Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/98 E. 2022/146 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ


KARAR TARİHİ : 26/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait araçlar ile müvekkili şirket işletmesindeki köprü ve otoyoldan gerçekleştirilen toplam 221 adet ihlalli geçiş için ödenmeyen geçiş ücretleri ile 7144 sayılı Yasa ile değişik 6001 sayılı Yasa’dan kaynaklı 4 kat ceza tutarı toplamından oluşan 5.893,50TL asıl alacağın temerrüt tarihi olan 14/12/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte, 1.834,50TL asıl alacağın temerrüt tarihi olan 27/02/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte, 17.618,80TL asıl alacağın temerrüt tarihi olan 24/03/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte, 38.099,50TL asıl alacağın temerrüt tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yerinin Orhangazi olması sebebi ile yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin iş bu davada görevli olmadığını, zira müvekkilinin tacir olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, kabul etmemekle birlikte ihlali geçişin varlığı söz konusu olsa dahi ayrı ayrı fiiller nedeni ile belirli bir sürede ayrı ayrı geçiş ücretine ilişkin tahakkukların yapılmasının asıl olduğunu, oysa bunlara uyulmaksızın tek liste halinde geçiş ücreti cezaları ve fahiş bir faiz uygulaması söz konusu olduğunu, müvekkilinin malik olduğu araçlarda OGS mevcut olması sebebi ile hesaptan düşülerek yapıldığı düşüncesi ile geçiş yapılmış olsa dahi böyle bir durumda müvekkilinin icra takiplerine vakıf olduğu tarihe kadar hiçbir bilgisinin olmadığını, davacı tarafça davaya dayanak gösterilen kanun hükmünün anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, açıklanan nedenlerle anayasaya aykırılık konusunda karar verilmek üzere dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini aksi halde davanın esastan reddi ile davacı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının, “…ile yapılması, işletilmesi ve devrine ait 27.09.2010 tarihli sözleşme” uyarınca otoyol işletmesi hakkına sahip bulunduğu, davalıya ait 3 aracın otoyol ve köprüden geçiş ücreti ödemeksizin geçiş yaptığının görüntülü tutanak ile tespit edildiği, davalının ödeme yaptığını ispat etmediği, takipteki istenen ceza tutarı ile geçiş ücretinin mevzuata uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 63.445,50TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araçların köprü ve otoyol geçişlerinde ödemelerini yaptığını, OGS sisteminden kaynaklanan sorunlar nedeniyle tahsilat yapılamamış ise bunun sorumlusunun müvekkili olmadığını, ihlalli geçiş yapıldığına ilişkin tespitlerin müvekkiline bildirilmeden dört kat ceza uygulanmasının kötüniyetli ve haksız kazanç amaçlı olduğunu, bilirkişi raporunda avans faizinin fazla hesaplandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalıya ait araçların ihlalli geçiş yapıp yapmadıkları, ceza uygulamasının yerinde olup olmadığı, bilirkişi raporunda avans faizi hesabının fazla yapılıp yapılmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
6001 sayılı Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinin 5.fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) (…)”
Aynı maddenin 7.fıkrası ise, “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez.” şeklindedir.
Dosya kapsamından, davalı şirkete ait araçların davacı şirketin işletiminde olan köprü ve otoyollardan çeşitli tarihlerde çok sayıda ihlalli geçiş (ücret ödemesi yapmadan geçiş) gerçekleştirdikleri tespit edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davalı şirkete ait her bir araç yönünden ödenmesi gereken geçiş ücretinin belirlenmesi ve buna göre ceza miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişi raporu alındığı, tanzim edilen raporun, ayrıntılı, gerekçeli, dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu olduğu görülmekle hükme esas alınarak karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekili, her ne kadar, müvekkili şirkete ait araçların köprü ve otoyol geçişlerinde ücretlerini ödediklerini ileri sürmüşse de, bu savunmayı ispata yarar dosyaya bir delil sunulmadığı görülmüştür.
Davalı vekili, bilirkişi raporunda avans faizinin fazla hesaplandığı yönünde istinaf itirazında bulunmuştur. İtiraza konu bilirkişi raporunun incelenmesinde, davalı şirkete ait araçların ihlalli geçiş ücreti ve cezasının toplam bedelinin (63.445,50TL) ayrıntılı şekilde hesaplandığı ayrıca ihlalli geçişler için dava tarihine kadar bir avans faizi hesabı (23.819,81TL) yapılmış olduğu görülmüş olsa da, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda hesaplanan avans faizinin hükümde dikkate alınmadığı, belirlenen ihlalli geçiş ücreti ve ceza tutarına dava tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi şeklinde hüküm kurulduğu görülmüş olup davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 4.333,96TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 812,61TL harcın mahsubu ile bakiye 3.521,35TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362.maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022