Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1042 E. 2021/1731 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 03/07/2012 tarihinde, müvekkillerinin desteği olan … …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen kazada vefat ettiğini, müvekkilinin destek zararlarından davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından davalıya müracaat edilmiş ve bir miktar ödeme yapılmış ise de, ödemenin fahiş miktarda eksik ve yetersiz olduğunu, eksik ödeme nedeniyle yapılan müracaata rağmen davalının ödemede bulunmadığını, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkili … için 2.000,00 TL, … için 2.000,00 TL destek tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı 04/06/2018 havale tarihli talep artırım dilekçesinde, … … için 27.859,54 TL, … … için 35.120,67 TL destek tazminatı talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılara daha önce müvekkilince ödeme yapıldığını ve müvekkilinin ibra edildiğini, sonrasında açılan davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığından davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul etmemek üzere, davacının kusuru ve zararını ispatlaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşmediğinden faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemi olduğu, davacıların desteğinin, yolcu olarak bulunduğu aracın tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı aracın kusurlu olduğu, davalının davacının zararlarından sorumlu olduğu, aktüer bilirkişiden alınan raporda; davalının davacılara 13/09/2012 tarihinde toplam 34.642,71 TL. ödemede bulunduğu, davalının ödeme tarihinde temerrüde düştüğü, müteveffanın hak sahibi anne ve babasına davadan önceki ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, davalı tarafından yapılan ödeme ile zararlarının karşılanmadığı, rapor tarihindeki verilerek göre ise … …’ın bakiye tazminat alacağının 27.859,54 TL, … …’ın 35.120,67 TL olarak bulunduğunun belirtildiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu, gerekçesi ile davanın kabulü ile … … için 27.859,54 TL, … … için 35.120,67 TL destek tazminatının 13.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verimiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, müvekkili tarafından, davacının destek zararı nedeniyle aktüer tarafından hesaplanan 36.642,71 TL’nin 13/09/2012 tarihinde davacıya ödendiğini, ödeme ve ibra tarihinden 2 yıl geçtikten sonra davanın açıldığı, KTK’nın 111. maddesi gereğince ibradan 2 yıldan fazla süre geçince açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece alkol ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerekirken bu hususta değerlendirme yapılmamasının da hatalı olduğunu, müvekkilinin dava tarihinden temerrüdü söz konusu olacağının bu nedenle temerrüt faizinin de hatalı olduğunu, belirterek kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece yapılan yargılamada kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nun 355 maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar 03/02/2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, davalı tarafından sigortalanan araç içerisinde yolcu olarak bulunan oğullarının vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talebinde bulundukları, davalıların davaya ilişkin haklarını saklı tutarak ayrı ayrı imzaladıkları 05/09/2012 tarihli ibranameye göre davalının, davacı … … için 15.818,63 TL, davalı … … için 18.824,07 TL ödemede bulunduğu, ibranamelerin dava hakları saklı tutularak imzalandığı dosyaya sunulan ibraname, ödeme belgelerinden anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağına göre , kazadan 2 saat sonra yapılan alkol ölçümlerinde 1,44 promil alkollü olduğu tespit edilen araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi ile kazanın meydana geldiğinin tespit edilmiş olduğu, Şuhut Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Karar sayılı 27/06/2014 tarihli Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen kararı ile de, alkollü olarak araç kullanan araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, yapılan ödeme ile sorumluluklarının sona erdiğini, ayrıca taşımanın hatır taşıması olduğunu ve davalının da zararın meydana gelmesinde müterafik kusuru olduğunu ileri sürerek sorumluluğun belirlenmesinde nazara alınması gerektiğini ileri sürmüş, mahkemece verilen karar da taşımanın hatır taşıması olduğundan ve zararın meydana gelmesinde desteğinde müterafik kusuru olduğundan bahisle davalı tarafından istinaf edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Diğer yandan TBK’nın 51. maddesi gereğince, hakim tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.
Meydana gelen kaza nedeniyle açılan tazminat davasında, alkollü sürücünün aracına bilerek binen ve kaza neticesinde vefat eden desteğin, zararın doğumu ya da artması bakımından müterafik kusurlu sayılıp sayılmayacağı, müterafik kusurlu görülmesi halinde TBK 52. madde uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin mahkeme hakimi tarafından irdelenip tartışılması gerektiği gibi hatır taşımasına ilişkin savumanın varlığı halinde hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunduğundan, Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3895 Esas – 2021/5150 Karar)
Diğer yandan, davadan önce zarar görene yapılan ödemenin bulunması halinde, ödeme ile sorumluluğun sona erip ermediğinin tespiti açısından, ödeme tarihi itibariyle bilirkişi tarafından yapılan tazminat hesabında da, mahkemece ödeme tarihindeki tazminat miktarından hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi gerekip gerekmediği değerlendirilerek, buna göre ödemede bulunanın sorumluluğunun sona erip ermediği değerlendirilmeli, ödemenin yetersiz olduğunun anlaşılması halinde, hesap tarihine göre belirlenecek tazminattan, yapılan ödemenin güncel miktarı mahsup edilerek, hatır taşıması ve müterafik kusurda nazara alınarak sorumlu olunan tazminat miktarı belirlenmelidir.
Somut olayda, mahkemece davalının hatır taşımasına ilişkin savunmaları değerlendirilmediği gibi müterafik kusurun da değerlendirilmeyerek eksik inceleme ile karar verildiği, bu hususta yapılan eksik inceleme ve değerlendirme ile de davadan önce yapılan ödeme ile davalının sorumluluğunun sona erip ermediği tespit edilemediğinden davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkemesince yeniden yargılama yapılarak, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplamasında, muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH2010 Yaşam Tablosunun uygulanması gerektiğini ve hesaplamanın “progresif rant formülü” kullanarak yapılması gerektiğini kabul ettiğinden, Yargıtay tarafından benimsenen hesaplama yöntemi ve benimsenen ilkeler çerçevesinde öncelikle davalı tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre tazminat miktarı hesaplanarak hesaplanan tazminat miktarından hatır ve müterafik kusur indirimi gerekip gerekmediği değerlendirilerek, uygulanması halinde davadan önce yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı hususu değerlendirildikten sonra yapılan ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde, mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle hükme esas alınan daha önceki hesap tarihindeki verilere göre ancak TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süreleri nazara alınarak ve “progresif rant formülü” uygulanarak tazminat miktarı belirlenerek, davacının davadan önce yaptığı ödeme miktarı güncellenerek mahsup edilerek, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerekip gerekmediği de değerlendirilerek, daha önce hüküm altına alınan miktarı geçmemek üzere karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, davalının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/12/2018 tarihli ….. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırılan 1075,55 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf eden tarafından Ankara 2. İcra Müdürlüğü…. Esas sayılı dosyasına depo edilen 170.000,00 TL bedelli teminat mektubunun istinaf eden davalıya iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.