Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2022/101 E. 2023/667 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/101
KARAR NO : 2023/667
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2021
NUMARASI : 2019/369 Esas, 2021/660 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Ruhsat İptali Kararının İptali

Taraflar arasındaki ruhsat iptalinin iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, ruhsat iptalinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, müvekkili şirketin bu iş yerinde Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 22.08.2009 tarihinden önce ve 29.06.1972 tarihinde … Şirketi-… ve Ortakları ismiyle faaliyete başladığını, faaliyette bulunduğu … … OSB adresinde de 02.06.2000 yılında ….Ltd.Şti adlı firmayı kurarak ve … Belediye Başkanlığınca verilen işyeri açma ve çalıştırma ruhsatına istinaden çalışmaya başladığını, 02.10.2002 tarihinde de … Büyükşehir Belediyesi tarafından aynı adreste ruhsat verildiğini, 17.02.2014 tarihinde ise şimdiki ünvanın alınarak faaliyete devam edildiğini ünvan değişikliği yapılsa da büyük ölçüde ortaklarının aynı olduğu firmaların, aynı adreste ve aynı alanda faaliyete devam ettiklerini, ünvan değişikliği sebebiyle yeni ruhsat alınmasını gerektirir bir durum olmadığını, OSB Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesi gereği müvekkili şirketin yönetmelik kapsamında olmadığını, OSB Uygulma Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden sonrada müvekkili şirketin hiç bir itiraz ve uyarı olmaksızın faaliyetlerine devam ettiğini, OSB Uygulama Yönetmeliğinin 41. Maddesi gereği yönetim kurulunun ruhsat iptali yetkisinin olmadığını, yetki gaspı nedeniyle bu işlemin yok hükmünde olduğunu, ruhsatın ancak ruhsatı veren idarelerce iptal edilebileceğini, dolayısı ile davalının yönetim kurulu tarafından alınan ruhsat iptali işleminin hukuka aykırı olduğunu, alınan bilirkişi raporunda bu hususlara değinilmediği gibi mahkeme kararında da bilirkişi raporuna atıfla yetinildiğini, gerek bilirkişi raporu gerekse de mahekeme kararının davanın konusu ile ilgisi olmadığını, davanın konusunun müvekkilinin faaliyet alanı değil davalı tarafça yetkisiz olarak işlem yapılması olduğunu ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında davalının, davacının davalı OSB içerisindeki iş yerinin ruhsatının iptali konusunda yetkili olup olmadığı, buna bağlı olarak davacı şirketin ruhsatının iptalinin kanuna uygun olup olmadığı, davacı şirketin ruhsat iptali tarihinde yürürlükte bulunan OSB Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. maddesi kapsamında olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiş; Değiştirilen, Eklenen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler başlıklı 85. maddesinin h bendinde, «…12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yürürlüğe giren mevzii imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır…»
Ruhsat iptaline karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan 22.08.2009 tarihli resmi gazetede yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 91. maddesinde de aynı şekilde OSB içinde kurulacak işletmelere işyeri açma ve çalışma ruhsatları, ilgili kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde OSB tarafından verileceği düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereği organize sanayi bölgesi içerinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilmektedir. Aynı şekilde iş yerlerinin ruhsata uygun olarak işletilip işletilmediği ve ruhsata aykırı faaliyetlerin denetim ve buna bağlı olarak iş yeri açma ve işletme ruhsatının iptali de OSB yönetimlerine ait olup davacı vekilinin davalı OSB yönetiminin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptaline yetkisi olmadığı yönündeki istinaf talebi yersizdir.
Yukarıda belirtilen OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 101. Maddesinde, “Sıvılaştırılmış petrol gazı dolum ve depolama tesisleri, parlayıcı/patlayıcı/yakıcı maddelerin üretildiği, depolandığı ve dolumunun yapıldığı tesisler, petrokimya kompleksleri, üretiminde kapalı proses, gaz veya sıvı yakıt ve toz kaynaklarında filtre sistemlerini kullanan tesisler hariç; tuğla ve kiremit fabrikaları, kömür yıkama kireç, alçı ve zımpara tesisleri” gibi tesislerin karma OSB’lerde kurulamayacak tesislerden olduğu belirtilmiştir. Davacı şirketin faaliyet alanının karma OSB’lerde kurulamayacak tesislerden olduğu, davalı OSB’ninde karma OSB olduğu noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı şirketin OSB Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesinde ki “1/4/2002 tarihli ve 24713 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği tarihten önce OSB’lerde kurulmuş, bu Yönetmeliğin 101 ve 102 nci maddelerinde belirtilen konularda faaliyet gösteren tesisler bu kapsama dahil değildir.” şeklindeki düzenleme kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
Anılan düzenlemeden yararlanılabilmesi için yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili idarelerden iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınarak faaliyette bulunulması gerekmektedir. Davacı vekilince müvekkili şirketin 17.02.2014 tarihinde tür değişikliği yaptığını, bu değişiklik öncesi … Şirketi- … ve Ortakları adıyla aynı adreste faaliyette bulunduğunu, 02.10.2002 tarihinde … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı verildiğini, 02.06.2000 yılında da aynı adreste faaliyette bulunmak üzere ….. Ltd. Şti.’nin kurulduğunu, bu şirketin de aynı adreste faaliyette bulunmak üzere … Belediye Başkanlığı’ndan iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı aldığını, esasen iki şirketin ortaklık yapısının benzer kişilerden oluşması sebebiyle OSB Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesinde düzenlenen şirketlerden olduğunu ve ruhsat iptalinin hukuksuz olduğunu ileri sürmüştür.
Öncelikle davalı OSB yönetimi tarafından iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı iptal edilen şirket … Şti.’dir. Bu şirkete 09.06.2009 tarihinde davalı OSB tarafından iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı verildiği, iptal edilen ruhsatın da bu şirkete verilen ruhsat olduğu, OSB yönetim kurulunun 15/06/2017 Tarih ve 2017/22 Sayılı kararından anlaşılmaktadır. OSB yönetimi tarafından iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı verilen ve sonrasında ruhsatı iptal edilen şirketin, davacı şirketin tür değiştirmeden önceki şirketi olmadığı, tür değiştiren ve mevcut davacı şirkete dönüşen … Şirketi- … ve Ortakları şirketi olduğu, ruhsatı bulunan ve ruhsatı iptal edilen …. Şti’nin bu ortaklığı oluşturan şirketlerden birisi olduğunun kabulü halinde ise, şirketin ruhsatının 01.04.2002 tarihi öncesine ait olmadığı dikkate alındığında davacı şirketin yönetmeliğin geçici 2. maddesinden yaralanması mümkün değildir.
Dava konusu iş yerinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunan ….Ltd.Şti. ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup bu şirketin ortakları ile davacı şirketin ortaklarının benzer olması ve aynı alanda faaliyette bulunması şirketlerin birbirlerinin ruhsatlarından yararlanabileceği anlamına gelmediğinden davacı şirketin …..Ltd.Şti.’nin … Belediye Başkanlığı’ndan alınan ruhsatı sebebiyle hak iddia etmesi mümkün değildir.
Davacı şirketin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan aldığı iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı ise, … ilçesinde faaliyette bulunmak üzere olup, davalı OSB içerisinde faaliyette bulunmak üzere alınan bir iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı bulunmadığından bu ruhsat sebebiyle OSB Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 2. maddesi kapsamında bulunduğunun da kabulü mümkün olmayıp, davacı şirketin davalı OSB içerisinde faaliyette bulunması anılan yönetmeliğin 101. maddesi gereği mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,

3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip