Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/789 E. 2023/1462 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/789 – 2023/1462
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/789 Esas
KARAR NO : 2023/1462
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI : 2020/332 Esas, 2021/39 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, yerel mahkemece müvekkili şirketin tutmuş olduğu tutanaklara itibar edilmeyerek kanuna aykırı, hatalı ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen hasar tespit tutanaklarının bağlayıcı olduğunu, söz konusu tutanaklardaki hasarların müvekkili şirket çalışanlarınca olay sırasında yaptıkları tespitlere veya hasarın hemen sonrasında yapılan arıza ihbarlarına (elektrik kesintileri gibi) dayanılarak tespit edildiğini, dosyaya sunulan fotoğraflarda davalı …’nin çalışma yaptığının açıkça görüldüğünü, mahkemece tutanak mümzilerinin dinlenmesi gerektiğini, mahkemenin elektrik mühendisi bilirkişinin hukuki değerlendirmesine dayanarak karar vermesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olup eksik incelemeyle hazırlandığını, davalı tarafından AYKOME’ye çalışma yapıldığına ilişkin bildirim yapılıp yapılmadığının incelenmediğini, davalının işe başlamadan önce davacı müvekkiline başvuru yaparak gerekli önlemlerin alınmasını sağlaması, çalışılacak yer ve tarihini bildirerek yer altı kablo tesisi projesi ile bu projeyi bilen elaman talep etmesi, böylelikle müştereken kablo tesisi güzergâhını adaptör de dâhil kullanarak tespitinden sonra davalı kurumun işçilerin dikkatli ve tedbirli çalışmasını sağlayarak ve AYKOME prokolüne uygun davranarak hasar olayını önlemesi gerektiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, davalının sorumluluğunda yapılan çalışmalar sırasında dava dilekçesinde belirtilen yerlerde davacı şirkete ait iletken ve varlıklarda hasar meydana geldiği iddiası ile davacı şirket tarafından davalı aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2019/6835 esas sayılı dosyası üzerinden toplam 78.943,64TL hasar bedelinin faiziyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Toplam 78.943,64TL bedelli 99 adet hasar tespit tutanağına dayanılarak icra takibi başlatılmış, dava dilekçesinde ise itirazın 26.377,92-TL asıl alacak ve 394,76 TL işlemiş faiz üzerinden iptali istenmiştir. Dava dilekçesinde asıl alacak olarak talep edilen 26.377,92TL’nin hangi hasarların ve faturaların karşılığı olarak istenildiği konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte dilekçede davaya işçilik ücretlerinin dahil edilmediği belirtilmiş, ancak başkaca bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bilirkişi raporunda “KDV hariç” toplam malzeme bedeli 22.849,17TL olarak hesaplanmış olup dava dilekçesinde asıl alacak olarak istenilen tutar KDV hariç/dâhil malzeme bedeli ile de örtüşmemektedir.
Hükme esas bilirkişi raporunda; davacı tarafın hasar iddiasının temel dayanağı olarak sunduğu hasar tespit raporu başlıklı tutanakların 96 tanesinin yalnızca davacı şirket görevlileri tarafından tutulduğu, bu tutanakların hiçbirinde düzenleme tarihlerinin yazılı olmadığı, yine hasarı yapanın isim ve imzası bulunmadığı gibi görgü tanığı vs isim ve imzasının da yer almadığı, imzadan imtina edilmesi hali var ise bu durumun da tutanağa bağlanmadığı, tutanaklardan yalnızca 3 tanesinde hasar yapan kişinin isim ve imzası ile tutanağın düzenlenme tarihinin bulunduğu ancak bunlarda da hasarı yapan kişilerin davalı … sorumluluğunda çalışma yaptıklarına ilişkin delil sunulmadığı, yine davacı şirketin AYKOME Yönetmeliği ve kararları uyarınca kendisine bildirilen kazı çalışmalarına ilişkin ilgili mevzuat uyarınca gözlemci bulundurmak, yer göstermek gibi yükümlülükleri yerine getirdiklerine dair hiçbir belgenin dava dosyasına kazandırılmadığı, sunulan tutanakların ve fotoğrafların incelenmesi sonucunda davaya konu edilen hasarlarla davalı arasında illiyet kurulabilmesinin mümkün olmadığı ve hasarlara ilişkin olarak davalıya atfedilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı idare tarafından, davacı yanca dayanılan tutanaklar kabul edilmemiş, aksine yokluklarında tutulan hasar tutanaklarının usulüne uygun olmadığı, yeraltı çalışması yapan birçok kurum ile özel ve tüzel kişi bulunduğu savunulmuştur.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf nedenleri gözetildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve oluşa uygun, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve yeterli olduğu, davacının şirket olup basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğu bu nedenle yerel mahkemenin davaya konu edilen hasarlarla ilgili davalı tarafın kusur ve sorumluluğu bulunduğunun davacı şirketçe kanıtlanamadığına dair gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacının istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 179,90TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip