Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/1896 E. 2022/1390 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1896 – 2022/1390
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1896 Esas
KARAR NO : 2022/1390
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2021
NUMARASI : 2020/61 Esas, 2021/510 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmesinin davacı müvekkili şirket taralından yürütülmekte olduğunu, davalı …’na ait … plakalı araçlar ile 15/02/2019-16/09/2019 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapılmış olduğunu, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunu m.30/7 gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiğini, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkil şirketçe; davalı/borçlu aleyhine Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13907 Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunu’n m.30/5 uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 18/10/2019 tarihinde icra takibi başlatılmış olduğunu, davalıya ödeme emrinin 30/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ancak davalının, “borcun tamamına, faize her türlü ferilerine” itiraz etmiş, ilgili icra müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, davalının zaman kazanma amacı ile haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini, taraflarınca yasal süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığını, davalının borcun tamamına yönelik itirazlarının asılsız olduğunu, davalı/borçlunun icra takibine konu faize borcun tüm ferilerine yönelik itirazlarının da mesnetsiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava haklan saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile davalının Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13907 Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, … plakalı araçlardan borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczine, davalının İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacı tarafın işlettiği köprü ve otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçiş yaptığı, sürücüye gerekli uyarıların yapıldığı, buna rağmen süresi içinde geçiş ücretinin ödenmediği, geçiş ücreti ve 4 katı ceza için davacının itirazın iptalini istemekte haklı olduğu, davacı tarafın takipte kesinleşen miktar, işlemiş faiz, vekalet ücreti, masraf miktarı ve tahsil harcı için toplam 76.988,26TL talepte bulunduğu, davalı taraf dava öncesi temerrüde düşürülmediğinden davacı tarafın işlemiş faiz ve bunun KDV tutarı yönündeki taleplerinin yerinde olmadığı, geçiş ücreti ve bunun 4 katı tutarındaki para cezası bakımından davacının davalıdan 70.253005TL asıl alacak ve takip tarihinden dava tarihine kadar 1.860,11TL işlemiş faiz olmak üzere alacaklı olduğu, takipte belirtilen asıl alacak tutarının da aynı olduğu, alacak likit olduğundan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, Ankara 6. İcra Dairesinin 2019/13907 Esas Sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile; 70.253,00TL asıl alacak, 1.860,11TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 72.113,11TL üzerinden takibin devamına, 14.422,62TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine hükmedilen kısmi arabuluculuk ücreti ile müvekkili üzerine bırakılan kısmi yargılama giderine davalının katlanması gerektiği yönünde karar verilmesi gerektiğini, bilirkişinin hukuki temelden yoksun değerlendirmelerle icra takibine itiraz edilen tarihin temerrüt tarihi olarak kabul edilerek faiz hesaplaması yapılmasının mahkeme kararını hatalı hale getirdiğini, mahkemece KDV’ye ilişkin taleplerine yönelik bir karar verilmediğini belirterek Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davacının işlemiş faiz ve KDV talebinin haklı olup olmadığı, arabuluculuk giderlerinin ne şekilde tahsil edileceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, otoyol/köprü geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, davalı şirkete ait araçların çeşitli tarihlerde çok sayıda ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş ücretlerinin 15 gün içerisinde ödenmediği anlaşılmış olup, 6001 sayılı yasanın 30 (7) maddesinde yer alan “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereği, davalının ihlalli geçişten itibaren 15 gün sonra temerrüde düştüğünün kabulü ile davacı vekilinin geçiş ücreti ve para cezası üzerinden işlemiş faiz talebinin ticari faiz türünden hesaplanarak alacağın belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yasal faiz türünde ve faiz başlangıcında icra takibine itiraz tarihi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması isabetli değildir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. Maddesinin (c) bendinde “ Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler” matraha dahil olan unsurlar olarak belirlenmiş olduğundan davacı vekilinin işlemiş faiz için KDV isteminin yerinde olduğu, geçiş ücretleri için uygulanan KDV oranının %8 olduğu dikkate alındığında yukarıdaki paragrafa göre yeniden yapılan hesaplama üzerinden KDV hesaplanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Yargılama giderleri yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise; Arabuluculuk Kanunu m.18/A-11’de “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosyada mevcut 20/01/2020 tarih 2019/18214 no.lu arabuluculuk son tutanağına göre davalı tarafın toplantıya mazeret göstermeksizin katılım sağlamadığı tespit olunduğuna göre davalının yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması gerekirken kabul red oranına göre aleyhine kısmen yargılama giderine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu durumda bilirkişiden ek rapor alınarak yukarıda açıklanan usulde faiz başlangıcı, faiz türü ve KDV hesaplaması yapılması, hüküm kurma aşamasında ise, davalının mazeret bildirmeksizin arabuluculuk toplantısına katılmamış olması nedeniyle, yargılama giderlerine hükmedilirken Arabuluculuk Kanunu m.18/A-11 düzenlemesinin dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği kanaati ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)Davacının istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2021 gün ve 2020/61 Esas, 2021/510 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (a) bendinin 6.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3)Davacı tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddenin 1.fıkrasının a bendinin 6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip