Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/2007 E. 2023/366 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2007 – 2023/366
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2007
KARAR NO : 2023/366
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2018/457 Esas, 2020/152 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 04.05.2017 tarihinde …. Cadde içerisinde kazı çalışması yaptığı esnada müvekkili kuruma ait pis su hattına zarar verdiğini ileri sürerek zararın giderimi için yapılan 8.893,62 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava konusu mahalde 04.05.2017 tarihinde kazı çalışması yapılmadığını, davacının yaptığı kazı çalışmasında müvekkili şirket borusuna zarar vermesi üzerine olay yerine intikal edilerek çalışma yapıldığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca talep edilen zarar miktarının fahiş olduğunu, işçilik bedellerinin talep edilemeyeceği gibi ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin de uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davalı şirketin alt yapı çalışmaları sırasında davacı şirketin pis su hattına zarar verdiği, oluşan zarar miktarının 3.440,18 TL olduğu, davacının zararı gidermek için dışarıdan işçi çalıştırmadığından fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkili idareye ait pis su hattına zarar vermesi sebebiyle oluşan hasarın giderilmesi için yapılan çalışmalarda iş makinesi ve işçi çalıştırdığını, hasarın giderilmesi için çalıştırılan işçilerin müvekkili idare çalışanları olmadığını, … A.Ş. işçileri olduğunu, ayrıca ASKİ Tarifeler Yönetmeliği 32/1 maddesi uyarınca zararın giderilmesi için idarece yapılan tüm harcamaların ilgililerden % 50 fazlasıyla tahsili gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yolu ile verdiği istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 04.05.2017 tarihinde kazı çalışması yapılmadığını, davacının yaptığı kazı çalışmasında müvekkili şirket boru hattına zarar verilmesi üzerine olay mahalline intikal edilerek onarım yapıldığını, müvekkilince davacının pis su hattına zarar verildiğinin ispatlanamadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davaya konu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı ve zararın miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait pis su hattına verilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Öncelikle taraflar dava dilekçesinde ileri sürdükleri iddia ve vakıalarla bağlı olup sonradan bu iddia ve vakıaları değiştiremeyeceği gibi yeni iddialar da ileri sürülemez.
Davacı vekilince, dava dilekçesinde davalı şirketin 04.05.2017 tarihinde …. Cadde içerisinde kazı çalışması yaptığı esnada kuruma ait pis su hattına zarar verdiği ileri sürülmüştür. Taraflarca sunulan belgelerden 04.05.2017 tarihinde davalı şirket tarafından dava konusu pis su hattının bulunduğu caddede kazı çalışması yapılmadığı, aksine o tarihte davacı kurum tarafından pis su hattı arızasının giderilmesi için başlanan kazı çalışmalarında davalı şirket boru hattına zarar verilmesi üzerine davalı şirket arıza ekiplerinin olay mahalline gelerek oluşan zarara müdahale ettikleri anlaşılmaktadır. Şu halde dava dilekçesinde ileri sürülen tarihte davalı şirketin dava konusu pis su hattının bulunduğu sokakta kazı yapmadığına göre bu hatta 04.05.2017 tarihinde davalının zarar verdiğinin kabulü mümkün değildir.
Yargılama aşamasında, alınan bilirkişi raporu sonrası davalı şirket tarafından daha önce yapılan kazı çalışmalarında pis su hattının kapağının kapatılmadığı gerekçesi ile zararın oluştuğu ileri sürülmüş ise de, bu iddianın değiştirilmesi niteliğinde olup dinlenmesi mümkün değildir.
Bir an için dava dilekçesinde belirtilen tarihin yazımında hata yapıldığı kabul edilse bile, dava konusu pis su hattının ortaya çıkarılması için davacı kurum tarafından yapılan kazı sonrası çekilen ve taraflarca sunulan fotoğraflardan müdahale öncesi pis su hattının kapağının kapalı olduğu, davacı kurum çalışanlarının arızanın giderimi için kapağı açtığının görüldüğü gibi davacı kurum çalışanlarınca tutulan hasar tespit tutanağı ve arıza takip formunda kapağın açık bırakıldığına dair bir belirleme de bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı tarafça dava konusu pis su hattına davalı tarafça zarar verildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
Dairemiz kabulüne göre davacı tarafın tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri de yersizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
B)Davalı tarafın istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2020 gün ve 2018/457 Esas, 2020/152 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
C)1)Davanın REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 151,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 28,01 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4)Davalı tarafından hükümden önce ve sonra yapılan 128 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)Davalı, vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.893,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca, yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
D)1)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince;
a)Davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 152,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
b)Davalı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
2)Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3)Davalı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcı dahil 251,10 TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4)Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip