Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/3405 E. 2021/670 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacılar vekili, davalı …’un sevk ve idaresindeki ve davalı … … A.Ş.nin trafik sigortacısı olduğu aracın, yaya olan davacıların desteğine çarpması ile meydana gelen trafik kazasında, davacıların desteğinin vefat ettiğini, müteveffanın desteğinden eşi, çocukları, anne ve babası olan davacıların yoksun kaldığını belirterek, destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının belirlenmesi anında talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, desteğin eş ve çocukları olan davacılar için 1.000,00’er TL ile desteğin anne ve babası olan davacılar için 500,00’er TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı eş için 100.000,00 TL, davacı çocuklar … ve … için 80.000,00’er TL, davacı anne ve baba için 50.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsilini talep etmiş;
Birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin….. esas sayılı davada davacılar vekili, aynı iddiaları tekrar ederek tazminat tutarlarının belirlenmesi anında talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla desteğin eş ve çocukları olan davacılar için 1.000,00’er TL ile desteğin anne ve babası olan davacılar için 500,00’er TL maddi tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş;
Davacılar vekili 30/10/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile asıl dava ve birleşen 7.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davada, davacı eş ve çocuklar için 1.000,00’er TL, davacı anne ve baba için 500,00’er TL talepler yönünden, davacılardan eş için 40.993,16 TL, çocuk … için 9.544,19 TL, çocuk … için 11.904,79 TL, anne için 14.042,17 TL ve baba için 10.093,23 TL’lik artırımda bulunarak, arttırılan bu tutarlara ilişkin harcını yatırmış; dava ve ıslahla talep edilen maddi tazminatların, davalı … şirketi yönünden … şirketine başvurunun tebliğ tarihi olan 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş;
Birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin …..Esas sayılı davada davacılar vekili, asıl davadaki aynı iddiaları tekrar ederek tazminat tutarlarının belirlenmesi anında talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan eş için 7.056,35 TL, çocuk … için 1.693,71 TL, çocuk … için 2.084,77 TL, anne için 2.395,77 TL ve baba için 1.760,66 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve … şirketine başvurunun tebliğ tarihi olan 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen 3.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davada davalı … vekili, davalının hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazada müteveffanın kusurlu olduğundan davacılar için tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı … … A.Ş. vekili, davadan önce … şirketine başvuru yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; asıl davada, maddi tazminat davasının kabulü ile davacılardan eş … için 40.993,16 TL, çocuk … için 9.544,19 TL, çocuk … için 11.904,79 TL, anne için 14.042,17 TL ve baba için 10.093,23 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden 01/04/2017 tarihinden, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 13/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacılardan eş için 15.000,00 TL, çocuk … için 10.000,00 TL, çocuk … için 10.00,00 TL, anne için 5.000,00 TL ve baba için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline; birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/151 E. sayılı dosyada manevi tazminat yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, maddi tazminat davasının kabulü ile davacılardan eş … için 7.056,35 TL, çocuk … için 1.693,71 TL, çocuk … için 2.084,77 TL, anne için 2.395,77 TL ve baba için 1.760,66 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden 01/04/2017 tarihinden, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 13/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dosyada açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davacılar yönünden maddi tazminat tutarlarının talebe rağmen eksik hüküm altına alındığını, birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı davada manevi tazminat yönünden talepleri olmamasına karşılık manevi tazminat yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığını, davacılar için hükmedilen manevi tazminatların çok az olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, davacı çocuklar için tahsil yapacaklarına ilişkin somut ve inandırıcı olgular bulunmadığı halde 25 yaşına kadar destek alacaklarına dair hesaplamanın hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararı sebebiyle maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
A) Davacılar vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;
1) Davacılar vekilince asıl davada davacılar için destekten yoksun kalma zararı sebepli maddi tazminat taleplerinin davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. E. sayılı dosyasında açılan birleşen davada, asıl davadaki aynı davacılarca, asıl davada talep edilen maddi tazminat tutarları ile aynı tutarların, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, birleşen bu davanın asıl davanın açılmasından önce davalı … şirketine başvuru şartının yerine getirmemiş davacılar tarafından … şirketine başvuru yapıldıktan sonra … şirketine karşı açılan dava olduğu, Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan birleşen davanın ise asıl davada alınan 13/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan miktar nedeniyle bakiye kalan zararın tazminine yönelik açılan dava olduğu, davacıların hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için yerel mahkemece alınan ve gerek asıl dava gerekse birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dava yönünden hükme esas kabul edilen aktüer raporlarında 01/06/2015 tarihli ZMMS Genel Şartlar gereği TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak davacıların maddi zararlarının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih,….. K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih ….. K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ……. sayılı kararı ile; KTK’nun 90.maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece hükme esas kabul edilen aktüer raporlarında %1,8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmemiştir.
2) Dosya kapsamında alınan 03/10/2017 tarihli bilirkişi raporun da, gerek PMF yaşam tablosu ve progressif rant formülü, gerekse TRH 2010 yaşam tablosu %1,8 teknik faiz tatbiki şekliyle terditli hesaplama yapıldığı, bilirkişi raporunun sonuç kısmında “b” bendi altında 6704 sayılı Kanun’dan sonraki döneme ilişkin yapılan hesaplamada davacılardan eş için 41.993,16 TL, çocuk … için 10.544,19 TL, çocuk … için 12.904,79 TL, anne için 14.542,17 TL ve baba için 10.593,23 TL olarak zararın hesaplanmış olduğu, davacılar vekilinin 30/10/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile hesaplanan bu zararı benimsemek suretiyle, asıl ve Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dosyasında açılan birleşen davada davacı eş ve çocuklar için 1000,00’er TL, davacı anne ve baba için 500,00’er TL talepler yönünden, davacılardan eş için 40.993,16 TL, çocuk … için 9.544,19 TL, çocuk … için 11.904,79 TL, anne için 14.042,17 TL ve baba için 10.093,23 TL’lik arttırılan tutarlara ilişkin harcını yatırmış olduğu, mahkemece de asıl davadaki maddi tazminat istemi yönünden davanın tam kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacılar vekilince bilirkişi raporundaki terditli hesaplamadan TRH 2010 yaşam tablosu %1,8 teknik faiz tatbiki şekliyle yapılan hesaplama benimsenmek suretiyle, rapor doğrultusunda maddi tazminat tutarları ıslah edildiği ve arttırılan tutarların harcı yatırılmış olduğu halde mahkemece ıslah dilekçesinde yer alan miktarların esasen arttırılan tutarlar olduğu sehven gözden kaçırılarak davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin eksik meblağın (dava dilekçesi ile talep edilen meblağlar nazara alınmadan, salt ıslaha konu edilen meblağların) hüküm altına alınması yerinde görülmemiştir.
3) 6100 sayılı HMK.nın Taleple Bağlılık başlıklı 26. Maddesinde, hakimin kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/151esas sayılı dosyasında açılan birleşen davada davacıların manevi tazminat yönünden bir talep ve davası olmadığı halde, taleple bağlılık ilkesinin ihlali suretiyle hukuki yarar yokluğu sebebiyle manevi tazminat talebinin reddinin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir.
4) Destekten yoksun kalmak tazminatı yönünden belirsiz alacak davası olarak açılan asıl davada, tazminat miktarı henüz tespit edilmeden davacı tarafça birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…..E. sayılı dosyada yine destekten yoksun kalmak tazminatı yönünden aynı miktarlar üzerinden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar görülmediği gerekçesi ile mahkemece birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dosyadaki davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. HMK.nın 114/h maddesinde düzenlenen hukuki yarar, davanın konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davacının her şeyden önce davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece re’sen araştırılacak hususlardandır. Davacının dava açmaktaki yararı, hukuki olmak zorunda olup, ideal veya ekonomik yararın bulunması tek başına yeterli değildir. Davacı, hakkına kavuşmak için mahkemenin kararına muhtaç bulunmalıdır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi gereğince zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili … şirketine başvuruda bulunması gerekli olup, bu başvuru dava şartıdır. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
Dosya kapsamındaki taraf beyanlarına, asıl ve birleşen davalarda dilekçede ileri sürülen açıklamalara göre, davacıların Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. E. sayılı dosyasında açtığı birleşen davanın, asıl davanın açılması akabinde … şirketine başvuru yapıldıktan sonra … şirketine karşı açılan dava olduğu ve bu davada asıl davada davacılar için talep edilen maddi tazminat tutarları ile aynı tutarların poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, bu haliyle asıl davanın açılmasından öncesinde … şirketine bir başvurusu bulunmayan ve asıl dava yönünden davalı … şirketi açısından dava şartını yerine getirememiş durumdaki davacıların, destekten yoksun kalmak tazminatı yönünden belirsiz alacak davası olarak açılan asıl davada, tazminat miktarı tespit edilmesi halinde bedel artırım yahut ıslah yolu ile de olsa … şirketinden talepte bulunabilmesi imkan dahilinde olmadığından, … şirketine başvuru yapılmak suretiyle başvuru şartını yerine getirdikten sonra Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dosyasında açtıkları birleşen davada hukuki yararları bulunduğu halde yazılı gerekçe ile birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. E. sayılı dosyadaki davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
B) Davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;
Dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporunda büyük şehirlerde yaşayan ailelerin çocuklarının yüksek öğrenimlerine devam edeceği, bu çerçevede 25 yaşına kadar aileden destek göreceklerinin kabulü ile davacı iki çocuk için 25 yaşını dolduracakları tarihe kadar destek tazminatı hesaplaması yapıldığı ve bu hesabın mahkemece benimsendiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK.nın 53.maddesinde ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlanmış olup, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Hakim, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabulü, bir başka ifade ile çocuklar için destekten yoksun kalacakları süreyi her somut olayda kendine özgü durumlara göre değerlendirmelidir. Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek, çocukların yaşlarına, içinde yaşadıkları yöre ve sosyal çevreye, çocukların özelliklerine, cinsiyetine, çocukların eğitim durumlarına, ailenin sosyal ve ekonomik koşullarına göre değişmekte olup bunların ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle belirlenmesi, yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklar için 22 yaşın, erkek çocuklar için 18 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocuklar için ise 25 yaşını doldurmasına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Yüksek öğrenim görme ihtimalinin belirlenmesinde, anne-babanın yüksek öğrenim mezunu olmaları, çocuklardan yüksek öğrenime devam eden yahut tamamlamış birisinin olması somut gerçeklik olarak kabul edilmekte, bu hallerde varsayımlara dayalı olarak hesaplama yapılmak yerine yüksek öğrenim görme ihtimali var sayılmaktadır.
Somut olayda, davacı çocuk … 29/08/2013 doğumlu ve kaza tarihinde 3 yaşında olup, davacı çocuk … ise 24/02/2010 doğumlu ve kaza tarihinde 7 yaşındadır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı annenin ortaokul mezunu olup, ev hanımı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki ilkeler uyarınca somut olayın değerlendirilmesi suretiyle davacı çocukların yüksek öğrenim görme durumlarının olup olmadığının irdelenmesi, yüksek öğrenim görme durumlarının olmadığının belirlenmesi halinde; kız çocuklarının 22 yaşına, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim görme ihtimali bulunduğunun belirlenmesi halinde çocukların 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerektiği halde,; eksik araştırma ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan aktüer raporuna göre, davacı çocukların 25 yaşına kadar destek göreceklerinin kabulüyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece öncelikle hükme esas alınan raporu sunan aktüer bilirkişiden; desteğin küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağının tespiti amacıyla davacı çocukların yaşlarına, içinde yaşadıkları yöre ve sosyal çevreye, çocukların özelliklerine, cinsiyetine, çocukların eğitim durumlarına, ailenin sosyal ve ekonomik koşullarına göre değerlendirme yapılması, bu değerlendirme neticesine göre yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklar için 22 yaşın, erkek çocuklar için 18 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak; yüksek öğrenim görme ihtimali bulunan çocuklar için ise 25 yaşını doldurmasına kadar destek alacağı dikkate alınarak, yine taraflar lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek, yaşam süreleri TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmek, bakiye ömrü esas almak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progressif rant formülü uygulanmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararlarının ve hak kazanacakları tazminat hesabının yapılması amacıyla hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması, ek raporun dosyaya sunulmasından sonra, davacı vekilinin ıslah dilekçesi de gözetilerek tüm talepleri karşılar mahiyette hüküm kurulması, hükümde birleşen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. sayılı dosyasına ilişkin davanın … şirketine başvuru yapılmak suretiyle başvuru şartı yerine getirildikten sonra açılan dava olması nedeniyle, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunun gözetilmesi, birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …..esas sayılı davada davacı vekilinin manevi tazminat talebi bulunmadığının nazara alınması suretiyle tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden HMK.nın 355. Maddesi gereğince davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli ……Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının davacı tarafa iadesine,
3-İstinafa gelen davalı tarafça yatırılan 6.436,32 TL istinaf karar harcının davalı tarafa iadesine,
4-İstinafa gelen taraflarca yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
6-Ankara 23. İcra Müdürlüğünün…. esasına yatırılan 170.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.