Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/3809 E. 2021/413 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C…BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 26. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :…1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla, yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: ZMMS poliçeleri davalı … şirketi tarafından düzenlenen … plakalı ve … plakalı araçların 12/05/2009 tarihinde karıştıkları çift taraflı trafik kazasında,… plakalı aracın sürücüsü ve davacıların desteği olan …’ün vefat ettiğini, bu kazada …’ün %70 oranında, diğer araç sürücüsü …’in %30 oranında kusurlu olduğunu, dava öncesinde davalının davacı tarafa 2/8 kusur oranına göre 38.000,00-TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin yeterli olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 03.05.2015 tarihli açıklama dilekçesinde 1.000,00- TL’nın, 770,10-TL’sının davacı … için, 49,43-TL’sının … için, … için 180,43 TL’sının … için talep edildiğini belirtmiş, 13.11.2015 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı eş yönünden 169.083,00-TL, … yönünden 62.125,03-TL, … yönünden 29.950,00- TL destek tazminatının 13.07.2009 temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte tazminini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı defi ve husumet itirazında bulunarak, dava açılmadan önce davacı tarafa ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacıların desteğinin kusuruna tekabül eden zarar miktarından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, ZMMS poliçelerine dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı … şirketi tarafından … plakalı hususi otomobile ilişkin 29/07/2008 başlangıç, 29/07/2009 bitiş tarihli ZMMS poliçesinin düzenlendiği, … plakalı kamyon için ise 05/06/2008 başlangıç, 05/06/2009 bitiş tarihli ZMMS poliçesinin düzenlendiği, … plakalı aracın ZMMS poliçesinden dava öncesinde 13/07/2009 tarihinde davacılara toplam 38.842.00-TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, aktüer hesap bilirkişisi raporunda; desteğin geliri ile ilgili dosyaya sunulan maaş bordrosuna göre hesaplamada asgari ücretin 2,0425 katının dikkate alındığı, davalı … şirketinin toplam 38.841,97-TL ödeme yaptığı, kusur indirimi yapılmaksızın davacı …’ün zararının 169.083,00-TL, …’ün zararının 62.125,03 TL, … …’ün zararının 29.950,00-TL hesaplandığı, davacı vekilinin 13/11/2015 tarihli talep artırım dilekçesinde aktüer raporunda tespit edilen tazminatların kısmi ödeme yapılan 13/07/2009 tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istediği, davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi için alınan ek bilirkişi raporunda; desteğin %70 kusuru ve 2016 yılı asgari ücret değişikliği dikkate alınarak, davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş hali mahsup edilmek suretiyle yeniden yapılan hesaplamada davacı …’ün zararının 42.022,52-TL, …’ün 16.586,54-TL … …’ün zararının 5.455,67-TL olduğunun belirtildiği, tarafların ek rapora itirazları üzerine alınan bilirkişi raporunda desteğin %70 kusuru ve 2016 yılı asgari ücret değişikliği dikkate alınarak, davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş hali mahsup edilmek suretiyle yeniden yapılan hesaplamada; …’ün zararının 45.042,02-TL, …’ün zararının 17.538,08-TL, … …’ün zararının 5.445,93-TL olarak hesaplandığı, yukarıda belirtilen bilirkişi raporlarında somut olayın özelliğine göre rapor tanzim edilmemiş olması, raporların denetime ve hüküm vermeye elverişli olmaması nedeniyle, 22/12/2017 tarihli duruşmada ” somut olayda davacıların desteğinin 12/05/2009 tarihli trafik kazasında vefatı nedeniyle hem kazaya karışan ve desteğe ait olan … plakalı aracın ZMMS poliçesinden hem de kazaya karışan diğer … plakalı aracın ZMMS poliçesinden maddi tazminat talep edildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatları uyarınca destekten yoksun kalma tazminat taleplerinde desteğin bulunduğu aracın sigortasına karşı yapılan taleplerde kusurun destekten yoksun kalanlara yansıtılmadığı, karşı aracın poliçesine yönelik taleplerde ise kusurun dikkate alındığı, her iki aracın sigorta şirketi aynı olsa dahi, her bir poliçeden talep edilebilecek tazminat miktarlarının ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği, ayrıca hesaplamada hangi poliçeden ödeme yapılmış ise bu ödemenin de ilgili poliçe belirtilerek mahsup edilmesi gerektiği” dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılması için dosyanın yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, Makina Mühendisi ve Aktüer bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda; … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ün kazada %70 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in kazada %30 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı araç yönünden davalının yapmış olduğu ödemenin ıslah tarihi itibariyle güncellenerek indirilmesi durumunda, davacı eş …’ün 57.946,08-TL, davacı çocuk …’ün 20.416,07-TL, davacı çocuk … …’ün 6.131,17-TL talep edebileceği, … plakalı araç yönünden ise, bu araca ilişkin ZMMS poliçesinin sorumlu olduğu kısım yönünden; davacı …’ün 104.876,06-TL, davacı …’ün 30.798,98-TL, davacı … …’ün 14.324,96-TL talep edebileceğinin belirlendiği, yargılamada toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; ZMMS poliçeleri davalı … şirketi tarafından düzenlenen … plakalı ve … plakalı araçların 12/05/2009 tarihinde karıştıkları çift taraflı trafik kazasında, … plakalı aracın sürücüsü ve davacıların desteği …’ün vefat ettiği, bu kazada …’ün %70 oranında, diğer araç sürücüsü …’in %30 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç yönünden davalının yapmış olduğu ödemenin ıslah tarihi itibariyle güncellenerek indirilmesi durumunda davacı eş …’ün 57.946,08-TL, davacı çocuk …’ün 20.416,07-TL, davacı çocuk … …’ün 6.131,17-TL talep edebileceği, … plakalı araç yönünden ise, bu araca ilişkin ZMMS poliçesinin sorumlu olduğu kısım yönünden; davacı …’ün 104.876,06-TL, davacı …’ün 30.798,98-TL, davacı … …’ün 14.324,96-TL talep edebileceği, dava öncesinde … plakalı kamyonun ZMMS yönünden davacıların başvurusu üzerine ödeme yapıldığı, ancak başvuru tarihinin dosyadan tespit edilemediği, bu nedenle davacı vekilinin 13/11/2015 tarihli talep artırım dilekçesindeki kabulü olan 13/07/2009 olan ödeme tarihinin … plakalı kamyon için temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi ve avans faizi işletilmesi gerektiği, diğer … plakalı araç yönünden ise dava öncesinde yapılmış bir başvuru olmadığından 29/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 162.822,14-TL (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 57.946,08-TL, … plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 104.876,06-TL), davacı … … için 11.177,06-TL (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 6.131,17-TL, … plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 14.326,96-TL), davacı … için 51.215,05-TL (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 20.416,07-TL, … plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden 30.798,98-TL) destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacı … için karar verilen tazminatın 57.946,08-TL’sine, davacı … … için karar verilen tazminatın 6.131,17-TL’sine, davacı … için karar verilen tazminatın 20.416,07-TL’sine 13/07/2009 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacı … için karar verilen tazminatın 104.876,06-TL’sine, davacı … … için karar verilen tazminatın 14.326,96-TL’sine, davacı … için karar verilen tazminatın 30.798,98-TL’sine 29/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete trafik sigortalı iki aracın karıştığı 12.05.2009 tarihli kaza nedeniyle … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü …’ün vefatı nedeniyle davacıların destek tazminatı talep ettiğini, mahkemece bilirkişi raporuna göre kazaya karışan araçların her birinin ayrı ayrı en üst poliçe limitinde zarardan sorumlu olduğu yönünde hüküm kurulduğunu, davalıya sigortalı … plakalı araç yönünden davacı tarafa 13.07.2009 tarihinde tazminat ödendiğini, bu araca istinaden eksik ödeme iddiası ile açılan davada 2918 Sayılı KTK’nın 111/2 maddesi gereğince öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, diğer aracın davacıların murisinin yönetiminde olduğunu, murisin kendi kusuruna tekabül eden zarardan davalının sorumlu olmadığını, her iki araç yönünden davalının toplam sorumluluk limitinin 150.000.00TL olduğunu, davacıların her iki araç yönünden de taleplerinin reddinin gerektiğini, davaya konu kaza nedeniyle davacı tarafın başvurusu nedeniyle … plakalı araç için ZMSS poliçesine istinaden hasar dosyası açıldığını ve davacı yana 13.07.2009 tarihinde 38.842.00-TL ödendiğini, davalının davacı tarafça ibra edildiğini, iş bu davanın 29.04.2014 tarihinde açıldığını, KTK’nın 111/2 maddesi gereğince ödemeden ve ibradan itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre fazlası ile geçtikten sonra bu davanın açıldığını, bu araca ilişkin davanın bu nedenle reddinin gerektiğini, davacıların desteği yönetimindeki araç yönünden ise, davalının, desteğin kusuruna isabet eden tazminattan sorumlu olmadığını, davacıların, murisin kusuruna isabet eden zarar yönünden, muris yönetimindeki aracın ZMSS poliçesinden faydalanamayacağını, davalı şirketin KTK’nın 85. maddesinde düzenlenen araç işleteninin hukuki sorumluluğunu aynı kanunun 91/1 maddesi uyarınca üstlendiğini, sürücünün ölümünden doğan zararın KTK’nın 85 maddesi kapsamında olmadığını, davacıların zarar gören 3. kişi olarak nitelendirilemeyeceğini, sürücünün kusurundan faydalanamayacaklarını, KTK’nın 86/1 maddesi gereğince ZMS Sigortacısının zarar gören yada 3. kişinin kusuru ile meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını, işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde sigortacının da sorumlu olmayacağını (YHGK’nın 01.11.2017 tarihli, 2017/17-1315 esas – 2017/1239 sayılı kararı),her iki araç için toplam 150.000.00-TL limit ile sorumlulukları bulunduğunu, davadan önce davacı tarafa … plakalı araç yönünden 38.842.00-TL ödendiğini, bunun mahsubu ile bakiye 111.158.00-TL poliçe limiti kaldığını, mahkemece bu hususun gözardı edilerek toplam 225.214.25-TL tazminatın tahsiline karar verdiğini, bakiye limit üzerinde kalan zarardan sorumlu olmadıklarını, aksinin kabulünün limitle sorumluluk ilkesine aykırı olduğunu, KTK’nın 88/1 maddesi gereğince birden çok aracın karıştığı kazada zarar sorumlularının, zarar görene karşı müteselsil olarak sorumlu bulunduklarını, ödeme yapan sigorta şirketinin, diğer araçların kusuru oranında sigortacılarına rücu hakkı olduğunu (KTK’nın 92/2 maddesi), sigortacının sigortalının kusuru oranında limitle sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiğini, murisin kaza öncesi döneme ait gelirinin ortalaması dikkate alınarak asgari ücretin 2.0425 katı geliri olduğunun kabulü ile tazminat hesaplandığını, murise her ay düzenli olarak ikramiye, tazminat, mesai ücreti ödendiğinin söylenemeyeceğini, dosyada mevcut Şubat, Mart, Nisan aylarına ait maaş bordroları incelendiğinde net maaş dışında yapılan ödemelerin her ay değiştiğini, kaza tarihi itibari ile murisin sabit ve düzenli gelirinin tazminat hesabına esas alınması gerektiğini, zararın gerçeğin üzerinde belirlendiğini, davacı küçüklerin 22 yaşına kadar babalarından destek göreceğinin kabulünün doğru olmadığını, rüşt yaşına kadar hesaplanması gerektiğini, murisin eşi ve kendisi için gelirinden eşit pay ayıracağının kabulünün hayatın olağan akışına uygun olmadığını, murisin kendisine daha fazla pay ayıracağının kabulü gerektiğini, bu nedenlerle davacı eş ve çocuklar için fazla tazminat hesaplandığını, kaza tarihinde 34 yaşında olan davacı eş için %7 oranında evlenme şansı indiriminin çok düşük olduğunu, evlenme şansının daha yüksek olduğunu, davacı eşin çalışıp gelir elde etmesi ihtimalinin de zarar hesabında göz önünde bulundurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
1-Dava, davalı … şirketine trafik sigortalı iki ayrı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların eş ve babaları olan desteğin ölümü nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Destek davalıya sigortalı … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olup, davacılar davalı aleyhinde her iki aracın da ZMSS poliçesini düzenlemesi nedeniyle her iki poliçeden de tazminat talep etmiştir. Davalı … şirketi, sigortalılarının kusuru oranında olay tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile zarardan sorumludur. Her iki poliçe nedeniyle davalı, ayrı ayrı ölüm halinde kişi başına teminat limiti olan 150.000,00’er TL olmak üzere azami toplam 300.000,00 TL ile sigortalısının kusuru oranında sınırlı sorumlu bulunmaktadır.
Davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olması, kaza tarihi itibari ile (12.05.2009) yerleşik Yargıtay uygulamaları ve HGK kararları uyarınca davacılar zarar gören 3. kişi olarak kabul edildiğinden, desteğin kusuruna isabet eden tazminatı da davalıdan talep etmelerinde bir usulsüzlük bulunmaması, olayda desteğin %70, diğer araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduklarının tespit edilmesi, kusurun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunması, desteğin kaza tarihinden önceki maaş bordrolarının getirilerek ortalama gelirinin tazminata esas alınması, bordrolarda 2-3 TL gibi cüzi oranda gelirlerde farklılık bulunması, bunun damga vergisi, işçi primi, gelir vergisinden kaynaklandığının anlaşılması, maaş dışında desteğe yapılan ödeme olmaması, hükme esas alınan aktüer raporunda desteğin gelirinin asgari ücretin 1.83 katı olarak alınmasında bir isabetsizlik bulunmaması, davacılar için belirlenen destek payları ve süresinin yerleşik Yargıtay uygulamaları, usul ve yöntemine uygun bulunması, davacı … için 18, … için 22 yaşa kadar tazminat hesabı yapılması, … Anadolu lisesi 9. Sınıf öğrencisi olup, üniversite eğitimi yapma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğundan aslında 25 yaşa kadar destek tazminatı hesabı yapılması gerekirken, 18 yaşa kadar yapılması doğru değil ise de, davacı tarafın istinaf talebi olmadığından, istinafa gelenin sıfatı gözetilerek bu hususun değerlendirilmemesi, davacılara ayrılan destek paylarının yerleşik Yargıtay kararları ile usul ve yöntemine uygun olarak belirlenmiş olması, davacı eş için aslında kaza tarihi yerine, rapor tarihi itibari ile evlenme şansı ihtimalinin değerlendirilmesi gerekirken, istinafa gelen davalının daha aleyhine hüküm verilemeyeceğinden bu konuya girilememesi, davacı eşin kaza tarihinde reşit olmayan iki çocuğunun bulunması nedeniyle gerekli indirimin yapılması, destek yönetimindeki … plakalı araç yönünden, desteğe izafe edilen kusur dikkate alınarak davacılar için poliçe limiti dahilinde destek tazminatı belirlenmesi, davalının bu tazminatlardan sorumlu olması ve mahkemenin bu hususlardaki gerekçesine göre davalı … şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin kazaya karışan … plakalı araç yönünden, davadan önce davacı tarafa destek tazminatı ödendiği ve ibra alındığı, ibra tarihinden itibaren davanın iki yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığına ilişkin istinaf talebine gelince; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için, ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; desteğin yönetimindeki … plakalı araç ile dava dışı … plakalı araç arasında meydana gelen kaza sonucu davacıların desteği vefat etmiştir. Her iki araçta davalıya trafik sigortalıdır. İş bu dava ZMSS şirketi aleyhinde her iki aracında trafik sigortası şirketi olması nedeniyle 29.04.2014 tarihinde açılmıştır. Davacıların dava açılmadan önce davalı … şirketine müracaatı üzerine … plakalı araç için açılan hasar dosyasında, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile yapılan hesaplama sonucu (sigorta şirketinden temin edilen hasar dosyası kapsamı ve banka dekontundan) iş bu dava açılmadan önce 13.07.2009 tarihinde davacı tarafa 38.842.00TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durum taraflar arasında da uyuşmazlık konusu değildir. Davacılar ödemenin yetersiz olduğundan bahisle bu araç yönünden de davalıdan destek tazminatı talep etmişlerdir. Davacı tarafa yapılan ödeme nedeniyle düzenlenen 06.07.2009 tarihli “Trafik poliçesi ibranamesi ve tazminat makbuzu” başlıklı belgede tazminat ödemesi yapılan aracın plakası, sigortalının ismi, hasar dosya numarası, poliçe numarası, vadesi, hasar tarihi, ödenen hasar bedeli, tazminat ödemesi yapılan kişinin davacı … olduğu, %30 kusur oranına göre tazminat hesabı yapıldığı belirtilmiş, davacı … 38.842,00-TL’nı sigorta şirketinden aldığını poliçe hükümleri tamamen yerine getirildiğinden, söz konusu olay nedeniyle her hangi bir talep ve iddialarının kalmadığını, ….ni bu hasar nedeniyle gayri kabili rücu olarak tamamen ibra ettiğini kabul ve beyan ederek ibranameyi imzalamış, ayrıca ibranamenin altına 07.07.2009 tarihli şerh düşerek, el yazısı ile “12.05.2009 tarihindeki trafik kazasında vefat eden eşi …’ün kusur oranının düşmesi halinde, ….den düşen kusur oranındaki tazminat miktarını talep etme hakkı saklı kalmak kaydı ile ibranameyi imzaladığını” belirtmiştir. İş bu dava dosyasında da desteğin %70 oranında olayda kusurlu olduğunun kabulü ile tazminat hesabı yapılmış olup, davacı tarafın buna ilişkin istinaf talebi de bulunmamaktadır. Dolayısı ile desteğin kusur oranında her hangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen ibraname ile davalı … şirketinin … plakalı araç yönünden ibra edildiği sabittir. Eldeki dava ise 29.04.2014 tarihinde açılmış olup, bu durumda davalı tarafın 06.07.2009 tarihli imzalı ibraname ibraz etmesi ve iş bu davanın 29.04.2014 tarihinde açılmış olması nedeniyle KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilmek suretiyle davalıya sigortalı … plakalı araç için davacılar tarafından talep edilen destek tazminatları yönünden (Davacı tarafın bu araçla ilgili destek zararının ibranamede belirtildiği şekilde giderildiği, ibranamenin ifa edildiği sabit olduğuna göre) hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı tarafça cevap dilekçesi ve yargılama aşamasında verilen dilekçelerde bu hususta defaten itiraz edilmesine rağmen mahkemece bu hususta inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın, yazılı olduğu gibi davalının bu araç yönünden de destek tazminatından sorumlu tutulması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
A – Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜ ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2018 tarihli, …. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacılar …, … ve …’ün davalı …. aleyhinde … plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden REDDİNE,
2-Davacıların davalı … şirketi aleyhinde,… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulü ile; davacı … için 104.876,06-TL destekten yoksun kalma tazminatının (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden) 29/04/2014 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp adı geçen davacıya verilmesine,
3-Davacı … … için 14.326,96-TL destekten yoksun kalma tazminatının (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden) 29/04/2014 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp adı geçen davacıya verilmesine,
4-Davacı … için 30.798,98-TL destekten yoksun kalma tazminatının (… plakalı aracın ZMMS poliçesi yönünden) 29/04/2014 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp adı geçen davacıya verilmesine,
5-Davalıdan alınması gereken 10.246.50-TL harçtan, davacılardan peşin alınan 25,20-TL harç ile 892.00-TL talep arttırım harcının mahsubu ile kalan 9.329.30-TL harcın davalıdan alınarak hazine’ye gelir yazılmasına,
6-Davacılar tarafından yapılan 289,50-TL posta ve tebligat masrafı ve 1.550-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.839,50-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranlarına göre 1.048.52-TL’si ile 946,20-TL harçlar gideri toplamı olan 1.994.72-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 18.200.00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden AAÜT’nin uyarınca hesaplanan 14.510.01-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK m. 333 gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç Ve Masraflar Yönünden;
1-Davalı … şirketi tarafından yatırılan 3846.10-TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 24,01-TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı … şirketine ödenmesine,
4-Davalı … şirketi tarafından yatırılan 200.00-TL delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile 04.03.2021 tarihinde karar verildi.

….