Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/742 E. 2022/700 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/742 Esas
KARAR NO : 2022/700
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021(Asıl Karar)-25/01/2022(Tavzih Kararı)-
02/02/2022(Ek Karar)
NUMARASI : 2018/670 Esas, 2021/213 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali/Tavzih

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı hükmün kesinleşmesinden sonra davacı vekili tarafından tavzih talebinde bulunulması üzerine mahkemece tesis edilen 25/01/2022 tarihli tavzih kararına karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş, mahkemece istinaf başvurusunun reddine dair ek karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait araçlar ile çeşitli tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına itiraz ettiğini, otoyolu kullandığı anlarda HGS/OGS hesaplarının müsait olmadığını, geçişlere ilişkin provizyon sorgusunun çeşitli sebeplerle ile döndüğünü, geçiş ücretinin çekilemediğini, icra takibine konu faiz ve giderlerden davalının sorumlu olduğunu, Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2005 Esas sayılı dosyası kapsamında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tavzih dilekçesinde özetle; hüküm kısmının devamında asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar verilmiş olduğunu ve bu hususun icra aşamasında tereddüt uyandırdığını belirterek hükmün “Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2005 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.827,60 TL geçiş ücreti, 41.727,24 TL gecikme cezası, 9.800,54 TL işlemiş faiz, 1.764,10 TL KDV’si olmak üzere toplam 65.119,48 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 53.554.84.-TL’ ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalıya ait araçların ücretli otoyoldan geçişleri esnasında bakiyelerinin bulunmadığı ve 15 günlük süre içerisinde bedelin ödenmediği anlaşıldığından icra takibindeki taleplerle bağlı kalınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2005 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.827,60TL asıl alacak, 41.727,24TL gecikme cezası, 9.800,54TL işlemiş faiz, 1.764,10TL KDV’si olmak üzere toplam 65.119,48TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN TAVZİH KARARININ ÖZETİ: Talebin kabulü ile HMK’nın 305. maddesi uyarınca 02/03/2021 tarihli hükmün 1.fıkrasının; “Davanın Kısmen Kabulü ile davalının Ankara 31. İcra Müdürülüğü’nün 2018/2005 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.827,60TL geçiş ücreti, 41.727,24TL gecikme cezası, 9.800,54TL işlemiş faiz ve 1.764,10TL KDV’si olmak üzere toplam 65.119,48TL üzerinden devamına, 53.554,84TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine” olarak tavzihine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen hüküm fıkrasının yeterince açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde düzenlendiğini, açıkça verilen hükmün değiştirilmesi suretiyle müvekkilinin sorumlu olduğu borç miktarının arttırılmasının hukuka aykırı olduğunu, nihayetinde huzurdaki davada verilen tavzih kararı ile istinaf taleplerinin reddi ek kararının usule ve esasa aykırı olduğundan davacının tavzih talebinin reddi gerektiğini belirterek Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tavzih ve istinaf dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, tavzih kararı ile asıl alacak tutarının değiştirilmesinin doğru olup olmadığı ve tavzih kararının istinafa tabi olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol geçiş ücretine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı tarafından süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmadığından 02/06/2021 tarihinde karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili tarafından hükmün kesinleşmesinden sonra tavzih talebinde bulunulması üzerine verilen 25/01/2022 tarihli tavzih kararına karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş, tavzih kararı istinafa tabi olmadığından bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk derece mahkemesinin asıl kararı miktar itibariyle istinafa tabidir. Tavzih kararı da istinafa tabi olmasına rağmen mahkemece yanılgılı değerlendirme ile istinafa tabi olmadığından bahisle ret kararı verilmiştir. Bu karar usul ve yasaya uygun olmadığından kaldırılarak işin esası incelenmiştir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Tashihi” başlıklı 304. maddesi “1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
(2)Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde ise “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlenmesi yer almaktadır.
HMK’nın 304. maddesine göre hükmün tashihi müessesesi ile yalnızca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar düzeltilebilir. Anılan Kanun’un 305. maddesinde ise hükmün tavzihinin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı açıkça belirlenmiştir. Buna göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi değil yalnızca açıklanması imkânı vardır. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Hâkim hükmü verdikten ve davadan elini çektikten sonra temyiz edilerek hüküm bozulmadıkça o davaya yeniden bakamayacak ve verilen hükmü değiştiremeyecektir. Tavzih kural olarak yalnızca hüküm fıkrasında olacak; hükmün gerekçesinin açıklanması için tavzih yoluna başvurulamayacaktır. Hâkim; tashih veya tavzih yolu ile kısa kararında hükmettiği miktarı sınırlandıramaz, genişletemez ve değiştiremez.
Tüm dosya kapsamından, 02/03/2021 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve iptal edilen alacak kalemleri ve tutarları kararda gösterilmiştir. Hüküm kısmının birinci bendinde açıkça “11.827,60TL asıl alacak…” ve devamında dördüncü satırda “asıl alacağa…” ibaresi kullanılmıştır.
Somut olayda, mahkemece tavzihine karar verilen hükümde, hükmün tashihini gerektirir maddi hata bulunmadığı gibi hükmün açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini gerektirir, tavzihi gerektirir bir durum mevcut değildir. Asıl alacak tutarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı tarafın faiz yürütülecek tutarı genişletecek şekilde başvurduğu tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle; davalı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca, mahkemenin tavzih kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında “tavzih talebinin reddine” dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
A)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/01/2022 tarih ve 2018/670 Esas, 2021/213 Karar sayılı tavzih kararının KALDIRILMASINA,
B)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
1)Davacı vekilinin tavzih talebinin REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davalı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 80,70TL istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
3)Davalı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 50TL posta/tebligat gideri ile 220,70TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 270,70TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip