Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2021/172 E. 2022/304 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 25. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
25. HUKUK DAİRESİ

….
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … 22.02.2020 tarihli genel kurul toplantısının 11. ve 12. maddelerinin iptali gerektiğini, davacının toplantıda anılı kararlara muhalefet şerhi koyduğunu, öncelikle iptali istenen kararlar ile alınan kamulaştırma kararında kamu yararının söz konusu olmadığını, kamu yararının varlığının davalı tarafından açıklanmadığını, kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların … Kooperatifine ait olduğunu, müvekkillerinin aynı zamanda … Kooperatifinin de üyesi olduğunu, kooperatiflerde temel amacın üyelerine iş yeri ya da mesken edindirmek olduğunu, bu amacın hiçe sayılarak, rant sağlamak amacıyla iptali istenen kararların alındığını, aynı zamanda OSB yönetimlerinin kooperatiflerde üyelik elde edemeyeceğini, davalının … Kooperatifinde devir yoluyla üyelik aldığını, tüm bu usulsüz işlemlerde amacın taşınmazları düşük bedellerle kamulaştırıp OSB yönetimine rant elde etmek olduğunu, yine … …. Sitesi ve sonrasında İvedik OSB’ye dönüştürülme aşamasında OSB’yi oluşturan diğer kooperatiflerde İmar Mevzuatı çerçevesinde olması gerekenin üzerinde kesinti yapıldığını beyan ederek, 22.02.2020 tarihli genel kurulun kamulaştırmaya ilişkin 11. ve 12. maddelerinin iptaline ve kararın uygulanmasının tedbir yolu ile durdurulmasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı yanın dava açma hakkı bulunmadığını, nitekim iptali istenen 11. ve 12. maddelerin oy birliği ile kabul edildiğini, davacının iptali istenen kararlarda olumsuz oy kullanmadığını, davacı tarafı ilgili genel kurulda 11 ve 12 maddeler ile davalı OSB’nin “kamu yararı” kararı ya da “kamulaştırma” kararı aldığı iddialarının alınan karar içerikleri ve 4562 sayılı Yasanın 5. maddesi gözetildiğinde gerçek dışı olduğunun görüleceğini, OSB tarafından alınan kamu yararı kararı olmadığı gibi OSB’nin böyle bir yetkisi de bulunmadığını, yine ortada bir kamulaştırma kararının da olmadığını, yine OSB’nin kamulaştırma yetkisinin de bulunmadığını, bu suretle dava konusu ile ilgisiz bir şekilde davacının … Kooperatifi ile ilgili iddianın kabul edilemeyeceğini beyan ederek davanın ve şartları oluşmayan tedbir isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 4562 sayılı Yasa kapsamında çıkartılan …i Uygulama Yönetmeliği’nin 22. maddesinde yer alan “…Aşağıda belirtilen kişiler, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmede belirtilen hususlar ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantı tarihinden itibaren 3 ay içinde, OSB’nin bulunduğu yerdeki ilgili mahkemeye başvurabilir: a) Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten, oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini iddia eden katılımcılar, b) Yönetim kurulu, c) Kararların yerine getirilmesi yönetim veya denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde, bunların her biri.” şeklindeki amir düzenleme çerçevesinde, davacının davaya konu 11. ve 12. maddeye muhalif kalmadığı, muhalefet şerhini tutanağa yazdırmadığı, bu suretle eldeki davada karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki özel dava şartının eldeki davada gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu kararın hatalı olduğunu, gerekli inceleme yapılmadan karar verildiğini, müvekkili kooperatifin itiraz dilekçesinin tutanağa ek olarak eklendiğini ve tutanağın 9. sayfasında itiraz edildiği ve söz konusu itiraz dilekçesinin oylamaya sunulduğunun anlaşıldığını, yani muhalefet şerhinin olmadığı ve tutanağa geçirilmediği hususunun doğru olmadığını, oy birliği ile değil oy çokluğu ile karar verildiğini, bu hususun tutanak ile de sabit olduğunu, kararda itiraz dilekçesinin görmezden gelinerek kamu yararının hiçe sayıldığını, kamu yararının kişisel çıkarın üzerinde olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olayda, organize sanayi bölgesi genel kurulunda dava konusu olan maddelere muhalefet şerhi yazılmaması nedeniyle açılan davada verilen ret kararının isabetli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, organize sanayi bölgesi olağan genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararların iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun “Genel kurul” başlıklı 25 maddesi “OSB’nin onaylı parselasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/3’ünün işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, yapı kullanma izni almış olan katılımcılar temsil ve ilzama yetkili birer temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri üyeler vasıtasıyla en geç altı ay içinde müteşebbis heyette temsil edilirler. Bu suretle seçilen üyelerin sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısını geçemez ve bu aşamada yönetim kurulu üyelerinin en az üçü OSB katılımcıları arasından seçilir.
OSB’nin onaylı parselasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/2’sinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, yapı kullanma izni almış olan katılımcılar veya temsilcilerinin müteşebbis heyet üyeleri ile birlikte en geç altı ay içinde yapacakları ilk genel kurul toplantısında müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulunun görevi sona erer.
Yapı kullanma izni almış olan katılımcıların salt çoğunluğu müteşebbis heyetin devam etmesini istediği takdirde müteşebbis heyet devam eder. Müteşebbis heyetin devam etmesi durumunda müteşebbis heyete katılacak katılımcıların sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısından bir fazla olur.
Yapı kullanma izni almış olan katılımcılar ile müteşebbis heyet üyelerinin birlikte katıldığı genel kurulun ilk toplantısında, mevcut kuruluş protokolü tüzel kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirilir, kararlar salt çoğunlukla alınır.
OSB’lerde tutulacak defterler ve genel kurul toplantılarında görevlendirilecek Bakanlık temsilcisi konularında OSB mevzuatında hüküm bulunmayan hâllerde 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
Davalı OSB’nin genel kurul toplantısının yapıldığı 22/02/2020 tarihinde yürürlükte bulunan ve 02/02/2019 tarihli …. Gazete’de yayınlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Genel kurul kararlarının iptali” başlıklı 22 maddesi “ (1) Aşağıda belirtilen kişiler, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmede belirtilen hususlar ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantı tarihinden itibaren 3 ay içinde, OSB’nin bulunduğu yerdeki ilgili mahkemeye başvurabilir:
a) Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten, oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini iddia eden katılımcılar,
b) Yönetim kurulu,
c) Kararların yerine getirilmesi yönetim veya denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde, bunların her biri.
(2) Genel kurul kararına karşı iptal davası açıldığı hususu ve duruşmanın yapılacağı gün, yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur.
(3) Genel kurul kararının iptali, bütün katılımcılar için hüküm ifade eder. İptal kararının kesinleşmesi halinde, bu husustaki ilam, Bölge Müdürlüğünde 5 gün süreyle ilan edilir ve askı süresinin sonunda Bakanlığa gönderilir.” şeklindedir.
Somut olayda her ne kadar davacı kooperatif temsilcisi tarafından gündemin 11 ve 12 maddesine itiraz/şerh dilekçesi verildiği tutanak içeriğinden( 9. Sayfa) anlaşılıyor ise de yukarıdaki yönetmelik maddesinden de açıkça anlaşıldığı üzere “kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten” şartını davacının gerçekleştirmediği, yani bu maddelerle ilgili itiraz dilekçesi verilmişse de alınan karara muhalafet ettiklerinin tutanağa geçirtilmediği, bu durumda davacının işbu davayı açamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1)İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4)Temyizi kabil olan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3.maddesi gereğince;Dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022
….