Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/206 E. 2023/840 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/206 Esas
KARAR NO : 2023/840
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2021
NUMARASI : 2016/305 Esas, 2021/644 Karar

DAVACI :… -TCKN:… …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, haksız haciz nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten 15.896,88 TL fatura karşılığı mal aldığını ve alınan mal karşılığı kambiyo senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde imzaya itiraz edildiğini, bunun üzerine aynı borç için ilamsız icra takibi yapıldığını ve davacının borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sonucu itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleşerek davacının bono bedeli kadar müvekkiline borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, salt bu durumun dahi davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının bono bedeli kadar borcu olduğunu bilmesine rağmen önce imzaya sonrasında yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davacının müvekkiline bono miktarı kadar borcu olduğundan icra takibi sebebiyle zarara uğradığından bahsedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda, davaya konu takip dosyasındaki borcun dayanağı bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı, Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda tespit edilmiştir. Davalı tarafça bonolardaki imzaların sahte olduğunun bilinemeyeceği ileri sürülmüş ise de, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2014 tarih 2014/4798-7711 E. K. sayılı ilamında davalı tarafından bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının bilinebilecek durumda olduğu ve davalının ağır kusurlu olduğuna karar verilmiş olması karşısında bu iddianın dinlenebilirliği bulunmamaktadır. Davacının bono miktarı kadar borcunun bulunduğunun taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında tespit edildiği de anlaşılmakta ise de, bono ile takiplerde uygulanan usul ile ilamsız takiplerde uygulanan usul farklı olup, davalı tarafça sahte imzalı bonolar ile icra takibi yapılarak, davacının borca itiraz etmesi engellenmiş, araçlarına haciz konulmuş ve bir kısmı oto parka çekilmiştir. İmzaya itiraz sürecince de bu araçlar kullanılamamıştır. Davalı tarafça ilamsız takip yapıldığında bu işlemlerin yapılması mümkün olmayıp sahte imzalı bono ile takip yapılarak haciz uygulanması haksız haciz niteliğindedir. Bono miktarı kadar borcun olup olmaması haczin haksızlığını ortadan kaldırmayacağından haksız haciz sebebiyle uğranılan maddi zararın tazminine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 2.390,85 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 598,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.792,85TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. Maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2023


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza