Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2023/1094 E. 2023/1228 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1094
KARAR NO : 2023/1228
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2016
NUMARASI : 2011/325 Esas, 2016/569 Karar

DAVACI : … -TCKN: …- …
VEKİLİ :
DAVALI : ……
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 16/09/2020 tarih 2018/636 Esas, 2020/1609 Karar sayılı ilamının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/10/2022 tarih 2021/1944 Esas, 2022/6985 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine duruşmalı olarak dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin her çeşit vasıtanın kurtarılması, çekilmesi, muhafazası ve otopark işletmeciliği alanında faaliyet gösteren gerçek kişi tacir olduğunu, davalı Bakanlığın muhtelif tarihlerde bu güne kadar çeşitli sayıdaki vasıtayı çektirerek muhafaza edilmek üzere müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin kendisine bırakılan araçların muhafazası için otopark çevresini koruyucu telle çevirdiğini, 24 saat güvenlik elemanı tuttuğunu, muhtelif risklere karşı sigorta yaptırdığını, tevdi edilen vasıtaların tevdi tarihleri, plakaları ve niteliklerinin tutanağa bağladıklarını, müvekkilinin faaliyetinin ücret karşılığı olmasına rağmen davalının ücret ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her vasıtanın otoparka çekilmesi için çekici ücreti, her vasıtanın muhafaza ücreti olmak üzere toplam 7.500TL muhafaza ücretinin tevdi ve çekme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; özellikle görev itirazında (iş bölümü) bulunduklarını, zira davalı idarenin tacir sıfatının bulunmadığını, bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, sözleşmenin Şanlıurfa’da imzalanmasından dolayı davanın Şanlıurfa asliye hukuk mahkemesinde görülebileceğini, bu yönden de yetki itirazlarının bulunduğunu, ayrıca davanın süresinde açılmaması nedeniyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde davaya konu edilen araç bilgilerinin ayrıntılı olarak açıklanması gerektiğini ve husumet itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafından işletiletilen yediemin otoparkına trafik denetleme şube müdürlüğüne bağlı ekiplerce 2918 sayılı Yasaya göre, trafikten men edilen ve sahipleri tarafından alınmayan ve aranmayan araçların muhtelif tarihlerde bırakıldığını, araçların otopark ücretinden araç sahiplerinin sorumlu olduğunu, 2918 sayılı Yasanın ek 14. maddesine göre; 6 ay içerisinde teslim alınmayan araçların Hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınacağının hüküm altına alındığını, bu şekilde trafik denetleme şube müdürlüğüne bağlı ekiplerce bağlanan 286 adet araç sahibine tebligat çıkartılarak İl Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğüne bildirildiğini, dava dilekçesinde davaya konu olan araçlarla ilgili detaylı bilgi olmadığı gibi bu araçların hangi yıldan itibaren otoparkta olduğu belirtilmediğinden tespit yapılamadığını, araçların, yakalamalı, hacizli araçlardan olması halinde hacizli mallar için alınacak ücret tarifesinin Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar için alınacak ücret tarifesi hakkındaki tebliğin uygulanacağını, 2918 sayılı Yasa gereği bağlanan araçların otopark ücretleri ile ilgili olarak 296 sıra nolu milli Emlak Genel Tebliğine göre işlem yapılacağını, davacı tacir olduğunu belirttiğine göre vedia sözleşmesinin bu olayda uygulanamayacağını, davacının kendi rızası ile araçları otoparka kabul ettiğini, idarenin kusuru bulunmadığını belirterek davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; hacizli-yakalamalı veya adli merci kararına göre muhafaza altına alınan araçların otopark ücretinin işlem sırasında araç sahibi tarafından ödenmesi gerektiği, 2918 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı çekilen araçların otopark ücretlerinin 2918 sayılı Kanununla ilgili yönetmeliğin 122. maddesi gereğince araç sahipleri tarafından ödeneceği, 296 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliğine göre de bu işlemlerin nasıl yapılması gerektiğinin belirtildiği, davalı idareden çekme ve otopark ücreti istenemeyeceği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece ilk bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere yediemin ücretinin tahsiline karar verilmesi gerektiğini zira davalı idare tarafından kendisine yediemin olarak araçların teslim edildiğini ve uzun yıllar kaldığını, yerleşik Yargıtay kararları gereğince davalının bu ücretin ödenmesinden sorumlu olduğunu, ücretin Adalet Bakanlığı Depo Ve Garajlarında Muhafaza Edilen Mallarla ilgili çıkardığı tarifeye göre hesaplanması gerektiğini belirterek Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden inceleme yapılmasına 10 Haziran 2017 tarihli Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi ve/veya 29 Aralık 2017 tarihli Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği ücret tarifesindeki kurallardan yararlanılarak dosya üzerinden yeniden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak otopark ücreti alacağının hesaplatılmasını ve ortaya çıkan ücret fazla ise BK 43 maddesi gereğince hakkaniyete uygun bir indirim yapılarak davanın davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
BOZMA: Dairemizin 16/09/2020 tarihli ilamı ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacının 30.937,50 TL alacağı bulunduğu kanaatine varılarak ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair kararının temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/10/2022 tarih 2021/1944 Esas, 2022/6985 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin tazminatın belirlenmesinde yapılan indirim miktarı dışında ki temyiz itirazlarının reddine, bilirkişi raporu üzerinden tespit edilen değer üzerinden, olayda uygulanması gerekmeyen TBK’nın 52. maddesi uyarınca kusur indirimi yapılmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafikten çekilen araçların muhafazası için konulan otopark/yediemin ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı idare tarafından çok sayıda aracın çekilerek muhafazası için ticari olarak işlettiği yediemin deposuna/otoparkına bırakıldığını ancak ücretinin ödenmediğini iddia ederek şimdilik 7.500TL çekici ve muhafaza ücreti alacağının ödetilmesini istemiş, davalı ise davanın reddini istemiştir.
04/03/2008 tarih ve 2008/12 karar sayılı Şanlıurfa Valiliği İl Trafik Komisyon Başkanlığı kararı ile davacının işletmekte olduğu, Şanlıurfa’da Mardin yolu üzeri Sırrın mevkiinde bulunan otoparkının yedieminli otopark olarak kullanılmasına ilişkin karar verildiği ve bu kapsamda davacının otoparkına araçların konulduğu sabit olup artık davacı ile davalı arasında fiilen saklama sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekmiştir.
Dava konusu alacağa esas bir kısım araçların icra müdürlükleri tarafından haczedilmesi nedeniyle ve icra takipleri sırasında konulan “yakalamalı haciz” şerhleri nedeniyle trafikten alıkonulan araçlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür araçlarla ilgili otopark ücreti ve diğer saklama giderlerinin ilgili dosyalarda icra takip gideri kapsamında tahsili mümkün olup, sırf emniyet görevlilerince diğer kamu kurumlarının talimatlarının yerine getirilmesi yoluyla araçların trafikten alınıp davacıya ait otoparka konulmasının, bu araçlarla ilgili saklama masraflarından davalı idarenin sorumluluğunu getirmediği sonucuna varılmıştır.
Yine, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen otoparka bırakılan araç listesindeki bir kısım araçların ise davacı … otoparkına değil, “…” otoparkına çekildiği görülmüştür. Davacı …’nin bu vakıftan otoparkı 2002 yılında kiraladığı anlaşılmış ise de, söz konusu sözleşmenin 30. maddesi nazara alındığında bu otoparka teslim edilen araçlarla ilgili davacının ücret talep edemeyeceği anlaşılmıştır.
Dairemizce alınan bilirkişi heyeti asıl raporunda davacıya ait otoparka bırakılan araçlarla ilgili saklama ücretinin Adalet Bakanlığı Depo ve Garajlarında Muhafaza Edilen Mallarla ilgili ücret yönetmeliği esas alınarak hesaplanmaması ve hacizli yakalamalı araçlar ile dava dışı “…” otoparkına konulan araçlar da dahil hesaplama yapılması doğru olmadığından bu kapsamda bilirkişi heyetinden 08/03/2019 tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti bu kapsamda ancak il trafik komisyonu tarafından belirlenen ücrete göre davacının alacağını hesaplamıştır.
Şanlıurfa İl Trafik Komisyonunun 04/03/2008 tarih 2008/12 sayılı kararı ile davacıya ait otoparkın “yed-i eminli otopark” olarak işletilmesine karar verildiği ve aynı komisyon tarafından “yed-i eminli otopark ücretleri” belirlenmiş olup, davacının otoparkına idari işlemle çekilen araçlar yönünden artık bu tarifedeki ücretin ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinde, trafikten men edilerek alıkonulan araçların sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan ve aranmayan araçların Hazinece satılarak bedellerinin emanet hesabına alınarak, bu işlemler sırasında yapılan masrafların satış bedelinden mahsup edileceği düzenlenmiş olup, bu yasanın uygulanmasına yönelik çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu” başlıklı 121/b-2. bendine göre, araç sahiplerinin, araçlarının kaldırılıp götürülmesi sebebiyle yapılmış olan bütün masrafları ödemek zorunda olduğu yönünde paralel bir hükme yer verilmiş ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin 2. maddesinde satışı yapılan araçların otopark ve çekici ücretlerinin satış bedelinden düşüleceği ve otopark ücreti olarak ödenecek bedel tutarının araç satış bedelinin % 25’ini geçemeyeceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda Dairemizce Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişiler … tarafından düzenlenen 08/03/2019 tarihli ek raporda nitelik ve plakaları belirlenen araçların dava tarihindeki rayiç bedellerinin tespiti istenmiştir. Bilirkişi raporunda araçların hurda olduğu ve tüm özelliklerinin tam olarak tespit edilememesi nedeniyle ortalama olarak keşif tarihindeki hurda bedelinin 165.500TL olarak tespitini yapmış olup rapor usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak, dava konusu alacağa esas teşkil eden araç bedellerinin 165.500,00 TL olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-14. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve işlemler hakkında doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla çıkarılan 03.08.2005 tarih ve 296 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği’nin 2. maddesinde satışı yapılan araçların otopark ve çekici ücretlerinin satış bedelinden düşüleceği ve otopark ücreti olarak ödenecek bedel tutarının araç satış bedelinin % 25’ini geçemeyeceği yönündeki düzenleme de nazara alınarak belirlenen araç bedelinin %25’i olan 41.375,00 TL davacının otopark ücreti alacağı olduğu kanaatine varılmıştır. (Benzer konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/22341 E. 2017/10286 K., 2016/6629 E. 2018/10886 K. vb. sayılı ilamları da bulunmaktadır. )
Dosya kapsamında ıslaha rastlanılmamıştır. Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.500TL alacağının ödetilmesini istemiştir. Bu durumda davacının davalıdan 41.375,00 TL alacağı olduğu anlaşılmış ve taleple bağlı kalınarak 7.500,00 TL üzerinden alacak hüküm altına alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1)Davanın KABULÜ ile 7.500TL alacağın 23/06/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2)Davalı Bakanlık, harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça peşin yatırılan 111,40TL karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
3)Davacı tarafından hükümden önce yapılan 7.867,20TL ile hükümden sonra yapılan 28TL olmak üzere toplam 7.895,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine, ,
5)Davacı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.500,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
B)1)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
2)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı dahil 4.068TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)Davacı, istinaf kanun yolu aşamasında vekil ile temsil edildiğinden ve birden fazla duruşmaya katıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 11.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
5)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır