Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1013 E. 2021/2068 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yaya olduğu halde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalı … sevk ve idaresindeki diğer davalı …’a ait davalı … şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olan aracın karıştığı kazada 05.11.2014 tarihinde yaralandığını, iş göremez hale geldiğini belirterek geçici, sürekli iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri tazminatı olarak şimdilik 2.000,00-TL’nin ve 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 18.09.2017 tarihli dilekçesinde maddi tazminata yönelik taleplerinin davalı … şirketi tarafından karşılanmış olması nedeniyle maddi tazminata yönelik taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, olayda davacının tam ve %100 kusurlu olduğunu, davacının yaya geçidi olmayan işlek yolda karşıdan karşıya geçmek isterken davalı … yönetimindeki aracın sağ dikiz aynasına çarptığını ve bu şekilde yaralandığını, davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı emekli öğretmen olduğundan tedavi giderlerinin devlet tarafından karşılandığını, olayda kusuru olmayan davalı tarafın tazminattan sorumlu olmadığını, kusur raporunun …’dan alınması gerektiğini, olayda davalı tarafa ait araç önemli derecede hasarlandığı halde davacının emekli öğretmen olması nedeniyle hasarın sigortadan talep edilmediğini, davalılarca karşılandığını, tazminat taleplerinin abartılı olduğunu, araç hasarının davacıdan tahsiline ilişkin haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin yapılan kimlik tespiti ve vekaletname incelemesinde, davacı vekiline HMK’nın 74. maddesine uygun şekilde feragat için özel olarak yetki verildiği, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik davadan feragate ilişkin beyanının HMK’nın 307-312. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu ve diğer davalılara da sirayet ettiği, davacı yanın TBK’nın 56. maddesine dayalı olarak davalılar … ve …’a yöneltilen manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede, kazanın meydana geliş biçimi, tarafların kusur oranları, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davacının maddi tazminata yönelik davası hakkında kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran, HMK 307 ve 312 maddelerinde düzenlenen feragat nedeni ile davada karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 12.000,00 TL manevi tazminatın 05.11.2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça trafik kazasında yaralanması nedeniyle iş bu maddi ve manevi tazminat davasının açıldığını, savunmalarında olayın oluş biçimi, araçlarında meydana gelen hasarın yeri ve mevcut delil durumuna göre …’ün sevk ve idaresindeki araç ile … üzerinde, … istikametine seyir halinde iken … önüne geldiğinde, davacı …’nun yaya geçidinin olmadığı bir kesimde, aynı noktadan karşıya geçen eşinin peşinden ani bir hareketle … istikametine karşıya geçmeye kalkıştığını ve … yönetimindeki araca sağ dikiz aynasının bulunduğu noktadan çarpmak suretiyle raporlarda belirtildiği biçimde yaralandığını, olayın meydana geldiği noktada yaya geçidinin olmadığını, yayanın araca çarpış noktası dikkate alındığında çarpanın … değil, bizzat yayanın kendisinin olduğunu, bu durumda olayda kusurlu olan tarafında yaya olması gerektiğini iddia ederek davanın reddini istediklerini, delilleri toplayan, tanıkları dinleyen, bilirkişilerden (kusur oranının belirlenmesi ve çarpma sonucu yada da meydana gelen hasarın belirlenmesi yönünde) rapor alan mahkemenin, bilirkişilerin hatalı olduğu görüş ve inancında oldukları raporlara itibar ederek hatalı bir değerlendirme sonucu maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat yönünde de kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın 05.11.2014 tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verdiğini,
Kusur oranlarının tespiti için …’ dan alınan 18.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında yeterince müteyakkız davranmadığı, bu haliyle karşıdan karşıya geçmek üzere seyrine göre yolun sağından gelerek yolun büyük bölümünü kat etmiş bulunan yayaya karşı tedbirde gecikerek çarptığı olayda %25 oranında tali, davacının karşıdan karşıya geçmek için kendi can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde gelen araçların hız ve yakınlık durumunu dikkate almadan kontrolsüzce yola girdiği, bu haliyle ilk geçiş hakkını bırakmadığı, otomobilin sadmesine maruz kalarak yaralanmasıyla sonuçlanan olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %75 oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirildiğini, kararda kendi savunmalarına yer verilmediğini, bu durumun kararın tarafsızlık ilkesi altında verildiği konusuna şüphe düşürdüğünü, kazanın davacı …’nun yaya geçidi olmayan, daha açık bir ifade ile yayalara yasak olan bir noktadan karşıya geçmek isterken meydana geldiğini, KTK’nın 68. maddesinde yayaların uyacağı kuralların düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre yayaların yayalara ayrılmış yaya geçitleri dışındaki yerlerden geçmesinin kesin olarak yasak olduğunu, yorum yolu ile yayalara hak tanımaya kalkışmanın mümkün olamadığını, üç kişilik bilirkişi heyetince hazırlanan raporda ki görüşün, dosya yeterince incelenmeden, daha açık bir ifade ile somut delile değil yoruma dayanılarak verildiğini, davalı aracında yayanın çarpması sonucu oluşan hasarın yeri belirlenmiş olsaydı, yayanın çarpması sonucu araçta oluşan hasarın, aracın sağ tarafındaki dikiz aynasının bulunduğu (Sağ ön kapı ile sağ ön çamurluğun kesiştikleri) bölge de olduğunun görüleceğini, bu hususun aracın resimleri ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, bilirkişi raporlarında ve kararın gerekçe bölümünde sadece davacının beyanlarına itibar ederek davalı aracının davacı yayaya çarptığı şeklinde görüşün benimsendiğini, bu görüşte olmak için çarpma noktasının aracın ön kısmında olması gerektiğini, araç sağ tarafına doğru yan yan gitmediğine göre can güvenliğini ve trafik kurallarını hiçe sayarak sağından yaklaşan yayaya nasıl çarpabileceğini, tanık beyanlarına göre trafiğin yoğun olduğu bir sırada yolun sağ şeridinde, dur-kalk yaparak 30-40 km süratle ve trafik kurallarına uygun olarak seyrederken, yaya geçidi olmayan bir noktadan karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı yayanın sağında ki orta şeritte seyreden otobüsten kaçmak isterken aracının sağ tarafında ki dikiz aynasının bulunduğu noktadan çarpıp yere düşen yayaya aracından inip yardım eden, çevrede ki polislerden yardım isteyen davalının hangi dikkatsizlik tedbirsizlik kurallara aykırı davranışta bulunduğunu, davalı sürücünün olayda hiç kusuru bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı … şirketi tarafından davacının maddi zararının karşılanması sebebiyle davacı vekilince maddi tazminattan feragat edilmiş olup, davalı tarafın istinaf sebebinin davalı sürücüye izafe edilen kusura ilişkindir.
Hükme esas alınan raporların konusunda uzman bilirkişiler tarafından usulüne uygun şekilde düzenlenmesi, KTT’da davalı sürücünün yol üzerinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıyı gördüğü halde tedbir almaması nedeniyle tali kusurlu bulunması, aynı olaya ilişkin olarak ceza mahkemesinde açılan dava dosyasında hükme esas alınan … raporunda aynı nedenlerle davalı sürücüye tali kusur izafe edilmesi, kazanın gündüz vakti meydana gelmesi, iş bu dosyada alınan Ankara … tarafından düzenlenen raporda davalı sürücünün yönetimindeki araçla meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında yeterince müteyakkız davranmayarak, karşıdan karşıya geçmek üzere yolun sağından gelerek yolun büyük bölümünü kat etmiş bulunan yayaya karşı tedbir almakta gecikerek çarpması olayında %25 oranında, davacının da trafikte seyreden araçların hız ve mesafesini dikkate almadan kontrolsüzce yola girmesi, ilk geçiş hakkını araçlara vermeyerek kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle %75 oranında kusurlu bulunması, kusur durumunun dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun olması, davacının iş bu kaza sonucu sürekli ve geçici iş görmezliğe maruz kalacak şekilde yaralandığının düzenlenen rapordan anlaşılması, davalı tarafın araç işleteni ve sürücüsü olmaları sebebiyle, davalı sürücü olayda tali dahi olsa kusurlu bulunması sebebiyle tazminattan sorumlu bulunmaları, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluşması ve mahkemenin gerekçesine göre davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalılar … ve …’dan alınması gereken 819,72-TL istinaf karar harcından peşin alınan 214,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 605,72-TL harcın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalılar … ve … tarafından yatırılan 200,00-TL gider avansından kullanılmayan kısmın adı geçen davalılara iadesine,
6-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.