Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1052 E. 2021/1682 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı olup davalı …’ın maliki davalı … …’ın da sürücüsü olduğu araçla davacıya ait olup sürücü … idaresinde olan aracın 21.06.2017 tarihinde karışmış oldukları trafik kazasında davacıya ait araçta 22.227,28 TL tutarında maddi hasar meydana geldiğini, bu hasara bağlı olarak aracın değer kaybına uğradığını, kaza öncesi değeri 105.000,00 TL civarında olan aracın özellikle ön kaputunun değişmesi sonucu onarıldıktan sonra ikinci el fiyatının yaklaşık 75.000,00 TL’ye düştüğünü, araçta yaklaşık 30.000,00 TL değer kaybının meydana geldiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL değer kaybının kaza tarihi olan 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/12/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 1.000,00 TL olan tazminat talebini 4.000,00 TL artırarak, 5.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … … ve … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün tali derecede kusurlu olduğunu, yapılan tramer sorgulamasında davacıya ait aracın dava konusu kaza öncesinde 26/10/2013 tarihli bir kazasının olduğunu ve aracın o kazada 4.007,00 TL hasarının olduğunu, davacının aracının daha önce karıştığı trafik kazasının neticesini de davalılara yüklemek isteyerek kötü niyetli hareket ettiğini, değer kaybı belirlemesinin de sigorta genel şartları kriterlerine göre yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın şirket nezdinde 17/12/2016 – 17/12/2017 tarihleri arasında ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında araç başına 33.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, ZMMS poliçesi Genel Şartlarının Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı Ek 1.C maddesinde belirtilen oranlara göre yapılan hesaplama sonucunda davacıya ait aracın kilometresinin yüksek olması nedeniyle değer kaybı bedeli çıkmadığını, davacının talebinin poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; yapılan yargılama neticesi ,davaya konu trafik kazasının 21/06/2017 tarihinde meydana geldiği, aracın ZMSS poliçesinin 15/12/2016 tarihinde düzenlendiği, 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra meydana gelen kaza sebebiyle, yine bu tarihten sonra düzenlenen poliçeye dayalı olarak değer kaybı talebinde bulunan davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi bakımından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin gözönünde bulundurulması nedeniyle kaza nedeniyle araçta değer kaybı oluşmayacağının belirlenmesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının aracında meydana gelen kaza neticesinde ön kaput, ön tampon, ön panel sacı, panjur, iki adet farın değiştiğini, sol ön çamurluk sacın tamir edilip boyandığını, bu işlemlere bağlı olarak araçta 22.227,28 TL tramer kaydı oluştuğunu, davacının aracının kaza öncesi 105.000,00 TL civarında değeri bulunduğunu, onarıldıktan sonra 2. el fiyatının yaklaşık 75.000,00 TL’ye düştüğünü, araçta esasen 30.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, sigorta genel şartlarının olsa olsa davalı sigorta şirketi yönünden açılan davayı etkileyeceğini, gerçek kişiler aleyhine açılan davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca 21.06.2017 tarihinde sürücü … …’ın, kullandığı aracı ile kontrolsüz kavşaktan geçerken sağdan gelen araca ilk geçiş hakkı vermesi gerekirken aksine hareketle kavşağa giriş yaptığı sırada aynı kavşağa düz seyrini sürdüren …’un kullandığı araçla çarpıştığı, çarpmanın şiddeti ile park halinde olan bir başka araca çarparak duruşa geçtiği kazada sürücü … …’ın asli ,sürücü …’un tali kusurlu olduğunun belirlendiği, davalı sürücü tarafından kullanılan aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko poliçesinin düzenlendiği, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 12/10/2018 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … …’ın % 75 oranında davacı şirkete ait araç sürücüsü …’un ise % 25 oranında kusurunun bulunduğu, davacıya ait araçta motor kaputu, ön panel sacı, tampon demiri, sol ön çamurluk değişimi ile ön podya boyaması işlemleri yapıldığı, araç kasko değerinin 98.915,00 TL olduğu, yapılan piyasa araştırmasına göre dava konusu araca eşdeğer 2.el araç piyasa değerinin 95.000,00 TL civarında olduğu, dava konusu aracın kaza öncesinde 26.10.2013 tarihli kazasının mevcut olduğu, o kaza nedeniyle tramere 4.007,80 TL hasar kayıtlı olarak geçtiği, bu nedenle yapılan araştırmada ise güncel eşdeğer araç 2.el piyasa rayiç değerinin 90.000,00 TL olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 5.000,00 TL olduğu, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise davacıya ait araçta değer kaybının meydana gelmediğinin belirlendiği, mahkemece anılan raporun ve ZMMS Genel Şartlarının hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kaza nedeniyle oluşan zarar davalıların sorumluluğunda olup, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde ….. Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu aracın kaza tarihindeki hasarsız ikinci el piyasa değerinden, aracın onarıldıktan sonraki piyasa rayiç bedelinin mahsubu ile ortaya çıkan farkın değer kaybını oluşturacağı ve bilirkişi raporu ile belirlenen 5.000 TL değer kaybı miktarından davacının kusur oranı gözetilerek 3.750 TL değer kaybına ilişkin davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi gerekirken, Genel Şartlar uyarınca yapılan belirleme baz alınarak davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.)
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli, ….. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Bu durumda esas hakkında düzelterek yeniden hüküm kurulması gerektiğinden;
1-Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınarak kısmen kabulü ile, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak ve kayıt şartı ile 3.750,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 256,16 TL harçtan peşin alınan 104,21 TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 151,95 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 104,21 TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 825,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 618,75 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 57,50 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.