Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1036 E. 2021/1587 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/03/2016 tarihinde, müvekkilinin yaya olarak yolun karşısına geçiş yaptığı sırada, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın müvekkiline çarpması neticesinde yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalının zararlarından sorumlu olduğunu,……. tarafından düzenlenen 30/11/2016 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda müvekkilinin %4 oranında engelli hale geldiğini, müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, ayrıca bakıma muhtaç kaldığını, davalıya müracaat edilmesine rağmen zararlarının da karşılanmadığını, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezlik zararları nedeniyle 5.000,00 TL, bakıcı gideri için ise 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kusuru, zararı ve maluliyet durumunu kanıtlaması gerektiğini, maluliyet durumunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre alınacak rapor ile kanıtlanması gerektiğini, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderine ilişkin olduğu,…. Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre 4 ay süre ile geçici iş göremez halinin bulunduğu ve 4 ay süre ile bakıma muhtaç olduğu, sürekli maluliyetinin ise olmadığının tespit edildiği, alınan raporun karar vermeye yeterli ve elverişli bulunduğu, davacının sürekli maluliyetinin bulunmamasına göre sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin haksız olduğu gibi, geçici iş göremezlik zararlarının ve bakıcı giderlerinin 01/06/2015 tarihi ZMMS Genel Şartlarına göre sigorta teminatı kapsamında olmadığından davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Yerel mahkemenin kararının hatalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinde kemik kırıkları meydana geldiğini…… alınan 12/11/2018 tarihli raporda, meydana gelen kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin meydana gelmediği 4 ay geçici iş göremez kaldığı ve bu süre boyunca başka birinin bakımına muhtaç kaldığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından rapora itiraz edilerek….. İhtisas Kurulundan rapor alınması talep edilmesine rağmen mahkemece itirazlarının reddedilerek, sürekli iş göremezlik zararının olmaması, geçici iş göremezlik zararları ile bakıcı giderinin ise sigorta teminatı kapsamında olmadığından davanın reddine karar verildiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gibi maluliyet durumunun da hüküm kurmaya elverişli şekilde belirlenmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğine istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkindir. Mahkemece davacının sürekli iş göremezlik tazminatının alınan maluliyet raporuna göre sürekli maluliyeti meydana gelmediğinden; bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise sigorta teminatı kapsamında kalmadığından bahisle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde; cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2020/6372 K., 2019/3629 E. 2020/5191 K., 2016/13576 E. 2019/6279 K.)
Somut olayda; davacı davadan önce …… raporu almış, 30/11/2016 tarihli 4911 sayılı raporda “opere sol fibula alt uç kırığı, sol ayak bileğinde eklem hareketleri hafif kısıtlı” denilerek davacının %4 oranında engeli olduğu belirtilmiştir. Mahkemece kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları ve 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesindeki Genel Şartlara yapılan atıf çerçevesinde “Özürlülük, Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre,……. Dalı Başkanlığından alınan raporda ise davacının tedavi evrakları değerlendirilerek ve muayenesi yapılarak davacının Özürlülük, Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri esas alındığında vücut genel çalışma gücünü kaybetmediği, 4 ay süre ile iş göremez kaldığı, iş göremez kaldığı 4 ay süre ile başkasının bakıma muhtaç olduğu belirtilmiş, davacı vekili tarafından maluliyet raporuna davadan önce alınan Engelli Raporu ile çelişki oluşturduğundan bahisle itiraz etmiştir. Mahkemece davacının itirazları soyut kabul edilerek reddine karar verilerek, yargılama sırasında alınan rapor çerçevesinde karar verilmiştir.
Davacının devlet hastanesi tarafından tanzim edilen raporundaki bulguların trafik kazası ile illiyeti bulunmadığına ilişkin tespit bulunmamasına ve söz konusu raporda davacının engel durumunun belirlenmiş olmasına göre davacının rapora itirazı soyut kabul edilmez. Mahkemece alınan rapor ile davacı tarafından sunulan raporlar arasında açıkça bir çelişki bulunduğundan, … ilgili ihtisas kurulundan raporlar arasındaki çelişki giderilerek çalışma gücü kaybının tespiti açısından kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, mahkemece davacının geçici iş göremezlik tazminatı talepleri ile bakıcı giderine ilişkin talepleri sigorta teminatı kapsamında olmadığından bahisle reddedilmiştir. Haksız fiil neticesinde bedensel zarara uğrayan, zarar gören bu nedenle meydana gelen zararlarını, zarar veren ve onun eylemlerinden sorumlu olanlardan talep edebilir TBK’nun 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar
4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” denilerek talep edilebilecek, zararların neler olabileceği düzenlemiştir. Trafik kazası neticesinden meydana gelen bedensel zararlarda da, zararın belirlenmesinde TBK hükümleri uygulandığından davacı, sürücü ve işletenden söz konusu zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı Yasanın 91. maddesi gereğince işletenin yasanın 85/1 maddesi kapsamında zararlarından sorumlu olan sorumluluk sigortası şirketi ise söz konusu zararlardan sigorta sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğundan, sigortanın zorunlu sigorta olması ve sınırlarının kanun ile belirlemesi nedeniyle ancak kanun ile belirlenen teminat içerisinde kalan zararlardan teminat limiti ile sorumludur. Sorumluluğun belirlenmesinde ise 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde teminat dışı sayılan haller sayılmış olup, söz konusu düzenleme ile sigorta teminatı dışında tutulmayan zararlar sigorta şirketinden talep edilebilir. Kanun ile Sigortanın sorumluluğunda olduğu belirtilen zararlar, Genel Şartlar ile teminat dışına çıkartılmaz, sigorta haricindeki kuruma yüklenemez. Davalı tarafından bakıcı gideri ve geçici iş görmezlik zararlarının tedavi gideri kapsamında kaldığından bahisle 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu Genel Şartlarda belirtildiğinden bahisle, bu zararların Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilebileceği ileri sürülmüş ve yerel mahkemece de bu şekilde kabul edilmiş ise de;……..sorumluluğu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup ilgili yasa hükmünde “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde… tarafından karşılanır.” denilerek… sorumlu olduğu tedavi giderlerinin sınırları belirlendiğinden, sigorta poliçe teminatı kapsamında kalan diğer tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatının da …… tarafından karşılanacağı şekildeki düzenleme ile Sigorta şirketinin sorumluluğunu kaldırmaz. Kaldı ki 2918 Sayılı Yasanın 90. ve 92. maddelerinde, sigortanın sorumluluğunun belirlenmesinde ve teminat kapsamının belirlenmesinde genel şartlara atıf yapan kısımlar…..sayılı 09/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile, iptaline karar verildiğinden, Anayasa Mahkemesinin iptali kararı nazara alındığında dahi, gerçek zararın belirlenmesine ilişkin TBK hükümleri ve Yargıtay’ın tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkeleri çerçevesinde karar verilmelidir.
Buna göre, Yargıtay uygulamaları ile geçici iş göremezlik zararları ve bakıcı giderleri, TBK’nın 54. maddesi kapsamında kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalmasından ve yitirilmesinden kaynaklanan doğan kayıplar ve ….. tarafından karşılanmayan tedavi gideri niteliğinde doğrudan zarar niteliğinde olduğundan ve 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesi kapsamındaki teminat dışı zararlardan olmaması nedeniyle sigorta şirketinin sorumlu olmasına göre geçici iş göremezlik zararları ve bakıcı giderine ilişkin tazminat hesap raporu alınmaksızın eksik inleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli değildir.
Bu durumda; Mahkemece öncelikle … ilgili ihtisas kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan, işgücü kaybı ve azalmasının tespitinde uygulanacak Yönetmelik hükümlerine ve bakıma muhtaçlık yönünden Maluliyet İşlemleri Tespit Yönetmeliğine uygun; mahkemece alınan rapor ile Bursa Devlet Hastanesinden alınan rapor arasında çelişkiyi giderecek; meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacının maluliyeti bulunması halinde ise kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği ve ayrıca geçici veya sürekli bakıma muhtaç kalıp kalmadığının, geçici bakıma muhtaç kalması halinde süresinin ne kadar olacağının değerlendirildiği rapor alınarak, İş görmezlik durumunun ve/veya bakıma muhtaçlığının tespit edilmesi halinde, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …… Sayılı kararı ile içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosunun ve “progresif rant yöntemi” uygulanması gerektiğini kabul ettiğinden TRH2010 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant yöntemi uygulanarak tazminat miktarının belirlendiği rapor alınarak, ayrıca davacı tarafından kusur raporu da kabul edilmediğinden kusur raporuna itirazları da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile, uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere eksiklikler giderilerek ve davacının taleplerinin değerlendirilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/01/2019 tarihli ……Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacıdan İstinaf peşin harcı olarak alınan 44.40 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.