Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1014 E. 2021/1794 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2019
NUMARASI :……

KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, bu nedenle bakıma muhtaç kaldığını, zararlarından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 500,00 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı 25/10/2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.501,82 TL olarak belirlediklerini bildirerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kusuru, zararı ve bakıma muhtaç kaldığını kanıtlaması gerektiğini, davada davacının müterafik kusurunun ve hatır taşımasının değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle bakıcı gideri talep ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, alınan maluliyet raporu ile davacının kaza neticesinde %24 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin ve 9 ay iş göremez kaldığının, ayrıca 9 ay süre ile bakıma muhtaç kaldığının tespit edildiği, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre bakıcı giderinin 7.501,82 TL olarak hesap edildiği, davacının araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve hatır için taşındığından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasının uygun olduğu, ayrıca araç sürücüsünün kaza anında 1,89 promil alkollü olduğu ve sürücünün ehliyetinin olmadığı, davacı ile sürücünün arkadaş olduğu, emniyet kemerinin takılı olup olmadığının da belirsiz olduğu, davacının kafa ve yüz kemiklerinde kırıklar oluştuğu, mevcut duruma göre müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiği ve %20 müterafik kusur indirimin uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 4.501,09 TL’nin temerrüt tarihi 24/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davada müterafik kusur uygulanmasının şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin emniyet kemerinin takılı olmadığına ilişkin kesin ve somut delil olmadığını, bu nedenle %20 indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkilinin araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek aracına bindiğine dair delil de bulunmadığını, bu nedenle yapılan indirimin haksız olduğunu, ayrıca %20 indirimin de fahiş olduğunu, takdiri indirim nedeniyle davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına göre müvekkilinin vekalet ücretine mahkum edilmesinin de haksız olduğundan kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece yapılan yargılamada kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle yapılan bakıcı giderinin ZMMS kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı tarafından, mahkemece yapılan müterafik kusur indiriminin hatalı olduğundan ve hakkaniyete dayalı yapılan indirim nedeniyle reddedilen kısım üzerinden aleyhine takdir edilen vekalet ücretinin hatalı olduğundan bahisle istinaf edilmiştir.
Olay tarihinde sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanması ile meydana gelen kazanın, ceza soruşturmasında ifadesine başvurulan …’ın beyanına göre; …’in sevk ve idaresindeki araç ile arkadaşları ……piknikten dönüşleri sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Kaza esnasında sürücü belgesi olmayan araç sürücüsünün ceza soruşturmasında alınan doktor raporuna göre 189,8 mg/dl alkollü olduğu görülmüştür.
Araç sürücüsü ile davacının arkadaş olmasına, kazanın piknik dönüşü meydana gelmiş olmasına ve alınan alkol promili nazara alındığında davacının, araç sürücüsü olan arkadaşının alkollü olduğunu bilemesinin mümkün olmadığına dair savunması hayatın olağan akışına uygun olmamasına göre, mahkemece davacının zararın meydana gelmesinde müterafik kusurlu görülerek tazminat miktarının indirim yapılmasında isabetsizlik yok ise de; TBK kapsamında mahkemece zararın belirlenmesinden sonra tazminattan indirim nedenleri olan 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 43. maddesi) düzenlenen hatır taşıması indirimi ve 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 44. maddesi) düzenlenen müterafik kusur indirimi sırasıyla uygulanarak, davalının sorumlu olacağı tazminat miktarı belirlenmelidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3903 E. 2020/3867 K.; 2018/3173 E. 2020/2190 K. Emsal kararları )
Somut olayda, mahkemece davacının bakıcı gideri zararının 7501,82 TL olduğu kabul edilerek, gerekçe kısımda önce hatır taşıması indimi, sonrasında müterafik kusur indirimi yapıldığı belirterek davacının talep edebileceği tazminat miktarının 4.501,09 TL olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece hesap edilen zarardan yapılan indirimin gerekçenin aksine ayrı ayrı değil de, toplam %40 olarak yapıldığı ve bu şekilde yapılan indirim istinaf eden davacının aleyhine olduğundan davacının müterafik kusur ve oranına yönelik istinaf sebepleri bu nedenle yerinde olduğu gibi maddi tazminat talebi ile açılan davada TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti taktir edilemeyeceğinin gözetilmemesi de isabetli olmadığından, davacı vekilinin bu nedenlerle istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Buna göre, davacı vekilinin sair istinaf nedenlerinin reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, müterafik kusura ve hatır taşımasına ilişkin indirim miktarı ile davalı lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin kısım düzeltilerek ve ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak davanın esası hakkında karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, meydana gelen kaza neticesinde davacının bilirkişi tarafından hesap edilen bakıcı gideri olan 7.501,82 TL’den önce %20 oranında hatır taşıması, sonra hatır taşıması indirimi ile hesaplanan miktar üzerinden %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında davacının talep edebileceği tazminat miktarı 4.801,16 TL olarak hesap edildiğinden, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davanın kısmen reddinin hatır taşıması ve takdiri indirim sebeplerinden kaynaklandığından, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş, yerel mahkeme kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 31/01/2019 tarihli, ….. Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yerel mahkeme kararı düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 4.801,16 TL’nin temerrüt tarihi 24.11.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 327,97TL harçtan peşin alınan 29,20 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 36,00 TL harcın düşümü ile kalan 262,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Peşin ve başvuru harcı ile tamamlama harcı olarak alınan 94,40 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 706,60 TL’nin haklılık oranına göre 533,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-A.A.Ü.T. uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafın yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 50,00-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 171,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V- Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.