Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/665 E. 2022/731 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/665 Esas
KARAR NO : 2022/731
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2020
NUMARASI : 2016/205 Esas, 2020/663 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı … AŞ arasında 02.05.2013 tarihinde, … ili, Nallıhan İlçesi, … Mevkiinde … ruhsat nolu maden işletmesinde fen ve teknik icaplara göre cevher çıkartılarak madenciliğe uygun hale getirilmesi konulu sözleşme imzalandığını, davacı şirketin sözleşmeye uygun işleri davalılardan ve aynı zamanda sigortalı çalışanı …’in nezaret ve sorumluluğunda yaptığını, bu işleri yapılabilmesi için mülkiyeti kendisine ait iş makinası ve ekipmanları ve SGK’lı çalışanlarını …’in emrine (yönetimine) verdiğini, davacı ile dava dışı … arasındaki işbu sözleşmenin 28.3.2014 tarihli fesih bildirimi ile sona erdiğini, işin sona erme nedeninin projedeki işlerin yavaşlaması ve durma noktasına gelmesi olduğunu, bu fesihten sonra davalı …’in de davacı şirketteki çalışmasından istifa ettiğini, sonradan, davalı …’in yukarıda yazılı işlere davacı adına nezaret ediyorken, %80 hissedarı ve yetkilisi olduğu diğer davalı … Ltd Şti’nin dava dışı … AŞ ile taşeronluk sözleşmesi yaparak adı geçen şirketin Kastamonu (Küre)’deki galeri açma işini yaptığı, ortağı olduğu davalı … Ltd Şti’ne menfaat sağladığı, bu işi yaparken davacının kendi yönetimine verdiği iş makinası ve ekipmanları ile işçileri Temmuz 2013 ila Mart 2014 tarihleri arasında çalıştırdığının anlaşıldığını, bunun aynı zamanda dava dışı … ile olan işlerin de aksamasına neden olduğunu, davalılardan …’in, kendi yönetimine verilen araç, gereç ve ekipman ile iş makinasını uhdesinde tutmakta olduğunu, buna ilişkin davanın da açılacağını, Kastamonu/Küre de çalışan toplam 13 işçinin, davacı şirket çalışanı iken ayrıca SGK’ya bildirimde bulunularak davalı şirketin de çalışanı olduklarını, davalılardan …’in davacı şirketin çalışanı iken kendi yönetimine verilmiş olan davacının sigortalı çalışanlarını davacıdan habersiz ve izinsiz olarak hissedarı bulunduğu diğer davalı … Ltd Şti’nde çalıştırmak suretiyle davacı şirketi zarara uğrattığını ve müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu sebeplerle davalı … şirketi adına 4 işçi için 03.04.2014 tarih ve 88.678,18TL meblağlı bir fatura, 9 işçi için 23.06.2014 tarih ve 54.849,94TL meblağlı iki fatura düzenlediklerini, bu faturaları noter aracılığıyla tebliğ ettiklerini, ancak bu faturaların davalı … şirketi tarafından iade edildiğini, sonuç olarak, davalıları izinsiz çalıştırdıkları davacı şirkete ait işçilerin çalıştırıldıkları döneme ait işçilik ve SGK giderlerinin ihtarnamelerin tebliği tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gönderilen faturalara itiraz edildiğini, davacı tarafça işçilerin belirli sürelerle farklı işyerlerinde çalıştıklarının bilindiğini, çalışmaların davacının bilgisi ve onayı ile yapıldığını, davacıdan habersiz kendisine ait işçilerin 8 ay gibi bir süre çalıştırılmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında 28.01.2014 tarihinde bir niyet sözleşmesi imzalandığını, bu niyet sözleşmesi ile davacıya ait iki faal maden işletmeciliğinin davalılardan … veya göstereceği bir şirkete devredileceğinin kararlaştırıldığını, işlerden birinin HES tüneli yapım işi diğerinin ise Ankara Beypazarı … adresinde yeraltı maden işi olduğu, ancak HES tüneli yapım işine ait sözleşmenin dava dışı … grubu tarafından feshedilmesi nedeniyle devirin ortadan kalktığını, dolayısıyla niyet sözleşmesinin uygulanabilirliğinin ortadan kalktığını, buna rağmen … adresindeki yeraltı maden işletmesinin devri konusunda görüşmelerin devam ettiğini, davacının bu işletmede çalışan işçilerin ücretlerini ödemediğini, SGK primlerini yatırmadığını, buna rağmen davacı adına avans niteliğinde ödemeler yapıldığını, bu ödemeler toplamının 350.968,45TL olduğunu, dava dışı … tarafından gönderilen ihtaranameye rağmen personel ücretlerinin ve SGK primlerinin ödenmediğini, sözleşmenin feshine neden olduğunu, davacının niyet sözleşmesine istinaden verilen teminat çekini tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiğini, karşılıksız çek işlemi başlattığını, ihtiyati haciz işleminin mahkeme kararıyla kaldırıldığını, davacının işçilik ve SGK gideri altında faturalar gönderdiğini ve bu haksız davayı açtığını, …’in bu davanın muhatabı olmadığını, …’e bir ihtarnamenin de ulaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu dava dışı … AŞ ile davacı arasında imzalanan 24.05.2013 tarihli sözleşmedeki maden ocağını işletilmesi işinin davalı tarafından niyet mektubu ile yerine getirilmesi işi olduğu, davacı ile davalının niyet mektubunun kaynağının 24.05.2013 tarihli sözleşme olduğu, sözleşmeninin 6.4. maddesi gereğince işçilerin bütün haklarının ödenmesinden müteahhidin sorumlu olduğu, bu haliyle davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın yanlış anlaşıldığını, davalı …’in müvekkili şirket adına maden mühendisi olarak görev yapmakta iken hissedarı ve yetkilisi olduğu davalı … Grup Bilişim Madencilik Ltd. Şti. adına … AŞ ile taşeronluk sözleşmesi imzaladığını ve tünel açma işini yapmaya başladığını, bu işi yaparken müvekkili şirket tarafından kendisine tahsis edilen bir kısım araç ve gereçle birlikte 13 personeli de kendi işinin yapımında çalıştırdığını, oysa bahse konu personelin bu çalıştırıldıkları süre içerisindeki tüm işçilik giderlerinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davalı …’in güveni kötüye kullanarak müvekkilini zarara uğrattığını, kendisine haksız menfaat sağladığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını ancak görevsizlik kararı ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, verilen görevsizlik kararı nedeniyle müvekkili lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup olmadığı, davalı lehine eksik vekalet ücreti takdir edilip edilmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, davacı şirket ile dava dışı … … Kimya AŞ arasında 24/05/2013 tarihinde, … ili, Nallıhan ilçesi, … mevkiinde … ruhsat nolu maden işletmesinde fen ve teknik icaplara göre cevher çıkartılarak madenciliğe uygun hale getirilmesi konusunda sözleşme imzalandığını, yüklenici olan davacı şirketin, kendi sigortalı çalışanı olan maden mühendisi davalı …’in bu işte teknik nezaretçi ve proje sorumlusu olarak görevlendirildiği, davacı şirkete ait personellerin kendisinin emrine verildiği ancak davalı …’in, hissedarı ve yetkilisi olduğu davalı … Grup Bilişim Madencilik Ltd.Şti’nin Küre ilçesinde yürüttüğü tünel açma işinde davacı şirketten izin ve onay almadan davacı şirkete ait 13 personeli Temmuz 2013-Mart 2014 tarihleri arasında tünel açma işinde kullandığı, bu süre içerisinde sözkonusu işçilerin tüm işçilik ücretlerinin davacı şirket tarafından ödendiği ileri sürülerek davalı …’in güveni kötüye kullanarak davacı şirketi zarara uğrattığı, davalı … Grup Bilişim Madencilik Ltd.Şti’nin ise haksız kazanç sağladığı belirtilerek zararın tazmininin talep edildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, davacı şirket ile davalı şirket arasında 28/01/2014 tarihinde imzalanan niyet sözleşmesine dayanılarak davanın reddine karar verilmişse de, bahse konu sözleşmenin, davacı şirkete ait iki faal maden işletmeciliğinin borç ve müştemilatı ile birlikte 31/12/2013 tarihi itibariyle mevcut alacak ve borçlarının tasfiye edilmesi ve bu işlerin davalı …’e veya göstereceği firmaya devrine ilişkin hususların kararlaştırılmasına ilişkin olduğu, dava konusu edilen haksız eylem sonucu zarara uğrama iddiasına ilişkin bir düzenlemeyi veya bu konuda taraflar arasındaki bir sulhe ilişkin olmadığı anlaşılmış olup mahkemenin davanın reddine dair gerekçesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesinde hata yapıldığı, bunun sonucu olarak dosyada mevcut delil durumu, bilirkişi raporu ve dosyadaki bilgi ve belgelerin gerektiği gibi irdelenip değerlendirilmediği, davacının iddialarının hukuki gerekçelerle karşılanmadığı görülmüş olup davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin, vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının incelenmesinde ise;
6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesinde “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Somut olayda, dava ilk olarak Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ancak görevsizlik kararı verilmiş ve Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmış olup her ne kadar görevsizlik kararı öncesinde davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, önceki mahkemece verilen görevsizlik kararının nihai karar olmadığı, davaya görevli mahkemede devam edildiği gözetildiğinde görevsizlik kararı uyarınca davalı lehine ayrıca bir vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmış, davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/02/2019 tarihli 2017/2-3004 Esas 2019/217 Karar sayılı ilamı) .
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, davalılar vekilinin istinaf itirazlarının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A-1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 gün ve 2016/205 Esas, 2020/663 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan istinaf harçlarının talep halinde yatıran taraflara iadesine,
B-1)Davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip