Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1029 E. 2021/1692 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine sigortalı ve diğer davalı …’ün idaresindeki aracı ile davacının aracına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle iş göremezlik, tedavi giderleri, yol giderleri ve bakıcı gideri zararlarının oluştuğunu, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 06/10/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat tutarını 690.056,82-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davalı … yönetimindeki aracın, davalı şirket nezdinde ZMMS ve genişletilmiş kasko sigortası poliçeleri ile sigortalı olduğunu, ZMMS poliçe sorumluluk limitinin 268.000,00-TL, ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinde manevi tazminatı sorumluluk limitinin 15.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin özel şart ile poliçe teminatı içerisine alındığını, sigortalının kusurunun bulunmadığını, kusur durumunun tespiti ve davacının maluliyeti ile zararlarının tespiti için rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazanın oluşumunda davalının kusursuz olduğunu, mahkemece kusur durumunun, zarar tutarının tespitinin gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, maddi tazminatlara hükmedilirken sigorta şirketinin ZMMS kapsamında 268.000,00-TL tutarla, kasko sigortası poliçesi kapsamında ayrıca 150.000,00-TL tutarla da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma, maluliyet raporu, kusur ve hesap bilirkişi raporuna göre; 17/06/2015 tarihinde davalı …’ün sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ve ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olan araç ile davacı … … idaresindeki araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı … … yaralanması nedeniyle meslekte kazanma gücü kayıp oranının %100 olduğu, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu, davacının 290.506,77-TL daimi iş göremezlik, 399.550,05-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 690.056,82-TL maddi zararı ile manevi zararının oluştuğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ün tam kusurlu, davacının kusursuz olması nedeniyle davacının maddi zararlarından davalı …’ün ve davalının kullandığı aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin ZMSS ve kasko sigortası poliçesi kapsamında birlikte sorumlu oldukları, kazada yaralanması nedeniyle davacının duymuş olduğu üzüntü ve acı nedeniyle manevi zarara uğradığı, Türk Borçlar Kanunu 56. maddesinde belirtilen manevi tazminata hükmetme koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından, davacıdaki yaralanmanın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, davacı tarafça duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücü de dikkate alınarak davacı taraf lehine manevi tazminat takdir edildiği, manevi zarardan davalı …’ün ve ihtiyari mali mesuliyet poliçe limiti 15.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta A.Ş’nin birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından, davacının maddi tazminat davasının kabulüne, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak daimi iş göremezlik nedeniyle 290.506,77-TL, bakıcı gideri nedeniyle 399.550,05-TL olmak üzere toplam 690.056,82-TL’nin davalı …’den 22/06/2015 kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta’dan 30/07/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kabulüne, 50.000,00-TL manevi tazminatın 15.000,00-TL’lik kısmından davalı … Sigorta şirketi sorumlu olmak kaydıyla davalı …’den 22/06/2015 kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta’dan 30/07/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili tarafından hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; manevi tazminata ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen 50.000,00 TL manevi tazminatın fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, 50.000,00 TL manevi tazminat tutarının davacının zenginleşmesine vücut verdiğini, davalının 85 yaşında, Emekli işçi olup emekli aylığı bulunduğunu, manevi tazminata hükmedilirken Yargıtay İçtihatlarıyla da belirtildiği üzere; tarafların ekonomik durumları ve yaşlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, davalının emekli ve 60 yaşının üstünde olduğunu, Mahkeme kararında manevi tazminata hükmedilirken hangi gerekçe ve saiklerin gözönünde bulundurulduğuna değinilmediğini ve davacı tarafından talep edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın tümünün kabulüne karar verildiğini, Türk Borçlar Kanunu uyarınca; tarafların ekonomik durumları ve hakkaniyet de gözetilerek makul bir tutarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalı … vekili tarafından hüküm sadece manevi tazminata ilişkin olarak istinaf edilmiştir.
Davalı …’nın, davacı …’a çarparak yaralanmasına ve %100 oranında sürekli malul kalmasına, ömrünün sonuna kadar bir başkasının sürekli bakımına muhtaç hale gelmesine sebebiyet veren aracın sürücüsü ve trafik kayıt maliki olup olayda %100 oranında tamamen kusurlu bulunmaktadır.
Davacı yatalak olup, dava dışı kız kardeşi ve eniştesinin evinde, onların gözetiminde bakıcı tarafından bakıldığı anlaşılmaktdır. Tarafların … araştırmasının yapılması, kazanın gerçekleşmesinde davacı …’un herhangi bir kusurunun bulunmaması, davalı sürücünün şerit ihlali ve hızlı olması nedeniyle tamamen kusurlu bulunması, kusur durumunun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olması, manevi tazminatın şartlarının bulunması, kazanın 22.06.2015 tarihinde gerçekleşmesi, davacının 1958 doğumlu olması, kaza sonucu femur ve ayak topuğunda kırık, boyunda zedelenme, sol tarafında güçsüzlük oluşması, ameliyat geçirmesi, fizik tedavi rehabilitasyon merkezinde tedavi görmesi, sol tarafının tamamen kırık olması, tekerlekli sandalyeyi yardım eşliğinde kullanması, yürüyememesi, konuşma bozukluğu olması, yüzde hissizlik, unutkanlık, nöbet geçirme, sol tarafını kullanamama şikayetleri bulunması, sol gözde görme kaybı olması, kazadan 5 gün sonra serebrovasküler hastalık geçirmesi, bu hastalıkla kaza arasında illiyet bağı olduğunun tespit edilmesi, sol üst ekstremitede spastitite ve fleksiyon kontraktürü, epileptik nöbet, dizartri olması, davacı ile davalı tarafın sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, davacının olay tarihindeki yaşı, kaza sonucu bu şekilde yaralanması sebebiyle maruz kaldığı acı, ağrı, üzüntü, elem, ıstırap, keder, sıkıntı, manevi çöküntü, psikolojisi, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih,….. sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacı için yerel mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre, yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davalı … vekilinin bu hususa ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan hükmedilen manevi tazminat üzerinden alınması gereken 3.415,50 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 853,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 2.561,60 TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan 175,00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde davalı …’e iadesine,
5-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.