkeme bu itirazları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini, davacıdaki arazın kalıcı maluliyet niteliğinde olduğunu düşündüklerini, bu konuda yetkili kurumdan heyet raporu alınması gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını, ayrıca bakım ve bakıcı giderleri ile geçici iş göremezlik zararı yönünden hükmedilen miktarların da düşük olduğu kanısında olduklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddinin gerektiğini, yargılamada alınan kusura ilişkin raporu kabul etmediklerini, hukuki ve maddi dayanağı olmadığını, bu rapora karşı itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, KTK 86. maddesi gereğince zarar görenin ağır kusuru ile meydana gelen zarardan davalı şirketin sorumlu olmadığını, davacının motosiklet kullandığını, aynı zamanda müterafik kusurlu olduğunu, hükme esas alınan kusur raporunda davacı için sadece trafik seyir kurallarına aykırılık hasebi ile kusur verildiğini, davacının bu kusuruna ilave olarak en az %20 oranında Yargıtay tarafından benimsenen müterafık kusur indirimi yapılmamasının hukuka uygun düşmediğini, davacı motosiklet sürücüsü olup, KTK ve ilgili mevzuatında motosiklet sürücülerine ilişkin belirtilen güvenlik şartlarına uymak zorunda olduğunu, davacının ise bu türden güvenlik tedbirlerine uymadığını, KTK’nın kendisine yüklediği yükümlülükleri ağır kusurlu olacak şekilde ihmal ettiğini, buna rağmen mahkemece davacının kask takmamak, ışık donanımı yetersiz araçla trafiğe çıkmak gibi müterafik kusuru dikkate alınmadan, sadece KTK’na göre kusur durumunun belirlendiğini, olaydaki kusuru yanında %20 oranında müterafik kusur indiriminin de uygulanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusurunda çok yüksek olduğunu, sigorta şirketinin sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduğunu, geçici/sürekli iş gücü kaybı, tedavi ve bakıcı giderinin teminat dışında kaldığını, bu taleplerin reddinin gerektiğini,
KTK’nın 98. Maddesi gereğince geçici/sürekli iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinin sigorta şirketinin sorumluluğundan çıktığını, bu zararlardan …’nın sorumlu olduğunu, aynı yönde ZMSS genel şartlarında düzenleme yapıldığını, poliçenin düzenlendiği tarih ve KTK’nın 90.maddesi itibari ile yeni ZMSS genel şartlarının uygulanması gerektiğini, maluliyetin %70 ve üzerinde olması halinde ZMSS genel şartları ek 3.te belirtilen listedeki oranda indirimle bakıcı giderinin belirleneceğini, maluliyetin bu oranın altında olması halinde sorumluluğun …’na ait olduğunu, belgeli olması halinde brüt, aksi halde net asgari ücretin hesaplamada dikkate alınacağını, somut olayda davacının sürekli maluliyeti olmadığından bakıcı gideri talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının bakım ihtiyacı ailesi tarafından giderildiğinden Yargıtay İçtihatları gereği tazminattan %50 oranında indirim yapılması gerektiğini, davacıya … yada mevcutsa işveren tarafından yapılan ödemelerin güncellenip tazminattan mahsubunun gerektiğini, mahkemece bu yönde araştırma yapılmadığını, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve temerriüde düşmediğini, bu nedenle faiz ve yargılama giderinden sorumlu olmadıklarını, davanın …, kazaya karışan bir başka araç varsa onun trafik sigortacısına, sigortası yoksa güvence hesabına ihbarının gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici, sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve … tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi gideri istemine ilişkindir.
KTK’nın 109. maddesi uyarınca davanın 8 yıllık ceza zaman aşımı süresine tabi olup, kazanın 22.09.2015 tarihinde gerçekleştiği, söz konusu davanın ise 23.06.2016 tarihinde açılması nedeniyle zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Kusura ilişkin raporun Ankara ATK tarafından düzenlendiği, davacıya ışık donanımı yetersiz araçla seyretmek, kask takmamak kuralını ihlal sebebiyle %25, davalıya sigortalı araç sürücüsüne ilk geçiş hakkına riayet etmemesi sebebiyle %75 oranında kusur verildiği, zararı artırmaya yönelik müterafik kusur sayılan haller nedeniyle davacıya kusur verilmekle, ayrıca bu nedenle kusur indirimine gerek kalmamıştır.
Davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle sürekli maluliyeti olmadığı konusunda uzman üniversite hastanesi tarafından düzenlenen raporla belirlenmiş, davacının 9 ay süre ile geçici iş göremezlik hali olduğu, bu sürede bakıcı ihtiyacı bulunduğu ve yaralanması sebebiyle yapılması zorunlu olan ve … tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi gideri zararının aynı kurumca tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dayanılan raporun engelli raporu olup, çalışma gücü kaybına ilişkin olmaması nedeniyle sürekli maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamıştır. Yine aktüer bilirkişi tarafından davacının geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının yöntemine uygun şekilde hesaplandığı, davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli kusuru ile sebebiyet verdiği kaza sonucu yaralanan davacıya bakım görevinin yakınlarına yükletilmesinin hakkaniyete uygun olmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
…’dan davacıya ödeme hususunun araştırılması, davalı sigortacının gerçek zarar kapsamında olan geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve belgesiz tedavi giderinden sorumlu olması, KTK 90.maddesinde zararın ZMSS genel şartları uyarınca belirleneceğine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, KTK ve TBK hükümleri gereğince zararın belirlenmesinin gerekmesi, davalının temerrüdünün gerçekleştiği tarihten itibaren faizle sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemesi ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda)davacı vekili ile davalı … vekilinin bu hususlara ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş.’den alınması gereken 1.588,05 TL istinaf karar harcı, peşin olarak yatırılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ayrı ayrı kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yatırılan 150,00 TL gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın davalı … şirketine iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.