Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/2508 E. 2022/2160 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2508 – 2022/2160
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2508
KARAR NO : 2022/2160
KARAR TARİHİ : 19/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : 2020/207 Esas, 2021/244 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmecisi olduğunu, davalıya ait araçların davacı tarafından işletilmekte olan otoyoldan/köprüden ihlalli şekilde geçiş yaptığını, davalı tarafın kanun gereği tanınan on beş günlük süre içerisinde de ihlalli geçişe ilişkin ödemelerini yapmadığını, bu nedenle ihlalli geçiş ücreti ile 6001 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca belirlenen cezasının ödenmesi için takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek Ankara 31. İcra Dairesinin 2017/21678 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olmadığını, Konya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının ihlalli geçiş yapmadığını, ihlalli geçiş iddiasının davacı tarafından ispatlanmasının gerektiğini, yasal faizin üstünde faizin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacının Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmecisi olduğu, davalıya ait araçların davacı tarafından işletilmekte olan otoyoldan/köprüden ihlalli şekilde geçiş yaptığının öne sürüldüğü, 6001 sayılı Kanunun 30/5. maddesine göre ihlalli geçiş yapan araçlar yönünden 15 (onbeş) günlük süre içinde ödeme yapılmaması halinde davacının ihlalli geçiş bedelini dört katı cezası ile birlikte talep edebileceğinin düzenlendiği, davacı alacaklı tarafından geçiş bedeli ile birlikte kanundan kaynaklanan ceza bedelinin de takipte talep edildiği, takibe konu edilen geçişe ilişkin kanundan kaynaklanan cezanın TBK’nin 89/1. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibari ile para borcu kabul edilen borçlardan olmadığını, davalının yerleşim yeri adresinin Selçuklu/Konya olduğu, takibe konu edilen ihlalli geçiş bedeline ve cezasına konu eylemlerin Ankara mahkemeleri yargı çevresinde gerçekleştirilmediğini, İİK’nin 50. maddesi yollaması ile uygulanması gereken HMK’nin 6. maddesine göre davalının yerleşim yeri adresi olan Konya İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olmadığını, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını, bu hali ile yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmaması nedeniyle dava şartının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığından bahisle davanın reddine dair karar verildiğini, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar, köprüler veya erişme kontrolünün uygulandığı kara yollarında işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olan kontrolsüz geçişlerde takdir edilen para cezalarının geçiş ücreti ile ve işletme gelirleriyle bağlantılı olduğu, bu nedenle klasik anlamda idari para cezası niteliğinde olmadığı, kendine özgü bir yaptırım olup geçiş ücreti ve bununla irtibatlı para cezasının tahsilinin özel hukuk hükümlerine tabi kılındığını, para cezası olmadığı için de faiz hükümlerine tabi olamayacağını, geçiş ücretini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinin işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin on katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edilebileceğini, asıl alacak kalemi içerisinde yer alan cezanın varlık ve geçerliliğinin ihlalli geçiş ücretine bağımlı olduğunu, bu niteliğinin sonucu olarak cezanın ihlalli geçiş ücretinin herhangi bir sebeple geçersiz olması veya sona ermesi halinde ortadan kalkacağını, dava konusu olan cezanın asıl alacakla birlikte muaccel olabilen, asıl alacakla birlikte ayrıca ihtar, ihbar veya temerrüt şartı aranmaksızın istenebilen bir alacak olduğunu, belirtilen süre içerisinde geçiş ücreti ödemeyenler hakkında kanunun açık hükmü uyarınca ücretin dört katı tutarında ceza uygulandığını, davacının söz konusu cezayı uygulamamasının kanuna aykırılık teşkil edeceğini, ceza bedeli borcun da geçiş ücretinin ödenmemesine ilişkin borca bağlı bir para borcu olduğunu, şirket merkezinin bulunduğu Ankara icra dairelerinde takip açılışı gerçekleştirdiklerini ve bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu alacağın tahsili yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkili olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava konusu alacağın (geçiş ücreti ve para cezası) tahsili için davacı şirket tarafından Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21678 Esas sayılı dosyası ile davalı şirkete yönelik icra takibi başlatıldığı, davacı şirketin merkezinin “…/Ankara” olduğu görülmüştür.
Dava konusu geçiş ücreti ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre geçiş ücreti ile birlikte genel hükümlere göre tahsil edilebileceği düzenlenen ihlalli geçişten kaynaklanan ceza tutarının, götürülecek borçlardan olduğu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca dava konusu geçiş ücreti ve cezasının tahsili yönünden davacı şirketin merkezinin bulunduğu Ankara ili icra dairelerinin yetkili olduğu gözetilerek (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/23461 Esas, 2021/9283 Karar sayılı ilamı) mahkemece işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava konusu alacak yönünden yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı, bu nedenle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2021 gün ve 2020/207 Esas, 2021/244 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 4.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3)Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4)Davacı tarafın istinaf başvurusunun haklı görülmesi nedeniyle Ankara 31. İcra Dairesi’nin 2017/21678 Esas sayılı dosyasına nakit olarak yatırılan teminatın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 36/5. maddesi gereğince davacı/borçluya geri verilmesine,
5)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 4. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip