Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/1008 E. 2021/1508 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 04/03/2016 tarihinde, davalı … idaresindeki … plakalı araç ile destek … idaresindeki … plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda …’nın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile çocuklarını kayıp eden …. destekten yoksun kaldıklarını, yine davacı anne-baba ile davacı abla …’ın manevi olarak zarara uğradıklarını, kazaya karışan aracın da pert olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 1.000,00 TL araç hasar bedelinin araç sürücüsü ve işleteni yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte, davacı anne … için 50.000,00 TL, davacı baba … için 50.000,00 TL ve davacı abla … için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihininden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’ya 17/05/2016 tarihinde 22.853,00 TL, davacı …’ya aynı tarihte 15.613,00 TL ödendiğini ve davalı sigorta şirketinin tüm sorumluluğunun ortadan kalktığını, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile tazminat hesap raporunun yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak ve müteveffanın gelir durumunun resmi belge ile saptanması gerektiğini, araç hasarına ilişkin olarak 13/06/2016 tarihinde 7.125,00 TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini, davalının faiz sorumluluğunun dava tarihinden başlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmaya yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği yer olan … mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olanın müteveffa sürücü olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirtirek davanın reddini istemiştir.
Davalı…, davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıların desteği … tarafından kullanılan araç ile davalı … idaresindeki aracın karıştıkları kaza sonucunda desteğin hayatını kayıp ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %80, destek sürücünün ise %20 oranında kusurlu oldukları, çocuklarının ölümü ile destekten yoksun kalan davacı anne-baba için destek tazminatı hesaplaması yapıldığı, kazaya karışan aracın bakiye hasar bedelinin de bilirkişi tarafından belirlendiği, desteğin ölümü nedeni ile davacıların yaşadıkları acı göz önünde bulundurularak davacılar lehine manevi tazminat miktarlarının belirlendiği gerekçeleri ile maddi tazminat talepleri yönünden davanın kabulüne, davacı … için 51.154,52 TL, davacı … için 47.706,92 TL destek tazminatı ile, 1.662,70 TL hasar bedeli toplamı 100.524,14 TL’nin davalılar … ve … kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ilk ödeme tarihi olan 15/06/2016 ‘dan itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davalı sigorta şirketi tarafından, kazaya karışan araç için düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası 21//08/2015 tarihinde düzenlenmiş olduğundan, olaya uygulanması gereken tüm hükümler, 01/06/2015 tarihinde değişen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında olmasına rağmen, mahkeme tarafından aksi yönde değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, karara dayanak yapılan bilirkişi raporundaki tazminat hesabının yeni Genel Şartlara uygun olmadığını, davacıların muhtemel ömrünün hatalı olarak 1’er yıl fazla alındığını, …’nın muhtemel ömrü 11 yıl, …’nın ise 14 yıl olması gerektiğini, desteğin varsayımsal olarak evli ve iki çocuklu olarak kabulü ve asgari geçim indirimi güncellemesi yapıldığını, davalı tarafından daha önce yapılan ödemenin düşümü yapılırken rapor tarihinden güncelleme yapılarak düşüm yapılması gerekirken, ödeme tarihinden güncelleme yapılarak düşük tutar üzerinden düşüm yapıldığını, araç hasar bedeli belirlenirken, hasara ilişkin değerlendirme yapılmadan, taraflar arasında kararlaştırılan rakam üzerinden tespit yapıldığını, araç hasar bedelinin tüm mirasçılara miras payları oranında dağıtılmadığını, tüm bu nedenlerle, eksik inceleme ile verilen yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat ve kazada hasarlanan araç için hasar bedeli istemine ilişkindir.
Davacılar …… tarafından davalı sigorta şirketine davadan önce yapılan başvuru sonucu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’ya 17/05/2016 tarihinde 22.853,00 TL, davacı …’ya aynı tarihte 15.613,00 TL ödenmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan 12.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödemelerin dava tarihine kadar olan faizi hesaplanarak tazminat miktarından düşülmüşse de yapılan hesaplama Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Şöyle ki, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeleri tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı taraf, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, her bir davacıya yapılan ödeme belirlendikten sonra ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de (güncelleme) ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Bilirkişi raporunda, bu güncellemenin dava tarihine kadar yapılması hatalı olmuştur.
Diğer yandan TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … Sayılı kararı ile içtihat değişikliğine gidilerek, TRH-2010 Yaşam Tablosu ile “muhtemel yaşam süresi” belirlendikten sonra “Progresif Rant Yöntemi” uygulanarak “1/kn” formülüne göre %10 artırım, %10 indirim yapılmak suretiyle tazminat hesaplanması yöntemi benimsenmiştir.
Hükme dayanak alınan raporda ise; davacı Baysal’ın TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenen bakiye ömrünün 12 yıl, davacı …. PMF yaşam tablosuna göre belirlenen bakiye ömrünün 15 yıl olduğu belirtildikten sonra, %5 artırma ve %5 iskonto uygulanmak sureti ile hesaplama yapılmış olup, hesaplamanın hangi yaşam tablosu esas alınarak yapıldığı konusunda çelişki bulunduğu gibi, bakiye ömür tarihlerinin yanlış tespiti de doğru olmamıştır. Rapor bu yönüyle de hatalı olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkeme tarafından; bilirkişiden, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde ve kazanılmış haklar korunarak ek rapor alınması ya da yeni bir bilirkişiden yeniden rapor aldıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu gerekçeler ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf isteminin kabulüne, sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden yargılama yapıldıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/01/2019 tarih,… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde istinaf eden davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından istinaf eden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Fethiye İcra Dairesinin 19/04/2019 Tarih ve… sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.