Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2023/1298 E. 2023/1289 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1298 Esas
KARAR NO : 2023/1289
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2023/95 Esas

DAVACI :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tespit

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sırasında davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde özetle, davalıların ve dava dışı bir takım kişi ve kamu görevlilerinin çeşitli haklarını ihlal etiklerini, kendisine yönelik tehdit, hakaret, hürriyeti tehdit, kişi güvenliğini tehlikeye atma şeklinde bir takım suçlar işlendiğini, bu nedenlerle mahkemece resen takdir edilecek maddi ve manevi tazminatların davalılar ile devlet tarafından kendisine ödenmesi gerektiğini, davalıların şirketlerine ödemesi gereken maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2021/1925 Esas, 2023/71 Karar sayılı 10/01/2023 tarihli kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olması nedeniyle işin esasına girilerek davaya bakılması gerekirken asliye hukuk mahkemesinin görevli odluğu belirtilerek davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle kararın HMK’nın 353/1-(a) bendinin 3. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince dosyanın 2023/95 Esasına kaydedildiği, yapılan yargılama sırasında davacı şirket temsilcisi tarafından mahkeme hakkında Yargıtay 4. Hukuk Dairesine dava açıldığı belirtilerek çekilme talep edildiği, ayrıca davalı vekili tarafından sulh hukuk mahkemesi dosyalarında vasi atanıp atanmamasına ilişkin yargılamanın devam ettiği belirtilmesi nedeniyle 11/05/2023 tarihli duruşmada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesine müzekkere yazılarak 2023/41 Esas sayılı dosyanın UYAP üzerinden gönderilmesinin istenilmesine ve Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/2700 Esas sayılı dosyasının ve Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/751 Esas sayılı dosyalarının UYAP üzerinden gönderilmesinin istenilmesine, 1 ve 2 no’lu ara kararı yerine getirildikten sonra çekilme talebinin celse arasında değerlendirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki açıklamaların tamamına yer vererek davalıların çeşitli haklarını ihlalleri, hakaretleri, isnatları, işyerlerinin güvenliğini tehlikeye atacak şekilde elektrik kullanmaları ve benzeri diğer dava konularındaki şeyler nedeniyle T.C. Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davalıların şirketlerine ödemesi gereken maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespit edilmesi talepleri ve benzerleri taleplerinin, bu başvuru tarihine kadar olan usul işlemlerinin yeniden değerlendirilerek taleplerinin tamamının kabul edilmesine ve gereklerinin yerine getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır. Keza, hukuki korunmada, (davada) zorunluluk olmalıdır. İdeal veya geleceğe dönük bir yarar yeterli değildir. Kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıldır ve ayrıca bu yönde bir ispat yükümlülüğü yoktur. Tespit davalarında ise; hukuki ilişkinin varlığının, ‘hemen’ tespit edilmesinde, davacının korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Bu da, üç şartın birlikte varlığına bağlıdır:
a)Davacının bir hakkı veya hukuki durumu, güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı;
b)Bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı;
c)Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen (icraya konulamayan) tespit hükmü, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmalıdır.
Dava hakkı, hukuki yararla sınırlı olduğu gibi istinaf kanun yoluna başvurulmasında da hukuki yararın bulunması gereklidir.
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı şirket temsilcisi tarafından mahkeme hakkında Yargıtay 4. Hukuk Dairesine dava açıldığı belirtilerek çekilme talep edildiği, ayrıca davalı vekili tarafından sulh hukuk mahkemesi dosyalarında vasi atanıp atanmamasına ilişkin yargılamanın devam ettiği belirtilmesi nedeniyle 11/05/2023 tarihli duruşmada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesine müzekkere yazılarak 2023/41 Esas sayılı dosyanın UYAP üzerinden gönderilmesinin istenilmesine ve Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/2700 Esas sayılı dosyasının ve Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/751 Esas sayılı dosyalarının UYAP üzerinden gönderilmesinin istenilmesine, 1 ve 2 no’lu ara kararı yerine getirildikten sonra çekilme talebinin celse arasında değerlendirilmesine karar verildiği hususu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince henüz istinafa konu edilebilecek nitelikte bir ara kararı bulunmadığı, davacının çekilme talebi ile davalı vekilinin sulh hukuk mahkemesi vesayet dosyalarının bekletici mesele yapılması talepleri hakkında henüz bir karar verilmemiş olduğu anlaşıldığından davacının bu aşamada istinaf kanun yoluna başvurması için hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının istinaf talebinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Hukuki yarar yokluğu nedeniyle davacı tarafın istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2)Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının talep halinde iadesine,
3)İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 ve 361. maddeleri uyarınca; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak 16/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/05/2023


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza