Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/1564 E. 2022/1286 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1564 – 2022/1286
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1564 Esas
KARAR NO : 2022/1286
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/504 Esas

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine dair 08/07/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin, güvenlik ve yangın sistemleri pazarlama montaj işletmesi üzerine faaliyet gösterdiğini, … İş Merkezinde bulunan iş yerini 2020 yılının sonunda satın aldığını, iş yerini baştan aşağı tamirat, tadilat yaptırdığını ve yeni malzemelerle dekore ettirdiğini, 03/06/2021 tarihinde müvekkil şirketin iş yerinin bulunduğu … İş Merkezi Sitesi’nin davalı şirketler… nin ticari faaliyet gösterdiği 86 no’lu iş yerinde çıkan yangın neticesinde müvekkil şirkete ait iş yerinin duvarları, camları, kapıları tüm demirbaşları, dekorasyon malzemeleri, bilgisayarlar, yük asansörü, tüm alt yapı malzemeleri, elektrik, elektronik, yangın güvenlik ve su tesisatlarının klima ve ofis mobilyalarının, ticari malların, mali kayıt ve defterlerinin resmi belgelerin tamamen yok olduğunu, meydana gelen yangın ile ilgili Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ve itfaiye raporu düzenlendiğini, ayrıca yangın sebebi ile de müvekkil şirketin iş yerinde muhafaza ettiği ticari kayıtlar, defterler, basılı faturalar gibi resmi ve mali kayıtlarında yandığını buna ilişkin olarak da Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/358 Esas sayılı dosyası ile zayi belgesi verilmesi davası açtıklarını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 300.000TL’nin davalılardan haksız fiil tarihi olan 03/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar hakkında menkul gayrimenkul sigorta poliçe alacakları ile davalı site yönetiminin ortak mülkiyetten kaynaklı gelir ve iratları ile ortak alan sigorta poliçe alacakları ve gayrimenkullerinin üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu taleplerinin mahkemece farklı düşünülmesi halinde İİK’nın madde 257 göre teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK’nun 261. maddesi uyarınca ihtiyati haciz karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ihtiyati haciz kararının infazını istemediğinden ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığını, 03/06/2021 tarihinde meydana gelen yangın olayı ile ilgili olarak müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, yangına ilişkin olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 14/06/2021 tarihli yangın raporunun hatalı olduğunu, itfaiye raporunda yangının müvekkiline ait işyerinde bulunan hava kompresörü sebebiyle çıktığının belirtildiğini, ancak yangının meydana geldiği saatlerde kompresörün kapalı durumda olduğu, söz konusu kompresörün periyodik kontrolünün mevzuata uygun şekilde yapıldığını, kompresör ve kompresöre gelen elektrik tesisatı üzerinde meydana gelen yangına sebep olacak bir aksaklığın söz konusu olmadığını, müvekkili şirkete ait iş yerinde kullanılan malzemenin yangına katkı sağlayacak malzeme niteliği taşımadığını, müvekkili şirketin mevzuata uygun şekilde faaliyet yürüttüğünü, itfaiye raporunda yangının başlangıç noktasının yanlış değerlendirildiğini, davalı … İş Merkezinin ihmalinin yangın raporunda değerlendirilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğunu, davacının iddia ve taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, davacının yasada öngörülen 10 günlük süre içerisinde kararın icrasını istemediğini ve bu nedenle ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalktığını, davacının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12240 sayılı dosyası ile kararın infaz edildiğini, ancak davacı vekilinin talebi ile müvekkili açısından hacizlerin kaldırıldığını, bu hususun dahi davacının müvekkili açısından ihtiyati haciz kararı almasında hukuki yararı bulunmadığını gösterdiğini, öte yandan müvekkilinin taraf sıfatının da bulunmadığını, zira Kat Mülkiyeti Kanununa göre apartman ve site yönetiminin tüzel kişiliğinin bulunmadığını, meydana gelen yangında müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, bu hususun Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının 03.06.2021 tarihi raporu ile de sabit olduğunu, müvekkilinin çeşitli alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin bir arada bulunduğu bir ticaret merkezi olduğunu ve işyerlerinin faaliyet alanları konusunda müvekkilinin denetim ve müdahale etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, yangının meydana gelmesi ve devamında oluşan hasarda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece verilen 08/07/2022 tarihli ara kararda, dava konusu olaya ilişkin tespit raporu dikkate alındığında davacının alacağının varlığı ve miktarının tespiti ile davaya konu yangının çıkışında davalıların kusur ve ihmalinin olup olmadığının, davalıların sorumluluğunun tespitinin eldeki davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacağı, İİK 257. maddede öngörülen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uğradığı yangın olayından davalı şirketlerin sorumlu olduğunu, iş merkezinde bulunan ve yangından etkilenen bir çok firmanın da davalılar hakkında tazminat davası açtıklarını, müvekkili şirketin zararını tazmin edememesi tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın davalılardan tazmini istemiyle açılan işbu davada, ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, 08/07/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
İhtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir;
İhtiyati haciz şartları başlıklı 257. madde,”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür. Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nun 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1.maddesindeki; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklindeki düzenleme gereğince alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulması gerekir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar ve talep dikkate alındığında davalıların kusur ve sorumlulukların belirlenmesinin yargılamaya muhtaç olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcı, peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından, anılan Kanun hükmü gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip