Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2023/1815 E. 2023/1707 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1815
KARAR NO : 2023/1707
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2022
NUMARASI : 2022/717 Esas, 2022/838 Karar

DAVACILAR :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair karara karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Genel Müdürlüğü’nün … Taşımacılık A.Ş. olarak yapılandırılmadığını, tefrik edilen 2020/670 Esas sayılı dosyada taraf sıfatlarının sona erdirildiğini, bu nedenle karara karşı kanun yolu başvuru haklarının ortadan kalktığını, yaşamını yitiren personel ile müvekkil şirket arasında idare hukuku kapsamında bir ilişki bulunduğunu, bu nedenle açılacak davalarda idari yargının görevli olduğunu, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, bilirkişi raporunun özensiz ve hükme esas alınamayacak kadar alelade hazırlandığını, davacıların murisinin yolcu değil, kazaya karışan kılavuz trenin makinisti ve müvekkil şirketin personeli olduğunu, bu nedenle de yolcu taşımacılığına ilişkin düzenlemelerin bu dosyada uygulama alanı bulamayacağını, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmelidir. (HMK m.114, m.115 ).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesine göre ticari davalara, ayrı asliye ticaret mahkemesi olan yerlerde o yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bakılır.
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacıların tacir olmaması da nazara alındığında uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 31/03/2016 tarih ve 2016/2 Esas, 2016/4306 Karar sayılı ilamı da benzer niteliktedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ilk derece mahkemesince işbu uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı tarafın istinaf isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 269,85TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip