Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/1426 E. 2022/1279 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1426 – 2022/1279
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1426 Esas
KARAR NO : 2022/1279
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2022
NUMARASI : 2022/55 Esas

DAVACI :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz isteminin reddine dair ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … Otoyolu’nun işletmesini yürüttüğünü, davalı/borçlu tarafa ait … plakalı araçlar ile ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, davalı tarafın ihlalli geçiş nedeniyle geçiş bedellerini 15 gün içerisinde cezasız ödeyebilme imkânı varken anılan süre içerisinde ücreti ödemediğini ve cezalı duruma düştüğünü, 32. İcra Müdürlüğünün 2021/11654 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile dava dilekçesinde belirtilen araçlardan borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından aleyhlerine başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir.
İHTİYATİ HACZİN REDDİNE İLİŞKİN ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, alacağın varlığı ve miktarının ne kadar olduğu hususunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu onlarca ihlalli geçişe ilişkin hiçbir ödeme yapmayan ve borcun tamamını reddeden davalının itirazlarının hukuka ve delillerle desteklenen somut gerçeklere aykırı olmasına ve davalının kötü niyetli bir şekilde ödeme yapmaktan imtina etmeye çalışmasına karşın, alacağın varlığının yargılamaya bağlı olduğunun ifade edilmesinin dosyanın içeriğine aykırılık teşkil ettiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam bir ispat aranmadığını, talebin haklılığı konusunda mahkemeye kanaat verecek delillerin sunulmasının yeterli olduğunu, davalının itirazında ihlalli geçiş yapmadığına dair bir beyanda bulunmayarak geçişlerin yapıldığını zımnen kabul ettiğini belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, itirazın iptali istemiyle açılan davada İcra ve İflas Kanunu’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücretine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali ile dava dilekçesinde belirtilen araçlardan borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 31/01/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Hukukumuzda, ihtiyati haciz müessesesi, 2004 sayılı İİK’nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş alacakların zamanında ödenmesinin sağlanması amacıyla borçlunun mallarına geçici olarak hukuken el konulması şeklinde ifade edilebilecek olan ihtiyati haczin, kanunda düzenlenen istisnai hallerde vadesi gelmemiş alacaklar için tatbiki de mümkündür. Bu istisnalardan biri de 2004 sayılı İİK’nın 257/2. maddesinde yer alan, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisinin kaçmaya çalışmasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 258/1.maddesinde; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde belirtilen husus alacağın yaklaşık ispat kurallarına göre ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulmasını gerektirir.
Somut olayda, otoyol/köprü geçiş ücretine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, dava dilekçesinde belirtilen araçlardan borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczi istemine ilişkin şartların oluşmaması, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmemesi, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından, anılan Kanun hükmü gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2022

Başkan
Üye
Üye
Katip