Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/223 E. 2021/674 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

KARAR TARİHİ : 14/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2020
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Alacak

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı takip borçlusu … … tarafından 12/12/2018 düzenleme, 04/03/2019 vade tarihli 35.000TL bedelli bir adet emre yazılı senetin müvekkiline verildiğini ancak vadesi geldiği halde ödenmediği, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması amacıyla Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığı ve akabinde Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icraya konulduğu, haciz müzekkeresinin davalı bankanın .. Şubesi’ne aynı gün elden tebliğ edildiğini, müzekkerede borçlu… şubeleri nezdindeki hesap ve bakiyelerine ihtiyati haciz işlenmesine karar verildiğinin bildirildiği, aynı gün davalı bankanın genel müdürlüğüne haciz ihbarnamesi gönderildiğini, verilen cevapta borçlu .. .. hesabında haciz ihbarnamesi gönderildiği tarihte sadece mevcut olan hak ve alacakları üzerine haciz tatbikinin mümkün olduğunu, devamlı olarak kontrol mekanizması kurulabilmesinin mümkün olmadığının belirtildiğini, haricen edinilen bilgiye göre davalı bankaya müzekkere ve ihbarname tebliğinden sonra… hesabına üçüncü şahıslarca yatırılan 112.000TL’nin borçluya ödendiğini, davalı bankanın kusurlu olduğunu, hacze ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle dava dışı borçlunun hesabına yatırılan paranın çekildiğini, hak kaybına uğradıklarını belirterek davanın kabulü ile 35.000TL’nin 28/03/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya tebligat yapılmadan karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacının tacir sıfatının bulunmadığı, dava konusunun bankacılık işleminden kaynaklanmadığı, davanın İİK’nin 89/4. maddesi kapsamında oluşan zararın giderilmesine yönelik maddi tazminat davası olduğu, madde kapsamında öngörülen tazminatın üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanından kaynaklanan ve haksız eyleme dayalı olduğu, bu hali ile uyuşmazlığın İİK’nin 89/4. maddesi hükmü uyarınca icra mahkemesi tarafından genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını, davanın davalı bankanın tazminata mahkum edilmesi amacıyla açıldığını, haciz müzekkeresi gereğinin davalı banka tarafından yerine getirilmediğini, TEB AŞ. tarafından müzekkere ve ihbarnameye herhangi bir cevap verilmemesi üzerine, icra müdürlüğü tarafından tekid müzekkeresi yazıldığını ve davalı Bankaya elden teslim edildiğini, borçlu… hesabında 1.029,59TL ve 1.030,48TL’nin olduğunun bildirildiğini, uyuşmazlığın icra mahkemesi tarafından genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği yolundaki değerlendirmesinin maddi vakıaya ve hukuka aykırı olduğunu, bankanın müzekkere gereğini yerine getirmediğinden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını belirterek Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ve esas hakkında inceleme yapmak üzere dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haciz müzekkeresinin gereğinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özellikle, taleplerinin haciz müzekkeresine yönelik olduğunu, İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi kapsamında açılmış davalarının bulunmadığını, davalı bankanın haciz ihbarnamesine itirazının mevcut olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı asliye ticaret mahkemesi olan yerlerde o yerdeki asliye ticaret mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3.fıkrasında; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir.
İİK’nın 106/2. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı menkul hükmündedir. Bu nedenle, tıpkı menkul haczinde olduğu gibi icra dairesince üçüncü kişiye yazılacak yazı ile haczedilebilir. Bunun dışında, İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinde de yasal bir engel yoktur. Ancak bu işlem yapıldığı takdirde; İİK’nın 89 ve bunu izleyen maddelerdeki hukuki sonuçlar doğar.
Alacaklının İİK’nın 78 ve devamı maddeleri gereğince; borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı bulunduğuna göre, haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde Banka, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Bu maddeye göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında, Bankanın itiraz vb. herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; mahkemece uyuşmazlık, İİK’nın 89/4. maddesine dayalı tazminat olarak nitelendirilmiştir. Ancak davalı Bankaya gönderilen yazı, İİK’nın 89. maddesi uyarınca gönderilmiş olan ve anılan maddedeki koşulları taşıyan bir haciz ihbarnamesi olmayıp İİK’nın 78. maddesi uyarınca gönderilen bir haciz müzekkeresidir. Yukarıda açıklandığı üzere her iki düzenlemenin sonuçları birbirinden farklıdır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 07/03/2019 tarih ve…
Eldeki dosyada;taraflar tacir olup uyuşmazlığın ticari dava olarak asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerekir iken, ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile davanın İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi kapsamında tazminat olarak değerlendirilmesi ve icra hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/09/2020 gün ve ….Karar sayılı kararının HMK’nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353.maddenin (1).fıkrasının (a) bendinin (3). maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021

Vedat YILDIRIM