Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/174 E. 2022/1442 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/174 Esas
KARAR NO : 2022/1442
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2019/486 Esas, 2020/578 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte ceza tutarı ve ferilerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, çekicilere bağlı olarak çalışan tüm dorse plakalarının sistemde kayıtlı olması ve sanal hesap açılmasının zorunlu olduğu, davalıya ait çekilen araçların sanal hesabının olmadığının açık olduğu,… plaka sayılı yarı römorkun kayıtlı olmayan çekici araç ile otoyol/köprüyü kullandığının ve ihlalli geçiş yaptığının ortaya çıktığı, davacının hiçbir bildirim yükümlülüğü bulunmadığı dikkate alındığında faizin işletilmesi için davalının temerrüde düşürme zorunluluğunun da bulunmadığı, işlemiş faiz ve KDV taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu konuda hiçbir karar verilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili tarafından, yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler sonucu verildiği, müvekkiline ait araçların ihlalli geçiş yaptığının varsayılmasının haksızlık olduğu, ihlalli geçişlere ait kamera kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı, dava konusu yapılan icra takibinde müvekkiline hiçbir bilgi verilmeden, geçişlere ilişkin ödeme emrine herhangi bir evrak eklenmeden, ilamsız icra takibi başlatıldığı belirtilerek Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafın istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Davacı tarafından istinaf istemine konu edilen tutarın(reddedilen) 952,56TL olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesinde öngörülen “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Ek Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 2020 yılı için 5.390TL’dir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 ve 352. maddeleri gereğince istinaf edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri karar tarihi itibariyle 5.390TL’yi geçmeyen davalara ilişkin ilk derece mahkeme kararlarının istinafı kabil değildir. İstinaf dilekçesi, kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf isteminin reddine karar verilebilecektir.
İstinafa konu edilen miktar, yukarıda belirtilen istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde ilk derece mahkemesi kararının istinaf kabiliyeti olmayıp kesin olduğu Dairemizce dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda tespit edilmekle davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalıya ait araçların davacı şirket tarafından işletilen otoyol ve köprülerden ihlalli geçişler yaptığının sabit olmasına, davacı şirketin davalının OGS/HGS hesabındaki bakiyeyi görme yetkisi bulunmayıp, geçiş ücretini ve para cezasını belirlerken işlem sorgusu (provizyon) anında bankadan gelen yanıt ile bağlı olmasına, ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda kamera kayıtlarının da değerlendirilmiş olmasına göre ve raporun hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca otoyol ve köprülerden ihlalli geçişlerin tespiti halinde, geçiş ücretleri ve uygulanacak ceza miktarı belli olduğundan icra takibine konu alacağın likit olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının reddi ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A-1)Karar tarihi itibariyle 5.390 Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olup istinaf yoluna başvurulamayacağından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2, 346 ve 352. maddeleri gereğince davacı tarafın istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2)Davacı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan istinaf harçlarının talep halinde iadesine,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B-1)Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davalı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 1.287,25TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 321,81TL harcın mahsubu ile bakiye 965,44TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362. Maddesi gereğince kesin olmak üzere 05/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip