Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/2008 E. 2023/449 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2008 – 2023/449
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2008 Esas
KARAR NO : 2023/449
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : 2018/802 Esas, 2020/58 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 5957 sayılı Hal Kanunu kapsamında taraflar arasındaki satım ilişkisi çerçevesinde davacı komisyoncu tarafından davalı komisyoncuya satıldığı iddia edilen meyve karşılığında düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, her ne kadar 5957 sayılı Kanun gereğince üreticiler ve meslek mensupları arasında ilgili kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan ihtilaflarda Hal Hakem Heyetine başvuru zorunluluğunun olduğu dile getirilmişse de, İcra ve İflas Kanunu’nun açık hükümleri gereğince kararın kaldırılması gerektiğini, istinafa konu uyuşmazlıkta müvekkili ile davalı arasında ticari alım-satımdan kaynaklanan bir borç ilişkisi bulunması sebebiyle itirazın iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemeleri yerine Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılma zorunluluğu doğduğunu, itirazın iptali davalarında uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında görevli olan merciin Türk mahkemeleri olup, mahkeme sıfatına haiz olmayan bir heyetin itirazın iptaline dair karar vermesinin olanaksız olduğunu ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesinde; meslek mensubunun, malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişiler, üreticinin malları üretenler, komisyoncunun; malların toptan satışı amacıyla kendi adına ve başkası hesabına komisyon esası üzerinden çalışan meslek mensupları şeklinde tanımlandığı, Yasanın 10/1 maddesinde; 5957 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğan ve uyuşmazlığın tarafının üreticiler ile meslek mensupları veya her iki tarafın da meslek mensubu olması halinde uyuşmazlığı çözmeye Hal Hakem Heyetinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Anılan Yasa’nın 10/7 maddesine göre; 14 üncü madde (idari para cezalarını düzenlemektedir) dışındaki tüm uyuşmazlıklar, Hal Hakem Heyetinin görev ve yetkileri kapsamındadır.
10/5 maddesine göre; uyuşmazlığın değeri belirlenen sınırın altında ise taraflar Hal Hakem Heyetine başvurmak zorundadır. Uyuşmazlıklar ile ilgili Hal Hakem Heyetine başvuru şartı dava şartıdır. Taraflar Hal Hakem Heyetinin kararlarına karşı on beş gün içinde Hal Hakem Heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine itiraz edebilir. Hal Hakem Heyetinin kararı ilam hükmündedir.
Davacı şirket vekili, müvekkili şirketin … bünyesinde sebze ve meyve komisyonculuğu ile uğraştığını, davalı ile arasında 24/03/2018 tarihli karpuz satışını konu edinir şekilde sözlü olarak satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye binaen müvekkili şirket tarafından fatura düzenlendiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/7880 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını istemiştir.
Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2018/7880 Esas Sayılı dosyasında alacaklısının …. Şti. (davacı), borçlusunun … (davalı) olduğu, alacaklı vekili tarafından 24/03/2018 tarihli ve 13.433,00 TL bedelli fatura alacağının tahsili için 13.433,00 TL asıl alacak, 331,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.764,22 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 10/07/2018 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu vekili tarafından 12/07/2018 tarihinde borca itiraz edildiği, itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, yasal düzenlemeler ve ileri sürülen istinaf nedenleri gözetildiğinde; davacı şirketin … bünyesinde sebze ve meyve komisyonculuğu yaptığı, 20/10/2010 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine göre davalı … (…)’in …sicil numarası ile Yalova Ticaret Sicili Memurluğunda kayıtlı bir tacir olup sebze ve meyve komisyonculuğu işleri ile uğraştığı, her iki tarafın da malların ticareti ile iştigal eden meslek mensubu olduğu, uyuşmazlık konusu alacağın miktar itibarıyla Hal Hakem Heyeti’nin görev alanı içerinde kalması nedeniyle Hal Hakem Heyetine başvuru dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere 22/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip