Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/6 E. 2023/920 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/6 Esas
KARAR NO : 2023/920
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021
NUMARASI : 2019/462 Esas, 2021/763 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait araçların Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolundan geçiş ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptıklarını, bunun üzerine bildirim yapıldığını ancak ödeme yapılmadığından Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/11916 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafınfan takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının taşınır ve taşınmaz mallarından borca yetecek olan kısmına ihtiyaten haczine, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamış olup 28/01/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında … plakalı aracın kendisine ait olduğunu, kendisinin şahıs şirketi bulunduğunu, aracın köprüden bu kadar fazla geçmediğini, köprüyü ve otoyolu kullanmadığını, evinin otoyola yakın olduğunu ve sadece evime gitmek için ibraz ettiği haritada çizili olan yolu kullandığını, burada herhangi bir gişe olmadığını ancak davacı şirketin buraya kamera koyduğunu ve kamera da her gördüğü plakaya ihlalli geçiş cezası yazdığını, kendisinin aracına da bu şekilde geçiş yapılmadığı halde ceza yazıldığını ve bu cezaların kendisine bir yıl sonra tebliğ edildiğini, icra dosyasında takibe avukatı vasıtasıyla itiraz ettiğini, icra ödeme emrinin 25/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borca ve işlemiş faize itiraz ettiğini, aracının bir yıl içinde 37.360,60 TL ödenecek şekilde geçiş yapmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davalının evine giden yol ile G02-lşıklar giriş istasyonu arasında 12,3KM mesafe bulunduğu, davalının ihlalli geçiş yaptığı bildirilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Kuzey Çevre Otoyolu G01 ve G02 gişelerinin bariyerli geçiş sistemine sahip olduğu, bu gişelerden ihlali geçiş tutanağı gişe görevlisi tarafından verilmeden geçiş yapılamayacağı, davalının ihlalli geçiş yaptığı ve bedelinin 15 günlük süre içinde ödemediği, davacı şirketin ihlali geçişler nedeni ile 7557,40TL geçiş ücreti, 29.803,20TL gecikme cezası, 5.831,28TL işlemiş faiz ve 1.049,63TL KDV olmak üzere toplam 44.241,51TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/ 11916 sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile 7557,40TL geçiş ücreti, 29.803,20TL gecikme cezası, 5.831,28TL işlemiş faiz ve 1.049,63TL KDV olmak üzere toplam 44.241,51TLüzerinden takibin devamın, fazlaya ilişkin talebin reddine, 37.360,60TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında davacının alacak miktarının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğinden bahisle icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de; alacağın likit olduğunu, yargılamayı gerektirmediğini ve zaten tüm alacak taleplerinin kabul edildiğini, kararın icra inkar tazminatı yönünden kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı asil istinaf dilekçesinde özetle; davacının haksız kazanç elde etmek istediğini, böyle bir borcu bulunmadığını, kesilen cezaların haksız olduğunu, ikamet ettiği yerden iş yerine giderken veya başka bir yere giderken yan yollardan otoyola bağlanmak için davacının kontrolünde bulunan yolları kullandığını, o sırada yolların yeni yapıldığını ve kamera olmadığını, paralı işlem için de uygulama bulunmadığını, köprüyü ise hiç kullanmadığını, varsayım üzerinden tutanak tutulduğunu, mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, inandırıcı delil bulunmamasına rağmen bu kararın verildiğini ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, davalı tarafından davacı şirkete ait otoyol ve köprüden ihlalli geçiş yapılıp yapılmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı ve icra inkâr tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, … plakalı aracın davalıya ait olduğu, 04/01/2017-27/05/2018 tarihleri arasında davacı şirkete ait otoyol/köprüden ücreti ödenmeksizin ihlalli geçiş yapıldığı iddiasıyla davalı hakkında Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11916 sayılı icra takip dosyası üzerinden 37.360,60TL asıl alacak, 5.877,66TL işlemiş faiz ve 1.057,98TL KDV olmak üzere toplam 44.296,24TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlu tarafından süresi içinde takibe, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalının savunmalarının araştırılması amacıyla mahkemece mahallinde harita mühendisi ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi refakatinde keşif yapıldığı, harita mühendisi tarafından hazırlanan 30/03/2021 tarihli raporda; Fenertepe-Arnavutköy-Habibler Çıkışı ile davalının aracını park ettiği yer (ikametgâhı) olan …kesişimine olan uzaklığın 3300 metre (3.3km), G02-lşıklar giriş istasyonu ile davalının aracını park ettiğini söylediği …kesişimine olan toplam mesafenin 12.300 metre (12,3km) olduğunun tespit edildiği, elektrik elektronik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 17/05/2021 tarihli raporda ise; davalının geçişlerinde bakiye yetersizliğine bağlı provizyon alınamadığının, geçiş tarih ve saatleri incelendiğinde geçiş sayılarının birbiri ile uyumlu olduğunun, sefer sayı ve sürelerinin harita mühendisi tarafından düzenlene raporda belirlenen ikametgah-döküm sahası-hafriyat çalışması yapılan yer arasındaki sürelerle uyumlu olduğunun ve sunulan fotoğraflarla geçişlerin belgelendiğinin mütalaa edildiği görülmüştür.
Hükme esas alınan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları; gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunmuş olup, sunulan belge ve fotoğraflar ile yerinde yapılan tespitler sonucu davacının davasını ispatladığı, davalının aksi yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan hükümde belirtilen şekilde alacaklı olduğu anlaşılmakla davalının istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.
Davacının istinaf nedenlerine gelince; İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması gerekmekte olup şartları oluştuğundan davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken reddine hükmedilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
B) Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/10/2021 gün ve 2019/462 Esas, 2021/763 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
C) 1-Davanın Kısmen KABULÜ ile davalı tarafından Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2018/11916 sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile 7.557,40 TL geçiş ücreti, 29.803,20 TL gecikme cezası, 5.831,28 TL işlemiş faiz ve 1.049,63 TL KDV olmak üzere toplam 44.241,51 TL üzerinden takibin devamına, 37.360,60 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluştuğundan asıl alacak olan 37.360,60 TL’nin %20’si oranında 7.472,12 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.552,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 534,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.017,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı taraftan peşin alınan 534,99 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça hükümden önce yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 203,20 TL tebligat ve posta gideri ile 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.847,60 TL ile hükümden sonra yapılan 31,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.879,10 TL’nin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.876,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasında yapılan 1.320,00 TL giderin red ve kabul oranına göre 1,72TL’lik kısmının davacıdan, 1.318,28TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı, vekil ile temsil edildiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
D) 1- 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince;
a) Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde iadesine,
b)Davalı taraftan alınması gerekli 2.552,10 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 756,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.796,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2- Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 193,60 TL istinaf kanun yolu giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza