Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/164 E. 2023/1093 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/164 – 2023/1093
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/164 Esas
KARAR NO : 2023/1093
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2021
NUMARASI : 2020/171 Esas, 2021/429 Karar

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/220 D.İş sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu İle; …yanında davalı tarafından tedbirsizce ve dikkatsizce yapılan inşaat hafriyat çalışması, kazı ve diğer çalışmalar neticesinde: 11/10/2018 günü itibari ile söz konusu mahalde inşaat kazı çalışmasının devam ettiği, kazı alanından geçen 6 adet YG eneıji dağıtım kablosunun açığa çıkmış durumda bulunduğu ve tehlike arz ettiği için tespit isteyen tarafından, arsa durumuna gelmiş inşaat parselinin dışına deplase edilmesi gerektiği, Deplase edilmesi için gereken keşif bedelinin KDV dahil 106.731TL olacağı, AYKOME tarafından talep edilmesi halinde, zemin tahrip ruhsat vc kaldırım bedelinin de keşif bedeline ilave edilmesi gerekeceğinin tespit edildiği, davalı şirket tarafından deplase bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkil alacağının ödenmesini teminen arabulucuya başvurulduğu, tarafların anlaşamadığının tutanak altına alındığı, davalı şirketin çalışması nedeni ile müvekkilin tesislerinin deplasesine yol açtığı, davalı yanın deplase bedelini ödemekle yükümlü olduğu öne sürülerek, müvekkiline ait tesislerin deplase edilmesi için gereken işçilik hariç, KDV dahil 51.684TL nin malzeme bedelinin tespit tarihi olan 15/10/2018 tarihinden itibaren T.C Merkez Bankasının avans işlemlerinde uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte işleyecek faizin % 18 KDV’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın bu tarihe kadar gerçekleştirilmemiş deplase işleminin maliyetine yönelik olduğu, müvekkil şirketin davacı tesislerinin deplase edilme bedelinden sorumlu olmadığı. Müvekkili şirketin … Parsel” sayılı arsanın paydaşları ile 04,02.2016 tarihinden başlayarak Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladığı, Sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra Ankara Büyükşehir Belediyesinin 27.11.2016 tarihli kararı ile müvekkilin inşaat yapacağı parselide kapsayan alanda … Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında plan tadilatı yapıldığı, söz konusu plan tadilatı neticesinde müvekkilin parselinin yer değiştirdiği ve parselin bir bölümünde davacı şirketin yüksek gerilim hatları kaldığı, yerel idareler tarafından gerçekleştirilen bu plan tadilatının geniş bir kentsel dönüşüm alanını kapsadığı, müvekkili şirketin yahut arsa sahiplerinin talebinden bağımsız şekilde resen yapılmış bir plan tadilatı olduğu, dolayısıyla davacı şirketin tesislerinin deplase zorunluluğunun belediyelerin aldıkları kararların neticesinde ortaya çıktığı, özetle davacı şirketin YG hatlarının plan tadilatından önce belediyeye ait yolun altında kalmakta iken plan tadilatı neticesinde müvekkilinin inşaatını üstlendiği parselin altında kaldığı, müvekkili şirketin KKİS’dcn kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmek için davacı şirket ile birlikte tüm ilgili kurumlara plan tadilatından sonra ortaya çıkan alt yapı durumunu düzenleyerek inşaata engel durumların ortadan kaldırılmasına ilişkin defalarca başvuruda bulunduğu, davacı şirketin tesislerinin kendi ihmalleri sonucunda açığa çıkması ve yoğun yağış neticesinde zarar görmesinin akabinde davacı yanın 10/10/2018 tarihli talebi ile müvekkili şirketin tedbirsiz ve dikkatsiz inşaat çalışmaları sırasında davacı yana ait YG kablolarına zarar verdiğini, hasarın giderilmesinin işçilik ve malzeme bakımından külfet doğurduğu, bu hasarın giderilmesi için yapılacak harcama bedelinin tespit edilmesini talep ettiği, talebe istinaden Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/220 D. İş sayılı dosyasında 11/10/2018 tarihinde keşif yapıldığı ve davacının davasına dayanak gösterdiği bilirkişi raporunun tanzim edildiği, iş bu davanın açıldığı tarihe kadar davacı şirket tarafından deplase işleminin hala yapılmadığı, müvekkili şirketin önceki başvurularının davacı şirketin tesislerinin inşaata engel olmasından kaynaklandığı, davacı şirketin tesislerinin deplase edilmeksizin aynı parselde kalmak kaydı ile inşaat sahası dışına kaydırıldığı, böylelikle müvekkilin inşa faaliyetlerine engel olan durumun ortadan kalktığı, müvekkili şirketin son başvuru dilekçesi ile davacı şirketten yalnızca yapılan işlemin tarihinin belirtilmesinin istendiği, deplaseye ilişkin bir talebinin olmadığının açıkça ortada olduğu, davacı tarafından deplase bedeline ilişkin açılan davanın haksız olduğu, müvekkili şirketin davacının tesislerinin deplasesine sebep olmadığı, belediye tarafından yapılan plan tadilatı neticesinde davacı şirketin tesislerinin müvekkile ait parselde kaldığı, müvekkili şirketin bu hususta defalarca başvuruda bulunmasına rağmen davacı şirketin önlem almadığı, alt yapısını revize etmediği, devamında hafriyat çalışmaları kapsamında davacı şirketin tesislerinin açığa çıktığı, davacının buna rağmen önlem almadığı, 30/09/2018 gününü 01/10/2018 tarihine bağlayan gece saatlerinde gerçekleşen yoğun yağış sebebi ile toprağın yumuşadığı ve asfalt parçalarının koparak elektrik hatlarının üzerine düşmesine ve kopmasına neden olduğu, davacının ancak bu tarihten sonra mahkemeye başvurarak tespit talebinde bulunduğu, tespit talebinin akabinde davacı ile müvekkili şirketin şifahen görüştüğü, davacı şirketin tesislerinin müvekkilin inşaatım üstlendiği parselde kalmak kaydı ile inşaat sahası dışına kaydırıldığı, kaldı ki Elektrik Dağıtım şirketlerinden sorumlu olan TEDAŞ’ın ” Dağıtım Tesislerinin Deplase/iptaline İlişkin Uygulanacak Usul ve Esaslar” hakkında çıkardığı usul vc esaslar kapsamında deplase işleminin hangi şartlarda ücretinin kim tarafından ödeneceği, deplase işlemine ilişkin sürecin ne şekilde olacağının açıkça belirtildiği, huzurdaki davaya konu tesislerin tüm kamunun yararına olan tesisler olduğu, ne müvekkili şirketin inşaatını üstlendiği arsa bakımından zorunluluk arz ettiği nede komşu parseller bakımından zorunluluk arz ettiği, hal böyle iken tüm ilçe sakinlerinin faydalandığı YG kablolarının müvekkilin inşaatını üstlendiği parselden deplase edilme zorunluluğunun bedelinin müvekkil şirkete yükletilmesinin kabul edilemeyeceği, davacı şirketin hiçbir bedel ödemeksizin müvekkilin inşaatını üstlendiği parseli kullandığı, tapuda her hangi bir irtifak hakkına sahip olmadığı, yapılması gereken bir deplase işlemi var ise bedelinin davacı yan tarafından karşılanması yahut deplase maliyetlerine ilişkin bedelin ilgili belediyelerden ve arsa sahiplerinden talep edilmesi gerekirken müvekkili şirkete karşı dava açılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, müvekkilin dava bakımından taraf sıfatı bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı şirketin deplase bedellerine ilişkin açtığı davanın lıaklı olduğunu kabul etseler dahi müvekkil şirketin davacı şirkete yaptığı başvurular dikkate alındığında ikazlara rağmen hiçbir önlem almayan davacının bu davranışının davacı bakımından müterafık kusur oluşturduğunun dikkate alınması gerektiği öne sürülerek, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; iddia, savunma, dayanılan deliller, 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu OG Yer Altı Dağıtım Tesisi Kablolarının deplase edilmesi gerekliliğinin, 6306 ve 3194 Sayılı Kanunlar kapsamında dava dışı … ile yapılan ifraz ve tevhit işlemleri sonucunda gerçekleştirilen imar planı değişikliği ile ortaya çıktığı, söz konusu yer altı kablo şebekesinin bulunduğu sokağın özel mülk haline gelmesi sonucunda yapılacak inşaat için davalı yüklenici tarafından kazı yapılmasının teknik bir gereklilik olduğu ve davalının yer altı kablolarının deplasesine neden olacak bir haksız fiil ve kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkile ait varlıkların kullanılamaz hale gelmesine ve yeni malzeme kullanılarak deplase edilmesi suretiyle yeniden tesis edilmesine davalı yüklenicinin çalışmasının sebep olduğunu, eski malzemelerin kullanılamaz hale geldiğini, bu nedenle de, davalı tarafından herhangi bir deplase bedeli ödenmeden yapılan çalışmalar sonucunda müvekkile ait tesislerin hasara uğratılarak kullanılmaz hale getirilmesinde ve elektrik tesisinin deplase edilerek yeniden tesisinde açık bir şekilde davalı firmanın bizzat sorumlu olduğunu, ortada müvekkilince yapılması gereken bir yeni yatırım yapılması söz konusu değilken, tesis edilmiş bulunan varlıkların davalının çalışmasının sebebiyet vermesi ile deplase edilmesinden davalının sorumlu olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu dava maddi tazminat talepli dava olduğunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesine getirilen değişikliğe göre, maddi tazminat istemli davaların tamamen reddi durumunda davalı lehine hükmedilecek avukatlık ücretinin maktu vekâlet ücreti olması gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin nispi olduğunu, bu nedenle vekalet ücreti tutarı açısından ilk derece mahkemesi kararı hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak davalarıın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacı yararına maddi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ile davalı yararına hükmedilen vekalet ücreti miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince tüm deliller toplanmış, davanın esasının çözümlenebilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi tarafından sunulan 08/02/2021 tarihli raporun ayrıntılı, gerekçeli, olayın oluş şekline uygun ve hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince bu raporun esas alınmasının isabetli olduğu değerlendirilmiştir.
Somut olayda, davacı şirketin Kamulaştırma Kanunu uyarınca özel bir mülk üzerinde kamulaştırma irtifak hakkı tesis etmeden yer altında veya yer üstünde bir tesis yapmasının mümkün olmadığı, bu çerçevede 60. sokağın bulunduğu taşınmazın 6306 ve 3194 sayılı kanunlar uyarınca belediyelerce yapılan imar planı sonrası özel mülk haline gelmiş olmasına bağlı olarak söz konusu taşınmazda herhangi bir inşaat veya kazı yapılmasa dahi, davacının bu alandan geçen yer altı kablo tesisi için TEDAŞ adına irtifak hakkı tesis etmesi veya söz konusu yer altı tesisinin yapılan imar değişikliği kapsamında devlet tasarrufunda olan cadde, sokak ya da kaldırım kenarlarına deplase etmesinin söz konusu olacağı, kanun hükümlerine uygun olarak dava dışı belediyeler tarafından yapılan imar planı değişikliği sonucunda 60.sokakta yer alan davacıya ait yer altı OG şebeke kablolarının deplase edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkmış olduğu, imar planlarına uyma yükümlülüğü bulunan davacı …’ın cana ve mala zarar vermeden şebekeyi işletme yükümlülüğü kapsamında deplase işlemini kendisinin yapması gerektiği,
davaya konu OG Yer Altı Dağıtım Tesisi Kablolarının deplase edilmesi gerekliliğinin 6306 ve 3194 Sayılı Kanunlar kapsamında dava dışı … ile yapılan ifraz ve tevhit işlemleri sonucunda gerçekleştirilen imar planı değişikliği ile ortaya çıktığı, söz konusu yer altı kablo şebekesinin bulunduğu sokağın özel mülk haline gelmesi sonucunda yapılacak inşaat için davalı yüklenici tarafından kazı yapılmasının teknik bir gereklilik olduğu ve davalının yer altı kablolarının deplasesine neden olacak bir haksız fiil ve kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince aynı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/4.maddesinde “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince maddi tazminat talepli davanın tümden reddine karar verilmesi nedeniyle davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi isabetli olmadığından davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2021 gün ve 2020/171 Esas, 2021/429 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B-1)Davanın REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 179,90TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 882,64TL harcın mahsubu ile fazla alınan 702,74TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
4)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 332/3.maddesi uyarınca, hükümden sonraki yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine,
5)Davalı, vekil ile temsil edildiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
C-1)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 59,30TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
2)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 45TL posta/tebligat gideri ile 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 207,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip