Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/839 E. 2022/1055 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K … İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E … A H K E … E S İ K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın yakın tarihe kadar Eskişehir ilinde hastane işletmesiyle iştigal ettiğini, bu nedenle bir çok tıbbi cihaz ve araç gereci bulunduğunu, bunlardan birinin de … marka … A seri nolu … model manyetik rezonans … görüntüleme cihazı olduğunu, bu cihazın müvekkili tarafından finansal kiralama yöntemiyle alındığını, bütün ödemelerin müvekkili tarafından yapıldıktan sonra finansal kiralama şirketi tarafından mülkiyetinin müvekkili firmaya geçirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin söz konusu cihazı ticari defterlerine kaydettiğini, bu hususun Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/261 Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, söz konusu cihazın 01/01/2013 tarihinden beri davalı firma tarafından kullanıldığını, müvekkilinin borçlarından dolayı Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/19709 sayılı dosyasında yapılan icra takibi nedeniyle 24/03/2016 tarihinde yapılan haciz ile cihazın haczedilerek yediemin olarak … isimli kişiye bırakıldığını, bu haciz esnasında davalı firmanın cihazla ilgili istihkak iddiasında bulunması üzerine muhafaza altına alınamayan cihaz ile ilgili alacaklının Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 2017/445 Esas sayılı dosyası ile şikayet yoluna gidildiğini, yargılama sırasında da dosya borcunun davalı firma tarafından kötü niyetle ödendiğini, bir yandan cihazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia ederken bir yandan borçlunun borcunun ödenmesinin çelişkili olduğunu, davalı firmanın cihazı kaçırmak için borcu ödediğini, müvekkilinin borçlarından dolayı Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2017/5392, 2017/7802 Esas sayılı dosyaları ile yapılan takip nedeniyle söz konusu cihazın haczine gidildiğinde, cihazın yerinde olmadığının tespit edildiğini, cihazın bilinmeyen bir yere götürülerek müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davalı tarafın beş yıl boyunca müvekkili firmaya ait cihazı haksız olarak kullandığını ve beş yıllık ecrimisil alacağının oluştuğunu, belirterek teminatsız olarak dava konusu cihazın üçüncü kişilere devir ve temlik edilmesini önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, söz konusu cihazın müvekkiline iadesine karar verilmesini, iadesi olmadığı takdirde dava tarihindeki rayiç bedelinin ve 01/01/2013 tarihinden işleyen ecrimisil alacağının ait olduğu ayların son gününden işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 08/01/2018 tarihinde ikame etmiş olduğu davada, 01/01/2013 tarihinden itibaren ecrimisil alacağı talep ettiğini, bu tarihten itibaren menkul malın elinde olmadığını kabul ettiğini, 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra dava açtığını, menkul malın davacı zilyetliğinde iken 22/04/2009 tarihli mutabakat ile dava dışı ….’ne mülkiyeti ve zilyetliği devrettiğini, menkul malın davacı elinden rızası ile çıktığını ancak leasing sözleşmesi ile alındığından 22/04/2009 tarihinde davacıya da fatura edilmediğinden mutabakatla leasing kredi bitiminde …’a fatura edileceğinin yazıldığını, davaya konu cihazın 2009 yılına kadar davacı firma tarafından ihale ile kiraya verildiğini, 23/09/2009 tarihindeki 80580 ihale kayıt numaralı sözleşme ile cihazın bu kez … … … firması tarafından ihale ile kiraya verildiğini, 01/08/2013 tarih ve 2013.1 101614 ihale kayıt numaralı sözleşme ile cihazın bu kez … … firması tarafından ihale ile kiraya verildiğini, en son 03/12/2015 tarihli sözleşme ile cihazın bu kez 36 ay süre ile … … firması tarafından kiraya verildiğinin sabit olduğunu, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmesi gerektiği, bu süre içerisinde dava açılmadığından usulen reddinin gerektiğini, davacı şirketin 22/04/2009 tarihli alacak borç ve ödeme mutabakatının 5.5 maddesi ile davacı firma tarafından cihazın kredi ödemelerinin bitiminde 2011 yılı şubat ayı sonunda bedelsiz olarak … Firmasına fatura edilmek üzere mülkiyeti ve zilyetliğinin devredildiğini, cihazın faturasının 2011 yılı Şubat ayı sonunda müvekkiline teslim edilmesi gerektiği halde teslim edilmediğinin ihtarname ile bildirildiğini, devredilen mahcuz malın … elinde iken 13/01/2013 tarihli alacak, borç ve ödeme mutabakatı 2.10 maddesi “… ihalesinde bulunan cihazlar …’ın belirleyeceği şirkete Eskişehir devlet hastanesindeki cihazlar …’in belirleyeceği şirkete ihalelerin bitiminde eşit bedelle devredilecektir” şeklindeki düzenleme gereğince …’in yetkilisi ve ortağı olduğu … … … … Şti.’ne zilyetliği ve mülkiyetinin devredildiğini, Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/261 Esas sayılı dosyasında dava konusu cihazın sadece davacının aktifinde kayıtlı olması sebebiyle mülkiyet karinesinin aksinin ispat edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan ancak faturası düzenlenmeyen cihazın kötüniyetli olarak alacaklı ile borçlunun birlikte hareket ederek haczedildiğini belirterek öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine, menkul mülkiyetinin ve zilyetliğinin iyiniyetli üçüncü kişi sıfatına haiz müvekkili şirkete ait olduğuna, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu … görüntüleme cihazının Eskişehir Devlet Hastanesinin yaptığı ihale sonucu 20/09/2007 tarihinde davacı tarafından kiralandığı bilahare bunun yenilendiği, davacının 27/04/2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile sözleşmeden doğan hak ve borçları dava dışı …’ne devrettiği, buna müteakip devredilen şirket ile devlet hastanesi arasında yeniden sözleşme yapıldığı, … … … Ltd. Şti’nin 12/04/2013 tarihinde Eskişehir 5. Noterliğinin 4654 yevmiye numaralı onaylama şeklindeki işlemi ile sözleşmeden doğan hak ve borçlarını davalı şirkete devrettiği, tüm bu hususlar gözetildiğinde dava konusu edilen cihazın mülkiyet karinesinin davalı yararına olduğu, davacının bunun aksini kanıtlayamadığı gibi mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talep edilebilmesi içinde haksız kullanımın söz konusu olması gerektiği, davalının söz konusu cihazı haksız kullandığının da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, dosyadaki delillere göre değil konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilen dosyaya dayanılarak karar verildiğini, dava konusu cihazın müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının kendisinin taraf olmadığı protokole dayandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacı şirketin dava konusu cihazın kendisine teslim edilmesini ve ecrimisil ödenmesine karar verilmesini talep etmesinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı, dava konusu cihazın kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşınır malın iadesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, dava konusu … marka … görüntüleme cihazının müvekkili şirkete ait olmasına rağmen davalı şirketin uhdesinde olduğunu, haksız şekilde davalı şirket tarafından kullanıldığını belirterek sözkonusu cihazın müvekkili şirkete iadesine ve beş yıl süresince haksız kullanımı nedeniyle oluşan ecrimisil alacağının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu cihazın davacı şirket tarafından satın alındığı dosya kapsamı ile sabit olmakla birlikte davacı şirket tarafından yapılan protokol ile dava dışı … … … … Ltd.Şti.’ne devredildiği, bu şirket tarafından ise davalı şirkete devredildiği, uzun yıllardır davalı şirketin uhdesinde bulunduğu, davalı şirket ile … arasında yapılan hizmet sözleşmesi kapsamında anılan hastanede kullanılmaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin borçlusu olduğu Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü dosyasında, alacaklı kişinin haciz talebi üzerine Eskişehir Devlet Hastanesinde bulunmakta olan dava konusu cihazın haczedildiği, davalı şirket tarafından cihaza yönelik istihkak iddiasında bulunduğu, bunun üzerine alacaklı kişi (…) tarafından Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinde (2016/261 Esas, 2017/48 Karar ) cihazın borçluya (davacı şirkete) ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği, davacı şirkete (borçlu) ve davalı şirkete (istihkak iddiasında bulunan 3. kişi olarak) karşı husumet yöneltildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince (2018/3885 Esas, 2019/100 Karar ), icra takibine konu borcun ödenmesi nedeniyle netice olarak dava konusuz kaldığı, yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenmesi bakımından yapılan inceleme sonucu, davalı şirketin mahcuzun kendisine ait olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile alacaklının dava açmakta haklı olduğunun anlaşıldığı sonucuna varıldığı, karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulduğu, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince (2019/2984 Esas, 2020/5389 Karar) yapılan inceleme sonunda, “… Dosya kapsamından haciz yapılan dava dışı Eskişehir Devlet Hastanesinin yaptığı … kiralama hizmeti alım ihalesini borçlu şirketin kazanarak 20.09.2007 tarihinde sözleşme yapıldığı ve yenilendiği, 27.4.2009 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile bu sözleşmeden doğan hak ve borçları dava dışı … … Ltd. Şti.’ye devrettiği, 24.02.2010 tarihinde … ile … Ltd. Şti. arasında yeniden sözleşme yapıldığı, … …. Ltd. Şti’nin 12.04.2013 tarihinde Eskişehir 5. Noterliğinin … Yevmiye numaralı onaylama şeklindeki işlemi ile sözleşmeden doğan hak ve borçlarını davalı üçüncü kişiye devrettiğinin anlaşılması karşısında, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin davalı üçüncü kişi yararına olduğu kabul edilmelidir. Davacı alacaklı mahcuzun mülkiyetinin borçlu şirkete ait olduğunu iddia etmiş ise de sunmuş olduğu deliller karinenin aksini ispata elverişli değildir. Hal böyle olunca, davacı alacaklının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, davalı üçüncü kişinin sorumlu tutulmuş olması doğru değil…” gerekçesi ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği görülmüştür. Bu dosya, dava konusu cihazın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda eldeki dava yönünden güçlü delil niteliğindedir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dosyada mevcut bilgi ve belgeler detaylı şekilde incelenip irdelenmiş olup netice olarak dava konusu cihazın davalı şirketin uhdesinde haksız şekilde bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı mütalaa edilmiştir. Raporun, ayrıntılı, gerekçeli, dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, bu itibarla hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/261 Esas, 2017/48 Karar sayılı dosyası, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2022

….