Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/62 E. 2022/1309 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/62 – 2022/1309
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/62 Esas
KARAR NO : 2022/1309
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2020
NUMARASI : 2019/329 Esas, 2020/466 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletmesinin müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı borçluya ait araç ile çeşitli tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe davalı borçlu aleyhine Ankara 11.İcra Müdürlüğü’nün 2018/5717 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, açıklanan nedenlerle icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin 7144 sayılı Kanun’un 18.maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30.maddesinin 5.fıkrasında geçiş ücretine uygulanan “on katı tutarın dört katına indirilmesi “ile avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu, Ankara Mahkemelerinin yetkili olmadığını, ikametgahı mahkemesi olan Beylikova Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacıya ödemelerini yapmış olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davalıya ait aracın davacı tarafın işleteni olduğu köprü ve otoyoldan ihlalli geçişi nedeni ile düzenlenen tutanak kapsamında, 2.283,65TL geçiş ücreti, 9.134,60TL para cezası olmak üzere toplam 11.418,25TL borcu bulunduğu, iş bu borcun ödendiğine dair davalı tarafça delil sunulmadığı, borcun hesaplanma ve belirlenme biçiminin 3996 sayılı yasal mevzuata uygun olduğunun anlaşıldığı, takip tarihinden önce davalı borçlunun temerrüde düşürüldüğünün belgelendirilmediği, işlemiş faiz ve işlemiş faizin KDV’sine ilişkin istemlerin reddine karar verilmesi gerektiği gibi, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiği ve alacak ‘likit’ olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5717 Esas sayılı takibe vaki itirazın, 2.283,65TL geçiş ücreti, 9.134,60TL para cezası olmak üzere toplam 11.418,25TL alacak üzerinden iptali ile, takibin 11.418,25TL alacak üzerinden devamına, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verildiğini kararın bu yönden kaldırılması gerektiğini, takibe konu alacağın likit olduğu ve davalı-borçlunun kötü niyetli olarak takip sürecini sürüncemede bırakmak maksadı ile takibe itiraz ettiğinin açık olduğunu, yerel mahkeme kararında tüm asıl alacak talepleri yönünden davanın kabulüne karar verdiğini, davalı-borçlu aleyhine en az %20 tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararında takip tarihinden önce davalı-borçlunun temerrüde düşürülmediğinden bahisle işlemiş faiz ve işlemiş faizin KDV’si yönünden olan taleplerini reddettiğini ancak yerel mahkeme kararının bu yönden usule ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 6001 sayılı Kanun uyarınca ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ihlalli geçiş yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı şirketin takip tarihine kadar ticari faiz işletmesinin hukuka uygun olduğunu belirterek Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının aleyhlerine reddedilen kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacının işlemiş faiz ve KDV talebinin haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için koşulların oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, davalıya ait aracın çeşitli tarihlerde çok sayıda ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş ücretlerinin 15 gün içerisinde ödenmediği anlaşılmış olup, 6001 sayılı yasanın 30 (7) maddesinde yer alan “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereği, davalının ihlalli geçişten itibaren 15 gün sonra temerrüde düştüğünün kabulü ile davacı vekilinin geçiş ücreti ve para cezası üzerinden işlemiş faiz talebi hesaplanarak alacağın belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile faiz talebinin reddine karar verilmesi isabetli değildir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. Maddesinin (c) bendinde “ Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler” matraha dahil olan unsurlar olarak belirlenmiş olduğundan davacı vekilinin işlemiş faiz için KDV isteminin yerinde olduğu, geçiş ücretleri için uygulanan KDV oranının %8 olduğu dikkate alındığında geçiş ücretine uygulanan işlemiş faiz için de aynı oranda KDV hesaplanması gerektiği anlaşılmakla yanılgılı değerlendirme ile KDV talebinin reddedilmesi isabetli değildir.
İcra inkâr tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede, itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir.
Dosya kapsamından, davalıya ait aracın davacı şirket tarafından işletilen otoyol ve köprülerden ihlalli geçişler yaptığı, geçiş ücretleri ve ihlali halinde uygulanacak ceza miktarı belli olduğundan icra takibine konu alacağın likit olduğunun kabulü gerekir. İcra takibinin ceza miktarı da takip tarihi itibariyle 6001 sayılı Yasanın 30. maddesinde belirtilen oran üzerinden yapıldığından takip tarihi itibariyle davalının itirazının haksız olduğu açıktır. Bu durumda, davacının talebi gözetilerek asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 gün ve 2019/329 Esas, 2020/466 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip