Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1329 Esas
KARAR NO : 2023/2280
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2022
NUMARASI : 2021/160 Esas, 2022/115 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, organize sanayi bölgesi genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece tanık delili incelenmeden dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkillerin aldığı duyumlar çerçevesinde …’nin haklarına halel getirilecek işlemler yapılacağı hem genel kurula sunulan dilekçede hem de toplantı esnasında dile getirildiğini, ancak davalı yanca herhangi bir açıklama yapılmadığını, bilirkişi tarafından eksik ve yanlı inceleme yapıldığını ileri sürerek … OSB’nin 18/02/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 10. maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davanın yasal dayanağı, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğidir.
Anılan Yasanın tanımlarını içeren 3. maddesinin (ç) bendinde; “Hizmet ve destek alanları: Küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık sektörlerinde katılımcı veya katılımcının kiracısı olarak faaliyet gösterilen alanları,” (h) bendinde; “Organize Sanayi Bölgesi (OSB): Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgelerini,” ifade ettiği düzenlenmiştir.
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin “Müteşebbis heyet ve genel kurulun görev ve yetkileri” başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasının (y) bendinde; “OSB’nin, teknolojigeliştirme bölgesi yönetici şirketlerine, Ar-Ge ve inovasyon merkez ve ya enstitüsü olarak faaliyette bulunmak amacıyla kurulan şirketlere, lojistik ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hizmetlerinden yararlanabileceği diğer şirketlere iştirak etmesine karar verilmesi ve bu konuda prensiplerin belirlenmesi” hükümleri ile aynı Yönetmeliğin “Alt yapı tesisleri kurma ve işletme hakkı” başlıklı 65. maddesinin 2. Fıkrasında ise; “OSB’ler, faaliyetleri içinanonim şirket kurabilir ya da kurulu bir anonim şirkete ortak olabilir. Şirket sözleşmesinde, yönetim ve hisse çoğunluğunun OSB’lerde kalacağı ve buhükmün değiştirilemeyeceği hususuna yer verilir. (Ek cümleler:RG-3/7/2020-31174) Ayrıca, OSB’lerin Bakanlığın iznini alarak kurdukları anonim şirketler, yatırımcının yazılı talebine istinaden OSB mülkiyetindeki parseller de dâhil olmak üzere OSB içinde yer alan sanayiparselleri ve hizmet destek alanında bulunan parsellerin üst yapılı veya üst yapısız alışına, satışına, kiralanmasına ve üst hakkı kurulmasına ilişkin işlem tesis edebilirler. OSB’lerin kuracağı şirketler, katılımcı hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Bu şirketlerin ana sözleşmesinde, hisselerin tamamının OSB’lerde kalacağı ve bu hükmün değiştirilemeyeceği hususuna yer verilir. Bakanlık, OSB’lerin kuracağı anonim şirketin ana sözleşmesi, ortaklık yapısı, işleyişi, faaliyetleri ve diğer hususları hazırlayacağı usul ve esaslar ile belirlemeye yetkilidir.” hükümleri yer almaktadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda özetle; Yönetmelik’teki yetkinin kullanılması ve genel kurulun Yönetmelik’te zaten tanınmış olan bir yetkiyi kullanmış olduğu, bu yetkinin kullanılmasına izin verilmiş olmasının kötüniyetin varlığını ispat için yeterli olmadığı mütalaa edilmiştir. Anılan mevzuat hükümleri ve bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu genel kurul kararının iptali koşullarının gerçekleştiğinin davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine dair karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2023
…
Başkan
…
e-imza
…
Üye
…
e-imza
…
Üye
…
e-imza
…
Katip
…
e-imza