Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1925 E. 2023/71 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1925 Esas
KARAR NO : 2023/71
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2021
NUMARASI : 2021/416 Esas, 2021/511 Karar

DAVACI :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tespit

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın usulden reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların ve dava dışı bir takım kişi ve kamu görevlilerinin çeşitli haklarını ihlal etiklerini, kendisine yönelik tehdit, hakaret, hürriyeti tehdit, kişi güvenliğini tehlikeye atma şeklinde bir takım suçlar işlendiğini, bu nedenlerle mahkemece resen takdir edilecek maddi ve manevi tazminatların davalılar ile devlet tarafından kendisine ödenmesi gerektiğini, davalıların şirketlerine ödemesi gereken maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde davacı olarak yer alan …’nin tek ortaklı bir şirket olup, ortağının …olduğu, davalı olarak gösterilen … isimli kişinin ise ticaret sicilinde dava dilekçesindeki adresi dikkate alınarak yapılan kontrolde aktif bir şirket kaydının bulunmadığı, en son … … olarak bir kayıt yer aldığı, ancak terk nedeniyle 31/12/2013 tarihi itibariyle faaliyetinin sona erdiği, bu durumda …’ın gerçek kişi olarak davada yer aldığı, diğer davalı olarak gösterilen …’nin ise şirket müdürü tarafından temsil edildiği, şirket müdürünün … isimli kişi olduğu, UYAP sisteminden çıkartılan ticaret sicil gazetesi kapsamından anlaşıldığı, davacı şirket yetkilisi tarafından 176 sayfa olarak düzenlenen dava dilekçesi kapsamından davalı gösterilen … ile diğer davalı şirket yetkilisi … isimli kişiler ile arasında kiralayan – kiracı ilişkisi bulunduğu, bu ilişki çerçevesinde taraflar arasında usulsüz elektrik kullanımı, tamir masraflarının ödenmesi vs konularında husumet oluştuğu, bu nedenle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ve Ankara İcra Mahkemelerinde davalar görüldüğü, dava dilekçesindeki anlatımlara göre bu süreçte davacı şirket yetkilisinin diğer davalı gerçek kişi ve şirket yetkilisi ile bu kişilerin yanında çalışan ve yakınları olarak isimlerine yer verilen …,… Kişilerin tehdit, hakaret, hürriyetten yoksun bırakılma vs gibi eylemlerine maruz kaldığını ileri sürerek mahkeme tarafından belirlenecek maddi ve manevi tazminatların tahsiline karar verilmesini istediği, yine bir kısım kamu görevlilerinin (PTT Çalışanları, adliyelerde görev yapan güvenlik görevlileri, zabıt katipleri, hakimler, savcılar… vs) haksız uygulama ve eylemleri nedeniyle TC Devletinin kendisine mahkeme tarafından belirlenecek maddi ve manevi tazminat ödemesi gerektiğini belirterek çeşitli suç duyurusu taleplerinde bulunduğu, bir kısım tespitlerine ve çeşitli konulardaki açıklamalarına yer verdiği, arabuluculuk sürecini tamamlayamadığı, dava dilekçesinde davacı olarak şirket gösterilmiş ise de dava dilekçesindeki anlatımlar kapsamında davacı şirket yetkilisi ile yukarıda bahsi geçen kişi ve kişiler arasında sorunlar yaşandığı, bu kişi ve kişilerin eylemleri nedeniyle maruz kaldığını bildirdiği davranışlara istinaden tazminat isteminde bulunulduğu, görev dışındaki dava şartları yönünden değerlendirmelerin görevli mahkemece yapılması gerektiği, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan olmadığı tespit edilmekle, mahkememizin görevli olmadığı değerlendirildiği, HMK m.114/1-c, 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı 242 sayfalık istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki açıklamaların tamamına yer vererek davalıların çeşitli haklarını ihlalleri, hakaretleri, isnatları, işyerlerinin güvenliğini tehlikeye atacak şekilde elektrik kullanmaları ve benzeri diğer dava konularındaki şeyler nedeniyle T.C. Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davalıların şirketlerine ödemesi gereken maddi ve manevi tazminat miktarlarının tespit edilmesi talepleri ve benzerleri taleplerini içeren dava açma başvurularının usulden reddedilmesi nedeniyle taleplerinin, bu başvuru tarihine kadar olan usul işlemlerinin, ilk derece mahkemesinin aldığı kararların, söz konusu kararların sonuçlarının yeniden değerlendirilerek taleplerinin tamamının kabul edilmesine ve gereklerinin yerine getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3. fıkrasında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesindeki açıklamalardan davalı gösterilen … ile diğer davalı şirket yetkilisi … isimli kişiler ile davacı arasında kiralayan – kiracı ilişkisi bulunduğu, bu ilişki çerçevesinde taraflar arasında usulsüz elektrik kullanımı, tamir masraflarının ödenmesi gibi konularda husumet oluştuğu, bu nedenle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ve Ankara İcra Mahkemelerinde davalar görüldüğü, dava dilekçesindeki anlatımlara göre bu süreçte davacı şirket yetkilisinin diğer davalı gerçek kişi ve şirket yetkilisi ile bu kişilerin yanında çalışan ve yakınları olan … isimli kişilerin tehdit, hakaret, hürriyetten yoksun bırakılma vs gibi eylemlerine maruz kaldığını ileri sürerek mahkeme tarafından belirlenecek maddi ve manevi tazminatların tahsiline karar verilmesini istediği, yine bir kısım kamu görevlilerinin (PTT çalışanları, adliyelerde görev yapan güvenlik görevlileri, zabıt katipleri, hakimler, savcılar… vs) haksız uygulama ve eylemleri nedeniyle TC Devletinin kendisine mahkeme tarafından belirlenecek maddi ve manevi tazminat ödemesi gerektiğini belirttiği, ayrıca çeşitli suç duyurusu taleplerinde ve anayasaya aykırılık iddialarında bulunduğu, bir kısım olayların tespitlerini talep ederek çeşitli konulardaki açıklamalara yer verildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dosyada; her ne kadar davalı … adına aktif bir şirket kaydı bulunmuyor ise de, davacı ile davalı … Şirketi tacir olup; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 04/12/2019 tarih 2017/1454 Esas, 2019/5777 Karar sayılı benzer nitelikte kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde ileri sürülen eylemler her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgilidir. Tarafları da tacir olan uyuşmazlığın ticari dava olarak asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası olup görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olduğundan açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
Mahkemece, işin esasına girilerek davaya bakılması gerekirken asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı değerlendirildiğinden davacı tarafın istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun esası incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacı tarafın istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/07/2021 gün ve 2021/416 Esas, 2021/511 Karar sayılı kararının HMK’nın 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353.maddenin (1).fıkrasının (a) bendinin (3). maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza