Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/2591 E. 2021/1211 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı dava dilekçesinde özetle: davacının sahibi ve sürücüsü olduğu araca, davalının sigortalısı olduğu aracın arkadan çarpması sonucu, kendi aracının arka kısmının komple hasar gördüğünü, trafik kaza tutanağında çarpan araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ikrar ettiğini, bu nedenle %100 kusurlu olduğunu, hasara uğrayan aracın servisten alınmış olduğunu, kaza tarihine kadar tüm bakımlarını zamanında yaptırdığını, değişen parçası olmadığını, kaportasında çizik dahi olmadığını, kaza nedeniyle ciddi değer kaybettiğini, kasko değeri 45.000,00 TL olmasına rağmen 35.000,00 TL’ye alıcı bulabildiğini, yaklaşık değer kaybının 10.000,00 TL civarında olduğunu beyanla şimdilik 200,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 22.03.2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 3.730,00 TL artırarak toplam 3.930,00 TL’nin tazminini istemiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş ancak cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, davacıya ait araç ile davalı tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalanan araçların 23.05.2015 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik trafik kazası nedeniyle açılan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiği, 22.03.2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 3.930,00 TL’nin tazminini istediği, trafik konusunda uzman makine mühendisinden alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, davaya konu kaza nedeniyle davacı aracında toplam 3.930,00 TL değer kaybı olduğunun tespit edildiği, davaya konu trafik kazası kusur durumu, değer kaybı hesabı yönünden değerlendirildiğinde, bilirkişinin kusur ve ZMMS Genel Şartları uyarınca değer kaybı yönünden yaptığı saptamalara itibar edildiği, taraflarca itiraz edilmeyen bilirkişi raporunun kesinleştiği, değer kaybı tazminatı gerçek zararlar arasında olup, davalı ZMMS sigortacısı şirketinin akdî sorumlu olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminattan sorumlu bulunduğu, bilirkişi raporu; fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alındığı, her ne kadar davacı kaza tarihinden itibaren faiz talep etmişse de, davalı … şirketinin temerrüdü dava ile gerçekleştiğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulüne, 3.930,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsar bir poliçe bulunmaması nedeniyle, davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, mahkeme tarafından elverişsiz ve hukuki dayanaktan yoksun, yasal dayanakları dikkate alınmadan oluşturulmuş bilirkişi raporu dikkate alınarak davalı şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, husumet itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Davacı tarafından kazaya karışan aracın kaza tarihi olan 23.05.2015 tarihinde davalı şirket nezdinde sigortalı olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu aracın kaza tarihinde davalı şirket nezdinde herhangi bir poliçesi bulunmadığını, Ekte sunulan tramer bilgileri ile sabit olduğu üzere …..plakalı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS … poliçesinin dava dışı … … tarafından yapıldığını, davalı şirketin sorumluluğunun 24.05.2015 tarihinde başladığını, haksız ve hukuka aykırı olarak husumet yönlendirildiğinden, kararın bozulması gerektiğini, Mahkeme’ce eksik, hatalı ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, mahkeme kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazaya karışan davalı taraf aracının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu ve zarardan bu sıfatla sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle, davalı … … A.Ş’ye husumet yöneltmiş; davalı … şirketi davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı tarafın maddi zararından davalının sorumluluğuna karar verilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu … kapsamında sigortacının zarardan sorumlu tutulabilmesi için, rizikonun poliçe vadesi içinde gerçekleşmesi gerekir.
Davaya konu edilen kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. kitabında … hukuku düzenlenmiş olup TTK’nun 1263-1268. maddeleri arasında, tüm … türleri bakımından uygulama alanı bulacak olan, … sözleşmelerine ilişkin genel esaslar belirlenmiştir.
6762 sayılı TTK’nun 1279. maddesinde “mukavelenin yapıldığı sırada … ettiren veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleşmiş olduğunu yahut sigortacı rizikonun gerçekleşmesi imkanı kalmadığını bilmekte iseler … mukavelesi hükümsüzdür; şu kadar ki; birinci halde sigortacı … primini isteyebilir” düzenlemesi yapılmış; TTK’nun 1282/1. maddesinde ise “aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigortacı, primin ödendiği tarihten itibaren gerçekleşen rizikolardan mesuldür. Sigortanın devam müddeti mukavelede yazılı değilse tarafların müşterek maksadıyla mahalli teamül ve sair haller göz önünde tutularak mahkemece tayin olunur” denilmek suretiyle sigortacının sorumluluğunun başlangıcı düzenlenmiştir.
Somut olay incelendiğinde; davaya konu kaza 23.05.2015 tarihinde saat 20:00’de gerçekleşmiş olup, davalı … … A.Ş’ye husumet yöneltilmesine yol açan trafik … poliçesinin tanzim tarihi 21.05.2015 ise de vadesinin 24.05.2015/24.05.2016 olduğu görülmektedir. Anılan bu belgelere göre, poliçenin başlangıç tarihi 24.05.2015 olup, davacı aracının hasarlandığı kazadan bir gün sonraya ilişkin görünmekte; rizikonun gerçekleşmesinden sonra, poliçe nedeniyle davalının sorumluluğunun başladığı anlaşılmaktadır.
… Bilgi ve Gözetim Merkezinden temin edilen belge ve bilgilere göre davacı aracına çarparak hasarlanmasına ve dolayısı ile de değer kaybı oluşmasına sebebiyet veren aracın, kazanın gerçekleştiği 23.05.2015 tarihi itibari ile dava dışı … …… nolu, 24.05.2014/24.05.2015 vadeli ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla; davaya konu edilen kazanın (rizikonun) poliçe vadesi içinde gerçekleşmediği; yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, sigortacının sorumluluğunun başlaması için, poliçede kararlaştırılan primin ödenmiş olması ve rizikonun poliçe vadesi içinde gerçekleşmesi gerektiği açıktır.
Husumet kamu düzenine ilişkin ve dava şartlarından olup, taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gereken hususlardandır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalı sigortacının trafik … poliçesi kapsamında davacının zararından sorumluluğunun doğması için, davalının düzenlediği poliçenin vadesi içinde gerçekleşmiş bir kazanın olması gerektiği; davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun, ancak poliçe priminin ödendiği andan itibaren başlayacağı, dosyada mevcut davalı tarafça düzenlenen poliçenin kaza tarihini kapsamadığı, kazadan bir gün sonra davalı … şirketinin hukuki sorumluluğunun başlayacağı hususları ile yukarıda anılan yasal düzenlemeler de dikkate alınıp davalı sigortacı aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden davalı … şirketi vekilinin istinaf talebi yerinde görüldüğünden, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.06.2018 gün ve … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davalı … … A.Ş. aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacıdan alınması gereken 59.30 TL maktu karar harcının, peşin alınan 31,40 TL ve 63,70 TL ıslah harcı toplamı 95.10 TL’sinden mahsubu ile bakiye 35,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan 131,50 TL davetiye gideri, 46,70 TL müzekkere gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 578,20 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili taraflarına iadesine,
6-Davalı … şirketi yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İSTİNAF HARÇ VE MASRAFLARI YÖNÜNDEN;
1-Davalı … şirketi tarafından yatırılan 68,00 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 116,55 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
3-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.