Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/2095 E. 2022/1634 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2095 Esas
KARAR NO : 2022/1634
KARAR TARİHİ : 24/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI : 2022/197 D. İş, 2022/197 D. İş Karar

TALEP EDEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

Talep eden vekili tarafından, karşı taraf aleyhine yapılan talebin yargılaması sonunda, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin rızası dışında banka hesabından para alındığını, karşı taraf hakkında alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, karşı tarafın haksız olarak takibe itiraz ettiğini, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğunu belirterek, karşı tarafa ait taşınır ve taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulanmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Karşı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati haciz talep dilekçesi, ekinde bulunan takip talebi ve borca itiraz talebi incelenmesinde İcra ve İflas Yasası’nın 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcu hakkında verilebileceğinden, talep edenin sunmuş olduğu dilekçe ve eklerinin tek başına alacağın varlığını göstermeyeceği, karşı tarafın borçlu olduğuna dair herhangi bir belge de sunulmadığı, sunulan belgelerin alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin bir kanaate ulaşılmadığı, borçlunun borcu kabul ettiğine dair bir beyan bulunmadığı, sunulan delillerin tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, bu sebeple dosya mevcuduna göre alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte yaklaşık ispata yarar delil sunulmadığı, ayrıca alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin rızası dışında banka hesabından para alındığını, karşı taraf hakkında alcağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, karşı tarafın haksız olarak takibe itiraz ettiğini, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğnu belirterek karşı tarafa ait taşınır ve taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulamasına karar verilmesini talep ettiğini, yerel mahkemece verilen ret kararının doğru olmadığını, şüpheli ve suç ortağı olan diğer şüpheliler hakkında yapılan şikayet üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılğının 2021/55903 sayılı soruşturma dosyasında ifadeleri ile bandan gelen yazılar nazaara alındığında şüphelilerin şebeke halinde dolandırıcılık işlemi yaptıkları ve müvekkiline ait banka hesabındaki yüklü miktarda parayı ve ihtiyati haciz istenen dosyadaki para alacağını gider suç ortaklarını hesabına aktardığının sabit olduğunu, bu bihasle mahkemece verilen ret kararına yapılan itirazın ekte sunulan savcılık evrakları da nazara alınarak ihtiyati haciz kararının yeniden değerlendirilerek, teminatsız olarak ihtiyati hacze kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İhtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi ara kararının yerinde olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, haksız fiil iddiasına dayalı olarak davalının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı talep eden vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir;
İhtiyati haciz şartları:
Madde 257 – “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür.Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nun 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarına göre; zarar, haksız eylemden kaynaklandığında, tazminat da haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muaccel alacak ” kavramı, alacaklı tarafından belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacak iddiasını elde etmeye yönelik, makul bir şekilde ortaya konulmuş icra edilebilir bir iddianın doğurduğu, ulusal mevzuatta bir kanun hükmüne veya yerleşik içtihatlara dayalı başarılı olma şansı yüksek, yeterli somutluğa sahip nitelikteki talep ve dava edilebilir hale gelmiş alacakları ifade etmektedir.
Davacı tarafın, haksız fiil iddiası yargılamayı gerektirdiğinden talep edilen tutarın bu aşamada muacceliyet koşulunu taşımadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; talep edenin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf yoluna başvuran talep eden tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından, anılan Kanun hükmü gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza